HALK OYLAMASI !
Son bir aydır, iktidar partisi ile muhalefet partileri, harıl, harıl , kent, kasaba, köy demeden meydanlarda çene patlatıyorlar. İktidarın hazırlamış olduğu Anayasa değişiklik paketi halkın oyuna sunuluyor. Bunun için boğucu sıcakta, halk değişen Anayasa maddelerinin yenisiyle eskisinin karşılaştırmasını Ülke yararına hangisinin uygun olacağını öğrenmek için meydanları doldururken, kimi bayılıyor, kimi bağırıyor kimileride alkış tutuyor. Ama öğrenmek istediklerini öğrenemiyorlar. Hatipler, kalabalıktan cesaret alarak, yalan, iftira ve ağza yakışmayan tehdit ve küfürlü hitapları sıralamaktan geri kalmıyorlar.
Her gün televizyonlarda gördüğümüz, gazetelerde boy, boy poz verip söylevlerini okuduğumuz, başlıca üç hatibi görüyoruz. AKP li Başbakan Recep Tayip Erdoğan, CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli.
.
Bu üç insan, sanki seçim konuşmaları yapmak için meydanlarda ter döküyorlar. Amaç seçim mi? Ulusun ve Türkiye Cumhuriyetinin geleceğine etkili olabilecek Anayasa değişikliklerinin ne olduğunu halka açık, açık, örneklerle, uygulamalarla açıklanması lazım değil mi? Yoksa biz yanlış anlıyor, seçime mi gidiyoruz? Hayır, doğru anlıyoruz da hatipler yanlış yapıyor. Ortada bir paket var. Bu pakette, iktidara göre halkın yararına, bazılarının aleyhine olabilecek değişmeler, muhalefete göre de değişikliklerin Türkiye’nin aleyhine, halkın aleyhine, kurumların, özellikle de hukukun taraflılığını oluşturacak değişiklikler, halktan onay veya ret biçiminde paketin değerlendirilmesi isteniyor. Yapacağı tercihin içeriğini, paketin neler getirip, neler götürdüğünü bilmeyen vatandaş, değerlendirmesini doğru yapabilir mi? Bu yanlışlıklar, ülkemize zarar vermez mi? Rejime zarar vermez mi? Birbirini görmeyen iki insanın evlenmesi gibi bir şey.
Tataflar, meydanlarda, kürsülerde, toplu yemeklerde, yapılmak istenen değişiklikleri tek tek halka açıklamak mecburiyetindedirler. Değişikliklerin faydalı ve sakıncalı taraflarını hatipler, dostça ortaya sermelidirler. Bu insanlar aynı ülkenin vatandaşları, yöneticileridir. Dili, ırkı, dini, tarihi, bayrağı, gelenek ve görenekleri aynı olan bu şahsiyetli insanların birbirlerine karşı oluşturdukları düşmanca tavırların dışında, ölmüş insanları da siyasete karıştırmaları inanın, ülkenin kaderini elinde tutanlara yakışmıyor. Söylenen sözlerin nereye gideceğini, kimleri etkileyeceğini, tepki olur mu, olmaz mı, ahlak kurallarına ters mi düz mü, bunları bilmeleri lazımdır. Halkı birbirine düşürmenin, kutuplara ayırmanın anlamsızlığını bilmeleri gereken partili, partisiz hatipler, sözlü ve yazılı medya köşe yazarlarını sağ duyuya davet ediyorum.
Bundan sonraki yazımda, bir vatandaş olarak. Seçmen olarak oyumun rengini açıklayacağım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder