18 Kasım 2011 Cuma

GÜNCEL

İKİ  KONU

Buırhan Bursalıoğlu

Farkında mısın bilmiyorum, son zamanda  sürpriz olaylara şahit oluyoruz.
Sizinde dikkatinizi çektiğine inandığım bu haber ve oluşumlara kısa kısa değinip, birkaç cümle ile de yorumlayacağım.
ŞİKE  İLE İLGİLİ  GELİŞME
Birkaç aydır Türkiye, hatta tüm dünya’nın spor severleri şike iddialarıyla çalkalanıyor.
Fenerbahçe ve Sivas Spor kulübünün başkanları, şike yaptıkları iddiası nedeniyle tutklandılar. Ayrıca tutuklananların içinde  Beşiktaş, Sivas, Eskişehir  Karabük ve Fenerbahçeden yönetici, teknik direktör ve futbolcular da bulunmaktadır.
Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım

Bunların tutuklanmasına vesile olan, henüz daha bir yaşına basmamış, büyük bir heyecanla ve tüm spor  camiasının onayını alarak TBMM de kabul edilen, teşvik ve şike yasasıdır.  Sahalarda ve saha dışında olan nahoş olayları azaltma amaçlı bu yasa şimdi  değiştiriliyor.
Neden?
Alkışlarla yürürlüğe giren  yasa gereği birçok insan içerde. İçerde olanların bir kısmı da sürpriz.
Şike iddiasıyla Fenerbahçe ve Sivas spor başkanları içerde çok kalınca, bunların bir an evvel dışarı çıkmaları için yasayı değiştirmek gerekiyor.  Yasanın ceza maddeleri hafifletilmeli. Taban 5 yıldan 1 yıla, tavan 12 yıldan 5 yıla indirilince, sanıklar,ağır cezadan da kurtulmuş olup tahliye edilebilirler.
Düşünce bu. 
Sivaspor Başkanı

Ben şöyle düşünüyorum, sayın başkanlar dışarda olmuş olsalardı, yasanın bu maddelerini değiştirmek akıllarına gelir miydi acaba?
İkinci huısus;  aslında  ben bu olaya karşı değilim Ama, değişik suç isnatlarından içerde yatan yüzlerce  general, subay, yazar, brokrat ve vatandaş var.  Çokluktan ötürü tutuklular başka başka yerlere nakledilmektedir. Bunlar için neden hafifletici  ve tahliye edici maddelere yer verecek  değişiklikler yapılmaz.? Adaletse herkese adalet olmalı.
Sonradan, “Geç gelen adalet adalet değildir” diye kaybolan  yıllara yanmayalım.

DAVETİYE  SKANDALI

Türkiye Devletinin yaşı 91. Bu güne kadar Osmanlı İmparatorluğu Padişahlarından, Kanuni, Fatih, Yavuz’ un dışındakiler hakkında özel toplantı veya anma  yapıldığına şahit olmadım. Çünkü ollar anmayı, öğünmeyi  hak ediyortlar
2011 yılının içinde bulunuyoruz ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı “DEDEM” dediği 1. Abdulmecid için anma  programı düzenletiyor. 

Yapan neresi? TBMM Başkanlığı. Nerede:  Atatürk’ün çalışma ve son nefesini verdiği yerde. Ne zaman? 17 Kasım 2011. Kaç gün: 3 gün .
 17 Kasım neyi hatırlatıyor?
Vahdettin. Halife-i Müslimin  imzasıyla,   Osmanlının son padişahı Vahdettin, İstanbul işgal orduları komutanı General Haıington’a, yukardaki imzalı dilekçeyle  hayatının tehlikede olduğunu beyan ederek, İngiltere’ye sığınma izni istiyor.  17 Kasım 1922  sabahı, Vahdettinin  tüm efradı bir ingiliz gemisiyle  İstanbul’dan ayrılıyor.
Çocukları, torunlar oluyor, kimisi  yıllar sonra  geri dönüyor kimisi Avrupada kalıyor.
Buraya kadarı  geçmişi hatırlama bakımından   bilgi .





Son bir haftadır basında, internette ve medyada 2 davetiye karşılaştırılıyor ve tartışma yaşanıyor.
Davetiyelerden birisi, 10 Kasım Atatütk’ün ölümünün 73. Yılı anma programı davetiyesi. A-4 kağıdına, TBMM Başkanı Cemil Çiçek imzalı  Atatürk’ü anma  davetiyesi. Diğeri;  parlak renkli, kenarları yaldızlı, ön kapakta Abdulmecit’in resmi, iç kısımda tuğraları, karşıda da davet yazısını kapsayan  kapaklı davetiye.
Bu iki davetiye arasında, özenme bakımından okadar fark var ki, her ikisinin altında aynı kişinin, TBMM Başkanı Cemil ÇİÇEK’ in imzasının bulunması ve bunu farketmemesi   nedeniyle  Sayın Çiçek’i   kınıyorum. Daha doğrusu yakıştıramıyorum. Bu konuda nekadar kendini müdafaa etse de  kimse inanmaz ve affetmez.
Çünkü bu olay, bilerek veya bilmeyerek, Atatürk’ ü Abdulmecit karşısında küçük düşürmektir.

Dün başlayan anma toplantısı neden Dolmabahçe  Sarayında yapılıyor?  Dünyanın başkanları geliyor, konferanslar, toplantılar, Uluslar arası  kongreler büyük, şaşaalı otellerde yapılıyor. Bu anma toplantısı da oralarda yapılamaz mıydı?
Bir başka dikkati çeken: Abdulmecit Sayın Başbakan’ın dedesi ise herkesin yaptığı gibi O da evinde veya bir camide  anma  yapamaz mıydı?
Bütün bu hafıza karıştıran  gelişmelerin yorumlarını  Size bırakıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

MİLLİ BAYRAMLARIMIZ