GEÇMİŞİNİ HATIRLAMAYAN ULUSLAR YOK OLMAYA MAHKÜMDUR
Didim’de, Sivas Öğretmen Okulu mezunları olarak birlikte iken, bir grup arkadaşla, Şirince,, Meryemana, Selçuk, Efes ve Kuşadası yörelerine gezmeye çıktık.
Selçuk – Kuşadası yolu üzerinde “Maket Köy” yazan levha ile karşılaştık. Merakımızı gidermek için, uğrayalım dedik. Gördüklerimizi hem hayranlıkla ve hem de şaşkınlıkla izlerken, yanımıza bir bey geldi. Kendini tanıttı:
Emekli Öğretmen Ayhan Çetin.
Dışarıda, avluda, kendi çabalarıyla yaptığı barakalarda, doğal boyutlarda, demirci, yağhane, kalaycı, ayakkabı tamircisi, nalbant, kapçı, ve sema gösterisi yapılan dükkanlarda, çalışanlar ve müşterileri seyretmemizi sessizce izledikten sonra, bir elektrik şalterini indirince, hayran ve şaşkınlığımız daha da arttı. Maketler harekete geçip, yaptıkları işleri uygulamaya başladılar. Demircinin ocağı yandı, maşa ile tuttuğu demir kızardı, örsün üzerine koyup elindeki çekiçle demire vuran insan boyundaki maketi seyrederken, Ayhan Çetin öğretmenin ne kadar yetenekli ve zanaatkar olduğunu düşünmemek eldemi? Nalbantın, eşeğin ayağına nalı çakması, ayakkabı tamircisinin, dikiş makinesiyle sayacı dikmesi, kalaycının yanan ocağında ısıttığı tencereyi kalaylaması, kapçının çamurdan güveç yapması, neyleri çalan maketlerin eşliğinde semazenin sema yapması, fazla seyretmiş olacağız ki, Ayhan hoca bizi hangar gibi uzun bir binaya davet etti. İçeri girdiğimizde şaşkınlığımız doruğa ulaştı.
Bunlar nedir, bunları neden yaptınız, geçmişinizi anlatır mısınız ? diye sorduk.
Anlattıklarını özet olarak açıklarsam, 1940 yılında Konya’nın Akviran ( Şimdiki adı Akören) köyünde doğmuş. 1953 de İvriz Köy Enstitüsüne girmiş. 1954 de Köy Enstitülerinin kaldırılması üzerine , öğretmen okuluna dönüşen İvriz Öğretmen Okulundan 1959 da mezun olmuş. 1961 de de Necati Bey Eğitim Enstitüsünü bitirmiş. 1988 de de emekli olmuş.
Ayhan öğretmen piyasada satılan mankenlerden ilham alarak ve Atatürk’ün “ GEÇMİŞİNİ HATIRLAMAYAN ULUSLAR YOK OLMAYA MAHKÜMDUR “ veciz sözünü düstur edinerek, eşi Nazmiye hanımla kolları sıvayıp, 1950 yıllarındaki köyünün yaşantısını, maketlerle, yaşama taşımaya başlamışlar..
Baştan başlayarak, galeriyi şaşkınlıkla seyre başladığımızda neler görmedik ki? 1950 nin Akviran köyünün yaşam , adetler ve gelenekleri 50-60 yıl sonra halkın huzuruna çıkıyordu.
Köyün iki katlı evleri. Alt kat ahır, üst kat oturma yeri; dışarıda, uzak köşede tuvalet; yazın Antalya yöresinden portakal , keçiboynuzu ve bal getirip buğday ve arpa ile değiştiren deve kervanları; yayla yaşamı; karasabandan pulluğa; harmanda düven sürme, savurma, taşıma; değirmende buğday öğütme; kızların bulgur hazırlamaları; çamaşır yıkayan kadınlar; sünnet düğünü; sarnıçlar ve hayvan sulamaları; erişte yapan kadınlar; kilim dokuyanlar; ekmek yapanlar; çeşitli çocuk oyunları ki şimdi bunların çok azı oynanmakta, aşık oyunu,çelik çomak, tütün okka bir lira, saklambaç, uzun eşek, birdir bir, üç taş, dokuz taş, beş taş, seksek, çıngırığa binmek, enek, topaç çevirme, uçurtma uçurma, mendil kapmaca, körebe, elim sende gibi oyunlar vardı. Ayı oynatıcı; asker uğurlama; çerçinin başında alışveriş yapmak için toplanan kadınlar;su taşıyan kadınlar, kız isteme ve kız evi, erkek evi; düğün adetleri; yemek ve kına geceleri; damat tıraşı; yardımlaşma gibi maket kompozisyonları mevcudun sadece bir kısmı.
Yanda , bunların bir kısmının çektiğim resimlerini de yayınlıyorum.
Ayhan hoca, bugüne dek 17 sergi açmış. Bazı eserlerini de müzelere vermiş. Alanya düğünleri maketlerini Alanya müzesine; köy odası kompozisyonunu ABD Utah Monroe Paxman Özel Bebek müzesine; el zanaatları çarşısını Antalya müzesine; Çanakkale ve İstiklal savaşını konu alan kompozisyonu, İstanbul Miniatürk’ müzesine vermişler.
İstiklal Savaşı şehitliği kompozisyonunu da Konya da açtığı müzede sergiledi. Son olarak da, kompozisyonlar taşınamayacak boyutlara gelince, eserlerini devamlı sergilenmesini sağlayacak galeri açmaya karar vermişler ve “maket köy” galerisini açtılar.
Ayhan Hoca’nın bir ideali daha var:
- Maketleri hareketlendirdim. Şimdi sıra seslendirmekte. En son amacım ve idealim bu”
diyor .
Galeriyi 2000 yılında açmiş. Üst düzey görevlilerinden, marketi gezip, ziyaretçi defterini imzalayanlar var. Aşağıya bunlardan birkaçının düşüncelerini alıyorum.
“Çocukluk günlerim tazelendi .” Atilla Koç. Kültür Bakanı
“ Çetin Kültür Köyünün her şeyi güzel “ Yaşar Kemal
“ Sayın Çetin ailesi, geçmiş yazılır, resmedilir, siz bunu çok aşmışsınız.Yaptığınız gelecek nesillere büyük armağan” Hilmi Özkök. Orgeneral, Kara Kuvvetleri Komutanı.
“ Görmeyenin, tahayyül bile edemeyeceği güzellikde ve anlamda yapmış ve yaratmış olduğunuz bu güzide eserler.” Cahit Sarsılmaz. Tüm General Ege Ordu Kurmay Başkanı.
“ Geçmiş ile gelecek arasında köprü kurmanın en güzel örnekleri.” Alaattin Yüksel İzmir Valisi.
“ Yaratıcılığınız ve sanatçı kişiliğiniz önünde saygıyla eğiliyoruz.” Ali ve Aysun Kocatepe.
“ Emeğine, yüreğine, geçmişi unutmadan geleceğe dair sunduğun “ufuk” için teşekkürler “ Tayfun Talipoğlu - Bam Teli
Bir gün yolunuz o taraflara düşerse, mutlaka MAKET KÖY” e uğrayın. Pişman olmazsınız.
Burhan Bursalıoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder