18 Aralık 2009 Cuma

G Ü N C E L




















NAZIM HİKMET'in KÜRTLER HAKKINDAKİ YAZDIĞI MEKTUP

Burhan Bursalıoğlu

Gazetelere baktığımda, TV yi tıkladığımda, sokakta, kahvede, parkta, dükkanda, hamamda her yerde, insanlarımızın olduğu her yerde, aile içinde evde ve arabada konuşulan, tartışılan tek konu Kürt meselesi, Kürt açılımı, terör, olaylar ve şehitler.

30 yıl öncesine kadar kardeş kardeş yaşarken Kürt halkının yüzde 17 sine ne oldu da sonu hüsran olabilecek bir maceraya atıldılar?

Aslında, nedeni herkes tarafından bilinen, sonucunun da tahmin edilen bu maceranın teferruatına girmeyeceğim.. Size bugün bir mektup yayınlayacağım.

Sarbonne Üniversitesi, Kürt Dili Profesörü aynı zamanda. Paris Kürt Enstitüsü Başkanı da olan Kamuran Ali Bedirhan’ın tüm eserlerini, Paris Kürt Enstitüsüne bağışladığını biliyoruz. İşte o eserlerin arasından bir mektup çıktı.
Mektup, Kamuran Ali Bedirhan’ a hitaben yazılmıştı.
Yazan ise, Uluslar arası Türk Şairi Nazım Hikmet Ran
Tarih: 1961

Bakın, Nazım, Kürtler hakkında neler söylüyor.

Kökleri, yüzyılların derinliklerine dalan tarihiyle, kültürüyle Kürtlerin önemli çoğunluğu Anadolu’ nun bir parçasında yaşar. Anadolu’nun öbür parçasında yaşayan Türk Milletini Kürt milleti kardeş sayar. bütün imparatorluklar gibi, halkların zindanı olan Osmanlı İmparatorluğu'nda, Türk ve Kürt derebeylerinin, Osmanlı İmparatorluk idaresinin ağır zincirlerine vurulmuşlardır
Osmanlı İmparatorluğu yıkıldıktan sonra ise her iki Millet, emperyalizme karşı tek bir cephe kurup çarpışmişlardır.
Anadolu Milli Kurtuluş Hareketi yalnız Türkler için değil, Kürtler için de tarihlerinin en şerefli sayfalarından biridir. O dövüş yıllarının, -sonradan Türk idarecilerince yasak edilen- en unutulmaz türkülerinden biri “ Vurun Kürt uşağı namus günüdür” diye başlar.
Anadolu’da yaşayan Türklerle Kürtlerin arasına nifak sokmak isteyen, gerici , sömürücü, karanlık kuvvetler, emperyalizmle el ele vererek halklarımızı daha kolayca ezmek istiyorlar.
Kürt ve Türk Halklarının bahtiyarlığa, insanca yaşamaya varmak için derebeylerine, kara kuvvetlerine, şehir ve köy ağalarına, gericilere, ırkçılara, milletlerin varlıklarını ve milli haklarını inkar edenlere, halkları birbirine düşürüp sırtlarından rahatça geçinenlere, emperyalizmin uşaklarına karşı yürüttükleri yeni milli kurtuluş savaşının zaferi Kürt ve Türk halklarının elbirliğiyle kazanılır. Ancak böyle bir elbirliğiyle kardeş iki millet hürriyete, milli ve insani haklarına kavuşabilir….
Sadece Nazım Hikmet Ran, Kürtler hakkında böyle düşünmüyor. Tüm Türk Halkı da aynı duygular içindedir. Ne yazık ki Emperyalizmin kucağına düşen çok azınlıktaki maceraperestler, Türk düşmanlığı yaratmakta ve Anavatanlarına ihanet eder durumdadırlar.
Umarım kısa zamanda bu yanlışlıklarından vaz geçerler de, eskiden olduğu gibi kardeş kardeş yaşamayı sürdürürüz.

1 yorum:

  1. Hocam, iyiniyetli düşüncelerinize hak vermek isterdim. Ancak şu anda bir kalkışma karşısındayız. Arkasında emperyalizm olan bu gücün sırf iyiniyetle, vazgeçeceğini sanmamalıyız. Unutmayalım ki, emperyalizm 1922-1923'de kaybettiklerini geri almadan huzur bulmayacak.

    YanıtlaSil

MİLLİ BAYRAMLARIMIZ