GALATASARAY-FENERBAHÇE
MAÇI SONRASI
16 Aralık Pazar günü Galatasaray Arena stadında
Galatasaray-Fenerbahçe derbi adı ile
tarihe geçen süper liğ maçı yapıldı.
Maç Galatasarayın 2-1
galibiyetiyle bitti. Maç bitti, futbolcular karşılıklı olarak birbirlerini
kutladılar, forma değiştirdiler, bazı futbolcular karşı takımın teknik
drektörüyle kucaklaştı. Seyirciler mutlu
, dağıldılar.
Buraya kadar herşey normal. Aslında normal de denmez. Çünkü
statda tek taraflı seyirci vardı.
İstanbul Valiliği üç büyüklerin
kendi aralarında yapacağı maçlarda,
rakip takımın seyircisinin maça alınmaması kararı verince, Pazar günkü maçta
Fenerbahçe seyircisi, maçı dışarda, kahvehanelerde, evlerde izlemek
mecburiyetinde kaldı. Bu durum 5-6
sezondur devam ediyor. Onun için maçın
bitimine kadar geçen süreyi , bu nedenle normal olarak kabul edemiyorum. Söz
buraya gelmişken Valiliğin almış olduğu bu karar, gerekçelerinde de
belirttikleri gibi, çıkabilecek
olayları engellemek amacı taşıyor. Daha önce
meydana gelen karşılıklı olaylar, statlara verilen hasarlar, yaralanan ve ölen
taraftarlar nedeniyle bu yasak getirildi.
BUNLAR NASIL TARAFTAR? |
Statlardaki kavgalar, atışmalar, hakaretler bitti ama
sokaklardaki olaylarda bir azalma olnadı , üstelik arttı da.
Maçtan sonra, İstanbul'un çeşitli bölgelerinde,özellikle
Galatasaraylılara, storlara, otobüs ve Galatasaraylıların yolculuk yaptığı toplu taşıtlara zarar veren saldırılar
yapıldı. Ülkenin çeşitli illerinde de buna benzer ufak tefek olaylar oldu.
Değişik ortamlarda bunun tersi de olmaktadır. İnsana, mala verilen zarar her
geçen dönemde azalacağı yerde artmaktadır.
Bu olayları yapan insanlar holigan denen, Özellikle futbolda fanatizmi besleyen ve çevreye zarar vermeye
eğilimli taraftar, serseri, haytalardır.
KÜÇÜK YAŞTA HOLİGAN YETİŞİYOR |
. Bence bu insanların taraftar olduğunu zannetmiyorum. Holigan denen bu saldırgan insanlar provakotor olabilir, kişilerce tutulmuş insanlar olabilir, hasta olabilirler. Çünkü olaylarda bu saldırganları yatıştırmaya çalışan taraftarları görmekteyiz. Canla başla olayların önüne geçmeye çalışmaktalar. Yenilmenin, yanmek kadar sportmenliğe yakıştığını bilen gerçek taraftar bu insanlar. Bu iyi niyetli insanların, tuttuğu takımın maçını seyretmekten alıkonması adalet mi? Birkaç saldırganın çıkardığı olaylar nedeniyle, gerçek taraftara verilen ceza, sportmenliğe maalesef ters düşmektedir.
HOLİGANLARIN MARİFETLERİ |
Müsabaka, yarışma bir oyundur, eğlencedir. İnsanlar boş
zamanlarını seyrederek değerlendiriyorlar. Bu da onların en doğal hakkı olmalıdır. Bir maçın seyir yasağı medeni insanlara
yakışmıyor. Kaldı ki, en geri kalmış
toplumlarda dahi yarışmalar birlikte
seyrediliyor, her takımın taraftarı ayrı
ayrı tezahürat yapıyor.
Bizde mağlubiyete tahammül edemediği için kendini asan,
galibiyette, karşı takım taraftarını
tahrik eden fanatik taraftarlar var. Bu insanları doğru yola getirmek
gerekmektedir. Bu nasıl olur? Eğitimle tabii.
Aileden, ilkokuldan, üniversite sıralarına , hayatının sonuna kadar geçen süreçte
taraftar ve bir spor yarışması nasıl seyredilir eğitimi alması ve bu eğitimin verilmesi
gerekmektedir. Bunun en iyi öğreticisi de görsel ve yazılı basın ve spor
kulüpleri yöneticileridir.
YENİLEN TAKIMIN STADI |
Bizde görsel ve yazılı basın,olaylara körükle gitmekte,
olayları çıkarmakta, adeta yarış
etmekteler. Gün olmuyor ki basında, bu resim
.....taraftarını kızdıracak, bu konuşma.....taraftarı üzecek, falan yönetici, falan takımı küçümsedi, falan
kişi .....takımın yöneticisi ve taraftara sataştı gibi, tahrik edici, düşman oluşturucu
haberler çıkmasın. Önce bunlar eğitilmeli. Yorum yapanlar, tarafsız olmalılar.
taraflı olanlarda karşı takımların ne taraftarlarını ne de yöneticiler hakkında
olumsuz olmamalılar. Sevinç ve üzüntü sahalarda kalmalı. Taraflar kol kola
dışarı çıkmalılar, Birlikte, he rbirinn
üzerinde tuttuğu takımın formasıyla
birlikte müsabakalara gitmeliler. Gençliğimin ortamı yakalanmalıdır.
Rakip taraftarlarla maçlara gider, çekirdeklerimizi çıtlatırken, maçımızı seyreder, güzel hareketleri
alkışlar, yanlış ve aleyhteki hareketlere üzülür, ama asla çirkin söz
ağzımızdan çıkmazdı. Maç sonunda birlikte stadı terkeder, kritikleri
yorumlardık
YAKALANAN HOLİGANLARDA ÇIKAN DÖĞÜŞ ARAÇLARI |
. Öyle bir ortam istiyorum.
El birliği ile bu ortam yaratılmalı. Sözlü ve yazılı basın, yazar ve
muhabirler, yorumcular,kulüp
yöneticileri, sporcular, kamu
yöneticileri, taraftar ve tarafsızlar, tüm spor severler mücadele etmeliler. Şiddeti ortadan
kaldırmak, birlikte stat ve salonlara gidebilmek, sokaklarda renklere düşmanca değil, dostca bakmak için bu millete büyük görev düşmektedir. Bu
görev başarıya ulaşırsa ki ne pahasına olursa olsun ulaşmalı, sporumuz
kurtulur, dünyaya da örnek olur.
Görüşlerinize tamamen katılıyorum. Bu toplum elbirliği ile bu hale getirildi. Sevgi saygı ve hoşgörü yok edildi. Yenilgi dünyanın sonu haline getirildi. Ahlak yok edildi daha ne diyeyim...
YanıtlaSil