ŞİİR DÜNYAMIZIN DEĞERLER: - 19 -
ATAOL BEHRAMOĞLU
13 Nisan 1942’de İstanbul Çatalca’da doğdu.
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Rus Dili ve Edebiyatı
bölümünü bitirdi. Dört yıl İngiltere, Fransa ve Sovyetler Birliği’nde
ögrenimini sürdürdü. İsmet Özel’le Halkın Dostlaı, Nihat Behram’la Militan
dergilerini çıkarıp yönetti. Şehir tiyatrolarında dramaturgluk (1974-1980)
yaptı. 1982’de Barış Derneği Davası nedeniyle 10 ay tutuklu kaldı. 1984’te
Fransa’da Sorbonne Üniversitesi’ne bağlı Centre de Poetique Comparee bölümünde
Türk ve Dünya Şiiri üstüne seminerler izledi, çalışmalar yaptı.
YIKILMA SAKIN
Kötü şey uzakta olmak
Dostlarından, sevdiğin kadından
Yasaklanmak bütün yaşantılara
Seni tamamlayan, arındıran
Kapatıldığın dört duvar arasında
Sağlıklı, genç bir adam olarak
Neler gelmez ki insanın aklına
Sevinçli, özgür günlere dair
Kalmıştır yüzlerce yıl uzakta
Onunla ilk kez öpüştüğün şehir
Acı, zehir zemberek bir hüzün
Kalbinden gırtlağına doğru yükselir
Görüyorsun işte küçük adamları
Köhnemiş silahlarıyla saldıran sana
Kimi tutsak düşmüş kendi dünyasına
Kimisi düpedüz halk düşmanı
Diren öyleyse, diren, yılma
Yürüt daha bir inatla kavgan.
Babeuf'u hatırla, Nazım Hikmet'i
Bir umut ateşi gibi parlayan zindanlarda
Hatırla Danko'nun tutuşan kalbini
Karanlıkları yırtmak arzusuyla
Ve faşizme karşı, zulme, zorbalığa
Düşün acılar içinde vuruşan kardeşleri
Elbette vardır bir diyeceği, bir haberi
Bir kaçağa çay sunan Kürt kadınlarının
Dağlar dilsizdir yalçındır
Ama gün gelir bir diyeceği olur onların da
Ve dağlar, ıssız tarlalar başladı mı konuşmaya
Susmazlar bir daha, söz artık onlarındır
Kötü şey uzakta olmak
Dostlarından, sevdiğin kadından
Yasaklanmak bütün yaşantılara
Seni tamamlayan, arındıran
Ama bir devrimciyi haklı kılan
Biraz da acılardır unutma
Yıkılma sakın geçerken günler
Yaralayarak gençliğini
Onurlu, güzel geleceklerin
Biziz habercileri düşün ki
Ve halkın bağrında bir inci gibi
Büyüyüp gelişmektedir zafer.
Kötü şey uzakta olmak
Dostlarından, sevdiğin kadından
Yasaklanmak bütün yaşantılara
Seni tamamlayan, arındıran
Kapatıldığın dört duvar arasında
Sağlıklı, genç bir adam olarak
Neler gelmez ki insanın aklına
Sevinçli, özgür günlere dair
Kalmıştır yüzlerce yıl uzakta
Onunla ilk kez öpüştüğün şehir
Acı, zehir zemberek bir hüzün
Kalbinden gırtlağına doğru yükselir
Görüyorsun işte küçük adamları
Köhnemiş silahlarıyla saldıran sana
Kimi tutsak düşmüş kendi dünyasına
Kimisi düpedüz halk düşmanı
Diren öyleyse, diren, yılma
Yürüt daha bir inatla kavgan.
Babeuf'u hatırla, Nazım Hikmet'i
Bir umut ateşi gibi parlayan zindanlarda
Hatırla Danko'nun tutuşan kalbini
Karanlıkları yırtmak arzusuyla
Ve faşizme karşı, zulme, zorbalığa
Düşün acılar içinde vuruşan kardeşleri
Elbette vardır bir diyeceği, bir haberi
Bir kaçağa çay sunan Kürt kadınlarının
Dağlar dilsizdir yalçındır
Ama gün gelir bir diyeceği olur onların da
Ve dağlar, ıssız tarlalar başladı mı konuşmaya
Susmazlar bir daha, söz artık onlarındır
Kötü şey uzakta olmak
Dostlarından, sevdiğin kadından
Yasaklanmak bütün yaşantılara
Seni tamamlayan, arındıran
Ama bir devrimciyi haklı kılan
Biraz da acılardır unutma
Yıkılma sakın geçerken günler
Yaralayarak gençliğini
Onurlu, güzel geleceklerin
Biziz habercileri düşün ki
Ve halkın bağrında bir inci gibi
Büyüyüp gelişmektedir zafer.
TÜRKiYE, ÜZGÜN YURDUM, GÜZEL YURDUM
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Boynu bükük ay çiçeği
Şiirin ve aşkin geleceği
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Dağ rüzgarı, portakal balı
Alçak gönüllü, hünerli, sevdalı
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Yazgısı kara yazılmış gelin
Kurumuş sütü memelerinin
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Harlı bir ateş gibi derinde yanan
Haramilerin elinde bulunan
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Güngörmüş, bilge toprağım
Yunus, Pir Sultan ve Nazım
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Bozlat, ağit, halay ve zeybek
Dumanı üstünde ekmek
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Yüzü kırış kırış anam
Ağlayan narım, gülen ayvam
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Asmaların üstünde gün ışığı
En güzel geleceğin yakışığı.
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Zinciri altında kımıldayan
Bitecek sanıldığı yerde başlayan
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Boynu bükük ay çiçeği
Şiirin ve aşkin geleceği
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Dağ rüzgarı, portakal balı
Alçak gönüllü, hünerli, sevdalı
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Yazgısı kara yazılmış gelin
Kurumuş sütü memelerinin
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Harlı bir ateş gibi derinde yanan
Haramilerin elinde bulunan
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Güngörmüş, bilge toprağım
Yunus, Pir Sultan ve Nazım
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Bozlat, ağit, halay ve zeybek
Dumanı üstünde ekmek
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Yüzü kırış kırış anam
Ağlayan narım, gülen ayvam
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Asmaların üstünde gün ışığı
En güzel geleceğin yakışığı.
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
Zinciri altında kımıldayan
Bitecek sanıldığı yerde başlayan
ONUN
TÜRKÜSÜNÜ, GUEVARA’NIN
Dağların ve
nehirlerin
Türküsünü söylemek istiyorum
Büyük gökyüzünün ve kırların.
Mavi bir çiçeğin türküsünü söylemek istiyorum
Umudun ve sevdanın.
Kahraman bir yüreğin türküsünü söylemek istiyorum
Aslan türküsünü Guevara’nın.
Türküsünü söylemek istiyorum
Büyük gökyüzünün ve kırların.
Mavi bir çiçeğin türküsünü söylemek istiyorum
Umudun ve sevdanın.
Kahraman bir yüreğin türküsünü söylemek istiyorum
Aslan türküsünü Guevara’nın.
Odalar ve
sofalar kuşatmış beni
Sandalyeler masalar tabaklar
Gökyüzü kuşatmış beni içim daralıyor
Gelenekler korkular kuşkular
Kuşatmış beni
Rotatifler silahlar yasalar
Sandalyeler masalar tabaklar
Gökyüzü kuşatmış beni içim daralıyor
Gelenekler korkular kuşkular
Kuşatmış beni
Rotatifler silahlar yasalar
Ah akşam
oluyor
Sevgilim, aşkım benim
İniyor dağlara
Örtüsü gecenin
Bir çocuk durmadan
Büyük nehirleri özlüyor
Kaybolmuş sevinçleri özlüyor
Bu yürek durmadan
Geçiyor dağlardan
Gölgesi çetelerin
Sevgilim, aşkım benim
İniyor dağlara
Örtüsü gecenin
Bir çocuk durmadan
Büyük nehirleri özlüyor
Kaybolmuş sevinçleri özlüyor
Bu yürek durmadan
Geçiyor dağlardan
Gölgesi çetelerin
Körlerin ve
yetimlerin
Türküsünü söylemek istiyorum
Yavrusu ölmüş ananın
Hastaların türküsünü söylemek istiyorum,
Hapiste yalnız bir adamın.
Sevgili bir yüreğin türküsünü söylemek istiyorum
Kardeşimin, Guevara’nın
Türküsünü söylemek istiyorum
Yavrusu ölmüş ananın
Hastaların türküsünü söylemek istiyorum,
Hapiste yalnız bir adamın.
Sevgili bir yüreğin türküsünü söylemek istiyorum
Kardeşimin, Guevara’nın
Ah, nasıl da
acı
Böyle susup durmak
Kötüler cellatlar elinde
Bunalırken güzelim halk
Fabrikalar yanlış çalışırken
Yanlış ekilirken toprak
Ayak, olmuşken baş
Baş, olmuşken ayak
Böyle susup durmak
Kötüler cellatlar elinde
Bunalırken güzelim halk
Fabrikalar yanlış çalışırken
Yanlış ekilirken toprak
Ayak, olmuşken baş
Baş, olmuşken ayak
Kavganın ve
hürriyetin
Türküsünü söylemek istiyorum
Gür bir akışla akacak kanın
Eşitliğin türküsünü söylemek istiyorum
Halklar adına yükselen sancağın.
Sadeliğin, inceliğin, onurun
Türküsünü söylemek istiyorum
Onun türküsünü, Guevara’nın
Türküsünü söylemek istiyorum
Gür bir akışla akacak kanın
Eşitliğin türküsünü söylemek istiyorum
Halklar adına yükselen sancağın.
Sadeliğin, inceliğin, onurun
Türküsünü söylemek istiyorum
Onun türküsünü, Guevara’nın
YILDIZ
SAVAŞLARI ÜSTÜNE ÇEŞİTLEMELER
Kurcalayıp
Duruyor aklımı:
Ne demek şu
Yıldız savaşları?
Duruyor aklımı:
Ne demek şu
Yıldız savaşları?
Bir bilen
çıkar
Belki diye
Sordum önüme
Her gelene
Belki diye
Sordum önüme
Her gelene
Öfkeyle
soludu
Ev kadını:
“Neymiş... Neymiş...
Yıldız savaşları mı?
Ev kadını:
“Neymiş... Neymiş...
Yıldız savaşları mı?
Ben çarşı
pazar
Savaşındayım
Sorunuzdan
Bir şey anlamadım”
Savaşındayım
Sorunuzdan
Bir şey anlamadım”
Burnu havada
Geçen genç kız
Kırıtıverdi:
“Çok kurnazsınız...
Geçen genç kız
Kırıtıverdi:
“Çok kurnazsınız...
Terazi
burcunda
Doğmuşum ben
Barışıktır
Yıldızım herkeslen...”
Doğmuşum ben
Barışıktır
Yıldızım herkeslen...”
Minübüs
şoförü
Aniden solladı
“Savaş mı dedin?
Sat anasını...”
Aniden solladı
“Savaş mı dedin?
Sat anasını...”
Ve teybe bir
kaset
Koydu sonra
İnledi ses:
“Batsın bu dünya...”
Koydu sonra
İnledi ses:
“Batsın bu dünya...”
“Her şey
sözcüktür”
Dedi şair
“Ne varsa yaşama
Ölüme dair...
Dedi şair
“Ne varsa yaşama
Ölüme dair...
Yıldız ve
savaş...
Ne ilginç sözcükler...”
–Ve not etti–
“Teşekkürler...”
Politikacı
Ciddileşti:
“Kesin bir şey
Diyemem şimdi...
Ne ilginç sözcükler...”
–Ve not etti–
“Teşekkürler...”
Politikacı
Ciddileşti:
“Kesin bir şey
Diyemem şimdi...
Ama mutlaka
Bir şeyler yapmalı
Kim kışkırtıyor
Şu yıldızları?..”
Bir şeyler yapmalı
Kim kışkırtıyor
Şu yıldızları?..”
Abdest alan
Bir dindar kişi
Aşağıdan yukarı
Süzdü beni
Bir dindar kişi
Aşağıdan yukarı
Süzdü beni
“Ne
yıldızıymış
Bu hemşerim?
Her şey Allahtan...
Allah kerim...”
Bu hemşerim?
Her şey Allahtan...
Allah kerim...”
Islak
bakışlı
Delikanlı
“Bırakın –dedi–
Şimdi savaşı...
Delikanlı
“Bırakın –dedi–
Şimdi savaşı...
Savaş yapma
aşk yap
Gerisi boştur...
Yıldızların altında
Sevişmek ne hoştur...”
Gerisi boştur...
Yıldızların altında
Sevişmek ne hoştur...”
Ünlü sinema
Yıldızı önce
Anlamlı anlamlı
Baktı yüzüme
Yıldızı önce
Anlamlı anlamlı
Baktı yüzüme
“Savaşan
–dedi–
Küçüklerdir..
Soruyu onlara
Sormanız gerekir...”
Eski muharip
Kederliydi:
“Eskiden savaşlar
Böyle miydi...
Küçüklerdir..
Soruyu onlara
Sormanız gerekir...”
Eski muharip
Kederliydi:
“Eskiden savaşlar
Böyle miydi...
Yıldızları
Savaştıranlar
Robotlara
Madalya taksınlar...”
Savaştıranlar
Robotlara
Madalya taksınlar...”
Soru
sormaktan
Bıktığım bir an
Kör bir adam
Gördüm, yaklaşan
Bıktığım bir an
Kör bir adam
Gördüm, yaklaşan
Geçirdim
caddeyi
Girip koluna
Durdurdu beni
Kaldırımda
Girip koluna
Durdurdu beni
Kaldırımda
“Gökte çok
mu
Yıldız var bu gece?”
Şaşırdım, öyleydi
Gerçekten de.
Yıldız var bu gece?”
Şaşırdım, öyleydi
Gerçekten de.
“Evet
–dedim–
Nerden bildiniz?”
Gülümsedi
Belli belirsiz
Nerden bildiniz?”
Gülümsedi
Belli belirsiz
“Onları
tenimle
Duyarım –dedi–
Ve işitirim
Dediklerini
Duyarım –dedi–
Ve işitirim
Dediklerini
Bilseniz
neler
Konuşurlar
Şakacı ve
Duyguludurlar
Konuşurlar
Şakacı ve
Duyguludurlar
Bakıp
dururlar
Bize öylece
Çoğu kez acırlar
Halimize...”
Usulca yürüyüp
Gitti sonra
Yüreğindeki
Yıldızlarla
Bize öylece
Çoğu kez acırlar
Halimize...”
Usulca yürüyüp
Gitti sonra
Yüreğindeki
Yıldızlarla
Bakakaldım
Bir süre ardından
Utandım ondan
Ve yıldızlardan...
Bir süre ardından
Utandım ondan
Ve yıldızlardan...
BİR AYDIN
TİPİNE
Mangalda kül
komazsın teorik konularda
Pratiğe gelince ayağın suya erer
Kendi korkaklığına kılıf ararsın boyna
Bu arada faşizm gelip tepene biner
Pratiğe gelince ayağın suya erer
Kendi korkaklığına kılıf ararsın boyna
Bu arada faşizm gelip tepene biner
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder