ATATÜRK’ÜN TABUTUNUN AÇILDIĞI GÜN -- 2 --
9 KASIM 1953
Burhan BURSALIOĞLU
10 Kasım 1953 de Atatürk’ün naaşının Anıtkabre nakli töreninden hemen önce yaşananlar, tarihçilerin pek ilgisini çekmemiştir.
Bilindiği gibi Anıtkabir yapılana dek, Atatürk’ün naşının korunabilmesi için “Tahnit “ denilen bir işlem yapılmıştı.
Gülhane Pedalojik Anatomi Prof. Dr. Lütfi Aksu tarafından gerçekleştirilen bu işlem sırasında naaşa, şiringayla bir formül enjekte edilmiş ve üzerine formüllerin yapıştırıldığı iki küçük ilaç şişesi, Ata’nın koltuk altlarına yerleştirilmişti.
Bu işlem sayesinde Ata’nın naaşı da öldüğü günkü haliyle korunabildi.
Ancak, İslam dini, ölünün defnini şart koştuğundan, geçici tahnitin bozulması şarttı. Nakilden önce, bu işlem için bir komite kuruldu. O komite, törenden bir gün önce, Başbakan Adnan Menderes’in huzurunda Atatürk’ün tabutunun açılmasını kararlaştırıldı. Tabut açılınca tahnit bozulacak ve ceset çürümeye başlayacaktı.
Bir başka deyişle, Atatürk’ün (mumyalanmış gibi ) korunmuş naaşını son görenler, o törene katılanlar olacaktı.
Atatürk’le ilgili belgesel çalışmalar sırasında, o törene katılanların bir kısmı ile konuşuldu…
Etnografya müzesinde asistan olarak çalışan Osman Ersoy ve Halide İntepe, Atatürk’ün naşını son görenlerden.dirler.
OSMAN ERSOY: “ Sağlığında görmemiştim Atatürk’ü. Korkunç heyecanlıydım. Biz çalışanlar, asistanlar memurlar sıra ile katafalka çıktık. Oldukça sararmış ve küçülmüş bir çehre… 1-2 günlük sakalı vardı. Kaşları fevkalade iyi şekilde fark ediliyordu.. Gözleri aralıktı.”
HALİDE İNTEPE: Tabut kapanmadan en son gittim baktım. Başı yana doğru eğikti. Azıcık sakalları çıkmıştı. Hani, insan hasret gidecek olursa, gözleri aralık kalırmış ya öyle aralıktı gözleri. Ama bir ölü yüzü yoktu …Uyuyor gibiydi.
Tarih 10 Kasım 1953 Mermer lahit sökülmüş, betonlar kırılmış, tabutu kaldıracak zincirli makaralarla, lahit salonun tavanına yerleştirilmişti.
Tabut görünmeye başladı. Tabutun arkasında da, Türkiye’de ki tüm dini liderler ve cemaatlarının temsilcileri yürüyorlardı. Ermeni, Yahudi, Katolik, ve Rum temsilcilerle beraber, zamanın Diyanet İşleri Başkanı da yürüyerek tabutu takip edenlerin arasında. idi. Daha arkada yüz binlerce insan
Anıtkabre getirilen tabut salonun zeminine yerleştiriliyor. Adnan Menderes, Makbule Atadan’ın yanına giderek, “Hanımefendi buyurunuz “ diyerek tabutun yanına götürüyor.
Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Meclis Başkanı Refik Koraltan, Başbakan Adnan Menderes ve Devletin en üst düzey görevlileri tabutun çevresindeler…
Kız kardeşi Makbule Atadan gözyaşları ile başını tabuta dayayarak dakikalarca hıçkırıyor. Kim bilir, belki çok uzaklara, Selanik’te kalan günleri hatırlıyor, belki de ağabeyinin ruhuna dualar ediyordur.
Son saygı duruşu.
Üniversite gençliği son saygı duruşunu yapıyor
Ve Ulu Önder Atatürk’ümüz ebedi istirahatgahında sonsuza dek uyumaya bırakıldı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder