22 Mayıs 2012 Salı

G Ü N C E L



KENDİ KENDİNE “ GELİN  GÜVEY  OLMAK.”

 Burhan Bursalıoğlu

Hani bir laf vardır; “Kendi kendine gelin güvey olmak”
Günlük yaşamımızda  “ Kendi kendine gelin güvey olan” birçok vatandaşımız, yöneticimiz, kısaca insanımız var.
Bunların bir kısmı, yaşadığımız süreç içinde  yaptıklarıyla dikkat çekiyorlar. Bunlar kendi başlarına birilerine şirin görünmek için veya kendilerini diğerlerinden farklı göstermek için akıllarına gelen, topluma aykırı, gelenek ve göreneklere  ters düşen, davranışlarda, uygulamada bulunmaktadırlar. Yapılanlara tepki gelip rahatsız olunca, pişkinliğe vurup , ya yanlış anlaşıldığını veya  hiç ses çıkarmadan yapılanı geri almayı yeğliyorlar .
Ne zamana kadar? Yaptığı işin , hedefine  varıncaya kadar.
Onlar için  önemli olan kendilerinin de var olduğunu hissettirmeleridir.   Mesaj yerine varana kadardır eylem. Gerisi fasa fiso.  Yeter ki ses getirsin. Veya yorumlar yapılsın tartışılsın.
Zamanımızda, kendi kendine gelin güvey olanların çoğu, bir üst basamağa çıkmaya çalışan yönetici ve alt kademede çalışan üst düzey memurlar,  yönetici ve çalışanlardır. Menfaat ön sıradadır.  Bu tip insanlar, eleştirilmekten, konuşulmaktan asla çekinmezler. Mutlu olurlar. Onlara göre doğrudan vazgeçmek, doğruların tepkisi, kendilerinin  itibarıdır. Böyle düşünürler.  Plan yaparlar. “Ne yapsam, kimi ele alsam, kime çamur atsam, kim ve kimlerle uğraştığımı belirtsem de üslerimin gözüne girsem” diye günlerce düşünür, planlarını hazırlar ve harekete geçerler.

Toplumun sevdiği, saygı duyduğu  Atatürk.
"O halde, Onunla ilgili bir şeyler yapayım"   derler.
Atatürk aleyhine, saçma, ipe sapa gelmez, uydurma  sözler söyleyerek  , karşı  taraftan olduklarını alenen belli  edenler. 
 Bu insanlar aslında söylediklerine, yaptıklarına  kendileri  de inanmazlar. Tepki aldıklarında, kahvelerini yudumlarlarken , kıs kıs da gülerler.
Dedik ya, bu insanların hedeflerinde Atatürk var. Atatürk’ü, bu  milletten soğutmak. O’nu unutturmak. O’nun eserlerini göz önünden uzaklaştırmak; kitaplardan kaldırmak, heykellerini  yok etmek, küçük düşürmek.
Hemen birkaç tane olaya bakalım.

Bazı  illerde, Devlet dairelerde, işgüzar müdürler , dairenin, kuruluşunun internet sitelerinde, ilk sayfalara konmuş olan Atatürk fotoğraflarını kaldırıyorlar. Tepkiyi görünce, uyduruk bir gerekçe ile resimler yerlerine konuyor. Buyurun Size, “Kendi kendine gelin güvey “olan  Mülki amir ve  müdürler.
Ders kitaplarından, Atatürk’ün kimi resimlerini, söylevlerini kaldırıyor, hakkındaki bilgiler, ya yanlış veya çok kısa yazılıyor. Tepki karşısında kısmi düzeltmeler yapılıyor.

Genel Kurmay, Astsubayların özlük  hakları hakkında doğru olmayan haber ve yorumlar hakkında, internet sitesinde, aşağıdaki basın açıklamasını yapıyor  ve o açıklama  siteden kaldırılıyor.
“Kıyaslanmayacak personelin haklarının eşitsizlik  olarak nitelendirilmesi kuruluşların doğasına  aykırıdır.” Denmişti.
THY  Genel Müdürü Temel   Kotil, Atatürk rozetinin takılmaması için koyduğu yasağa uıymayan yardımcı pilot M.G. yı görevden alıyor.
                                                 Afyon Valisi  İrfan Balkanoğlu       
Afyon Valiliği içkiyi yasaklıyor...
İçki yasaklanacaksa tüm Türkiye’de , gerekli mercilerin genelgesi ile topluca yasaklanır. Afyon ayrı , kendi başına  bir eyalet mi, yasalar orada  başka mı uygulanıyor da, Valilik kendi  yetkilerine dayanarak içkiyi yasaklıyor.
24 Nisan’da  Afyon Valiliğinin genelgesinde, özet olarak, “ Kamunun istifadesine açık park, bahçe üzerinde, tesis bulunmayan açık alanlarda,  İl ve ilçe sınırları içerisinde veya meskün mahallerde  , kara yollarında, umuma mahsur yerlerde, park ve bahçelerde, piknik ve ören yeri gibi alanlarda, her çeşit taşıma araçlarının içinde, gar, otogar, meydan, cadde, sokak, tarihi kültürel mekanlarda,  ibadethane, terk edilmiş  yapı, inşaat, banka ATM  leri, köprü altları, mezarlıklar, gezinti yerleri, içerisinde iş yerleri olan 24 saat açık iş hanı, merdiven boşlukları ve boş alanlarında alkollü içeceklerin  içilmesi yasaklanmıştır.”
Yukarıda yasaklanmış olan yerlerde zaten  inanç ve saygı nedeniyle kimse içki içmez. İçkinin de bir içiş  yeri , adabı ve  yordamı  vardır. Yasaklanan yerlerde içki içen ya delidir ya tinerci ya da hapçıdır. O tür içiciler zaten yasak , masak dinlemezler. Nitekim, ilk günde, 25 kişiye,” Kabahatlar “ yasasına göre 169 ar lira ceza kesilmiş.
Diyeceksiniz ki “Bunda ne var”. Haklısınız.  Bunda olan:  “Her Vali bu yasağı koyma yetkisine haiz iken  Afyon’un acelesi mi  varmış?  Gerçi Afyondan başka içki yasağı koyan Kayseri, Ordu Eskişehir ve Bilecik illeri de var. 81 ilden 5 il yasak koyuyor. 
Ordu’nun  Akkise köyünde, geçtiğimiz Cuma günü, Köy imamı Fazıl Şahin, yakasında Atatürk rozeti olan  Yalçın Kılıçkaya adında emekli bir öğretmeni, yakasında bulunan  Atatürk rozeti nedeniyle Cuma Namazında, camiye almıyor.  Rozetle namaz kılınırsa, hem kendinin , hem de cemaatın namazı sayılmaz mış. Uzun münakaşalardan sonra,  namazını  kılmak isteyen öğretmen, rozeti çıkarıp cebine koyunca camiye girebiliyor.
İmamın gerekçesine bakın.”Namaz , namazdan sayılmaz “ mış. Bunları nereden uyduruyorlar?  Bunlar İmam Hatip’ten mezun olmadılar mı? Orada Atatürk düşmanlığı mı aşılıyorlar da bu tür vakalar  hemen hemen her gün karşımıza çıkıyor? İmamın görevi kapıda durup, camiye  gelenler içinde, kafasındaki kriterlere göre adam mı seçmektir.
Sen Allahın Evine nasıl ibadet için adam almazsın?  Sen kimsin?  Sana verilen görev ne ise onu yapmakla  mükellefsin. Kendin başına gelin güvey olmanın  daniskası.”
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve spor Bayramında yapılan etkinliklerden. Spor bakanlığının , Ankara, Atatürk  Kültür  merkezinde, Spor Bakanlığının standlarında sergilenen yağlı boya resimlerden,  Recep  Tayyip Erdoğan’nın resmi, Atatürk’ün  yağlı boya ile yapılmış resminden daha yukarıda  asılmış.  Halk tepki göstermiş ama  resmi indirmemişler.
Eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çerlik “ Bu ülkenin yurt dışındaki itibarı, pasaportunun gördüğü  itibar kadardır” demiş.
Doğru söylemiş!..
                                                                    Arif  Sağ
Yeşil pasaportlu, eski Milletvekili, sanatçı Arif Sağ, Hollanda’da, Amsterdam hava alanında tutulmuş, sorguya çekilmiş, konser için geldiğini,  gerekli evrakları da gösterdiği halde,  Hollanda polisi Arif Sağ’a inanmamışlar. Bunun üzerine Arif Sağ kızarak Türkiye’ye havaalanından dönüş yapıyor.
İşte Türkiye’nin, Hüseyi n  Çelik’lerin sayesinde ki  itibarı!.. Kendi kendine gelin güvey olup, halkı  aldatmak için bu tur lafları söylerken,  daha dikkatli olunmalıdır.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı bitti.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin,  Hükümet Erkanının, gençliğin katılmadığı   Anıtkabir  töreni, Atatürk büst ve heykellerine koydurtulmayan çelenk ve çiçekler, sokaklarda  yapılan yarışlar, kızla erkeğin yaptıkları güreş  bayrama damgasını vuran  olaylardı.
92 yıldır kutlanan, demir perde ülkelerinde  uygulanan törenlermiş. Geçmişteki törenler, disiplinli, ciddi, saygın ve tüm Ulusun bireylerinin katıldığı törenlerdi.  Yeni gösteriler,  Uzakdoğu oyunları, yarışmalar, çelenksiz, çiçeksiz, geçitsiz, laubalice davranışlar ve kızla erkeğin güreş tutabildiği, geniş özgürlüklü bir uygulama.
Bakalım ileriki günlerde başka hangi yenilikleri göreceğiz.!...





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

MİLLİ BAYRAMLARIMIZ