23 Mayıs 2013 Perşembe

G E Z İ



KOS  ZİYARETİ
 
Burhan  Bursalıoğlu

Bodrumda dün ,22 Mayıs 2013 Çarşamba gününün çok güzel ve sıcak olacağını hava raporundan öğrenince eşim ve rahmetli kayınbiraderim Muzafferin , Antalya'dan gelen eşi ile birlikte, Yunan adası olan KOS' a gidelim dedik. Yeşil pasaportlulara vize gerekmediği için 17 şer yuro karşılığında seyahat acantasına başvurduk. Gümrük işlemlerinden sonra  arabasız feribotla , SAAT : 9.30 daTurgutreis'ten hareketle, 35 dakikada KOS'a vardık.
 
 
Feribottan Kos limanında karaya çıktık.  Yunan gümrüğü ve pasaport işlemlerinden sonra Kos kalesinin surları yanından şehre doğru yürüdük.

14.yüzyılda St.John Şövalyeleri  tarafından, korunmak amaçlı olarak yapılmış.
 Yolumuza devam ederken karşımıza geniş bir alanı kapsayan belkide 20 kişinin saramayacağı gövdeli bir ağaç çıktı.

Bu ağaç tek gövdeli. Ağacın adını Hipokrat ağacı olarak koymuşlar.  Hipograt, öğrencilerine  ders verdiği söylencesiyle ünlenmiş.
 
Aslında bu ağaç Ülkemizde de yetişmektedir. Meyvesi resimde de görüldüğü gibi küçük, yuvarlak olup yerlere dökülmekte. 
Liman çevresinden çıkarak sahil caddesine ulaştık.  Cadde tek istikametli, bir tarafı bisiklet yolu olarak ayrılmış. Son yıllarda Bodrum caddelerinin daraltılarak tek şerite indirilip, yaya yolunun genişletilmesi gibi.

 Tüm sahil kiralık bisikletlerle kaplanmıştı. Ada düz ve engebesiz olduğu için yerli ve turistler, yaşlısı genci ,çocuğu hanımı ihtiyaçlarını ve gezilerini bisikletle yapıyorlar
Çarşıları gezerken de motor ve bisiklet satıcıları daha çok dikkar çekiyor.
Sahil yolunun diğer tarafı kahvehane, lokonta ve büfeler kaplamış. Dinlenmek için ideal yerler. Ağaç bol olduğu için tüm bu yerler ağaç altlarına yapılmış. Bodrum'da sayılı kahvehane, ama Kos'ta yüzlerce.

Etrafı rahat, oturarak görmek isteyenler için, raysız,lastik tekerlekli, 4-5 vagonlu tren koymuşlar. Kos'un her tarafına gidiyor.

Görülen kulubeden, bir kişi için  5 yuro karşılığında biletimizi alarak lastikli trene bindik. 20 dakikada Kos'u gezdik.Gidemeyeceğimiz yerleri gördük.
Trenden inince minareleri görülen  2  camimizi ziyarete başladık.
İlk cami Gazi Hasan Paşa camisi idi. ikincisi de, Defterdar İbrahim Efendi tarafından, 18. yüzyılda yapılmış bir cami. Camiler harabeye dönmüş.  Caminin    tüm boşluklarını , normal dükkan büyüklüğünde bölerek hediyelik eşya satış mağazaları haline getirmişler. Üst katlar da ki kapı pencereler kırık dökük.Camii sanki pazar yeri.
 
 
Bahçesinde çöplük haline getirilmiş bir mezar var. Demir parmaklıklarla çevrilmiş.

Arapça yazılar olduğu için mezarın kime ait olduğunu bilmiyorum. Kanımca bu mezar Defterdar İbrahim Efendiye ait olsa gerek.
Aynı alan içinde bir de çeşme var.

Çeşme de çok bakımsız. Ama suyu akıyor ve kullanılıyor. Kos adasının her tarafı pırıl pırıl olmasına karşı, bu tarihi eserlerin bu kadar bakımsız ve pis oluşuna akıl erdirilemiyor. Yunan, özellikle Kos halkına bunu yakıştıramıyorum.

Bu da cami avlusunda abdest almak için yapılmış, ama oturak yerleri ve musluklar, sökülmüş, kapatılmış.
Gezilerimize devam ediyoruz.

Asklepion Tıp Merkezi harabeleri. Hippokrat ve onun tıp okulu olarak, ilk kez bilimsel tıb olarak geliştirilmiş. Helenistik dönemlerde, önce, terapilerle ve tanrı Asklepios'un mucizevi görünmesiyle tedavi edilirken, sonraki dönemlerde, bilimsel metotlarla hasta tedavileri uygulanmış.


Bakımlı binalar, kiliseler
 
hediyelik eşya satan mağazalar açık ve kapalı yerlerdeki pazarlar.
 


Lüks oteller
Ve Yunan kedisi
 
Kos adası fiatlar bakımından çok pahalı. Normal bir kahvehanede çay 1.5 yuro, meşrubat,3.5 yuro, kasede dondurma 3.5 ile 5.6 yuro arasında. -Bir balık  21 yuro. Küçük içecek su 1.5 , buzdolapları kapılarına yapıştırılan yöre hediyelik eşyaları 2 ila 7 yuro arasında. Kos'un  oldukça pahalı oluşu, Yunan ekonomisinden kaynaklanıyor.
Cumartesi günleri Turgut Reise, Çarşamba, Perşembe, Cuma günleri Ortakent, Yalıkavak, Akyarlar ve Bodrum pazarlarına, akın akın gelen Kos halkının dolu dolu tekstil ,sebze ve yiyecek alıp götürmelerinin sırrını da böylece öğrenmiş olduk.
 
Saat 17 de gümrüğe gelerek pasaport işlemleri ve 17.3o da feribotumuzun hareketi, 18.05 de Turgutreis  marinasındayız.
İnanın Ülkemiz cennet. Günlük tedirgin edici üzücü olaylar olamasa, Dünya'da değeri bulunmaz.
 
NOT. Kos'tan objektifime takılanlar Facebook sayfamda.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

MİLLİ BAYRAMLARIMIZ