28 Haziran 2009 Pazar

E Ğ İ T İ M







İLKÖĞRETiMDE KIYAFET SORUNU

Burhan Bursalıoğlu

Hani derler ya, “Gelen gideni arattırır” Çiçeği burnunda, birkaç aylık yeni Milli Eğitim Bakanı Sayın Nimet ÇUBUKCU, galiba, Hüseyin ÇELİK! i çok arattıracak.

Sayın Çubukcu, koltuğuna oturur oturmaz, çocukluğunda sevmediği uygulamaları kaldırmaya yöneldi. Hani bir ev alırsın da, beğenmediğin yerleri yıkar yeniden planda da değişiklik yaparak , zevkine göre yaptırırsınız ya, işte öyle. Sayın Çubukcu, çocukluğunda siyah önlüğü hiç sevmezmiş,nefret edermiş. Bakın ne diyor. “Ben çocukken siyah önlüklerimiz vardı Siyah önlükten nefret ederdim Önlükten kurtulmak için, teneffüste ıslatır, öğretmenden, çıkarmak için izin isterdim” Sayın Çubukçu, o yaşta bile isteklerini yerine getirmek için öğretmeni dahi kullanmaktan çekinmemiş. Şimdi bu kişi Milli Eğitim Bakanı.

Siyah önlük uygulaması kalkalı yıllar oldu. Yerine, çeşitli renklerde, çeşitli ekose desenli önlükler giydirildi. Ulusun Milli Eğitiminin birlik , beraberlik ve disiplinin simgesi durumunda olan siyah önlük ve beyaz yaka uygulamadan yıllar önce kaldırıldı.

Şimdi Sayın Çubukçu, “Önlüksüz eğitim “ uygulamasına geçmeyi tasarlıyor. Bu nedenle 29-30 Haziran günlerinde, seçilen pilot kentlerin Milli Eğitim Müdür ve temsilcileri, öğretmenler, veliler, sivil toplum kuruluş temsilcilerinden oluşan , küçük bir şura toplantısında ele alınacak. Bu çalışmanın amacı şöyle açıklanıyor. “İlköğretim öğrencilerinin kılık kıyafetlerine ilişkin mevcut yönetmeliğin değerlendirilmesi ve öğrencilerin kendilerini rahat hissedebilecekleri kıyafetin belirlenmesi.” Bu amaç için toplanmaya ne gerek var? Sayın Çubukcu bir yönetmelik hazırlatsın ve “ Tüm okullarda önlük uygulamaları kaldırılmıştır. He öğrenci serbest kıyafetle okula gelecektir “ desin.

Yapılacak karar toplantısında değişik bir uygulama mı çıkacak? Hayır, iller, ilçeler belki de tüm okullar kıyafet konusunda serbest bırakılacaktır. Maksat Sayın Bakan’ın gönlü hoş olsun.

Birlik, beraberlik ve Millilik Bakan’ın umurunda mı?

Bir Bakan’ın kaprisleri, kişisel arzuları ve istekleri nedeniyle, Milliliği bozacak sistem değiştirilmemelidir. Bakanlığın ön adı olan “Milli” sözcüğü anlamsız bırakılmamalıdır.

“Milli Eğitim “ yasalarıyla, yönetmelikleriyle, uygulamalarıyla, eğitimiyle, öğretimiyle, çalışanlarıyla ve kıyafetleriyle Milli’dir. Hakkari’daki kıyafet ne ise, Edirne’deki kıyafette o olmalıdır. Milli olmalıdır.

Milli Eğitim, her gelen Bakan’ın yaz boz tahtası olmamalıdır. Yönetmelikler, yasalar kişilere göre değil, topluma uygun olarak belirlenmelidir. Disiplin sağlayıcı olmalıdır. Disiplinsizliğin de felaket getireceğini unutmamak lazımdır.

Milli Misaki sınırlarımız içindeki tüm öğrencilerimizin aynı kıyafette olmasını arzulamaktayım. Birbirlerini kıskanan, aşağılık kompleksine düşen, sınıf ayırımcılığı yapan bir toplum istemiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

MİLLİ BAYRAMLARIMIZ