10 Ocak 2011 Pazartesi

YAKIN TARİHİMİZ

NARGİN  ESİR KAMPI
 Burhan Bursalıoğlu

1914-1918 yılları arasında Osmanlı orduları subay ve askeriyle   Dünya’nın dört bir tarafında savaşmak durumunda kalıp, Alman’ların yenilmesi  nedeniyle taraf  olan Osmanlılar da yenilmiş sayıldılar. Bir çok cephedeki askerlerimiz esir alındı. Ne varki bu devletler Uluslar arası esirler anlaşmasını hiçe sayarak, Türk askerlerine yaptıkları işkence, zulüm ve kasitli davranışlar yüzünden 200 000 askerimiz şehit oldu.
NARGİN  ADASI

Çanakkale’den Kafkasya’ya, Arabistan’dan Galiçya’ya, Trakya’dan Afrika’ya kadat uzanan geniş  bir Dünya yüzeyinde  savaşan ve esir alınan askerlerimizle kimse ilgilenmedi.
600 yıllık Osmanlı’ların sonunun  geldiğini  farkeden  yöneticiler, kendilerini kurtarmak için önüne gelenlere mavi boncuk dağıtmaktan, değişik  ülkelerde 10 esir kampında tutulan, kimi işkence, kimi donarak , kimi intihar ederek şehit olan  askerlerimizle  ilgilenmediler. Çok az bir miktarın kaçarak kurtulmuş olmaları dahi, onların korumasız, ilgisiz, başsız ve kimsesiz  olmalarını değiştirmedi. Ta ki Kurtuluş savaşına kadar.
200 000 askerimizin şehit olduğu, Fransa’dan Sibirya’ya, myanmar’dan Malta’ya, Mısır’dan Kafkasya’ya,  Suriye’den Nargin adasına kadar oluşturulan esir kamplarından kaçanların anlattıkları, insanın kanını donduracak cinsden.
Bunlardan şimdilik Nargin adasındaki esir  kampını tanıyalım.
Nargin Hazar Denizi’nde bir ada. 3 kilometre uzunluğunda, 900 dekarlık büyüklüğünde, tatlı suyu ve bitki  örtüsü olmayan, birinci dünya savaşında ağır suçluların tutulduğu hapishane olarak kullanılan bir ada. Ruslar, Sarıkamış harekatınden sonra, adayı Türk esirlerinin tutulacağı kamp haline getirmişler.
Yılanlarıyla da  ünlü bu ada, cehennem adası olarak ta ün yapmış.
ESİRLER TENCEREDEN YEMEK YİYORLAR

Sarıkamış hatekatından sonra, Ermenilerin Rus ordularıyla Erzurum’ a kadar geldikleri  dönemde, kent ve köylerden aldıkları resmi ve sivil halkı esir alıp, bir kısmını Ruslar  Nargin adası kampına götürmüşlerdir. Türk esirlerinin çoğu,  susuzluktan, yılanların zehirlenmesinden ve  KGB nin  (RUS GİZLİ SERVİSİ)  100 yıl geçtikten sonra gün ışığına çıkardığı belgelerden anlaşıldığı gibi”, Rus ve Ermenilerin  bazı esirlerimizi  kurşuna dizmelerinden dolayı  şehit olmuşlardır.
BİR KISIM ESİRLER KURŞUNLANIYOR

ÇOCUKLAR VE YAŞLILAR DA KAMPTA ÖLDÜ
KGB tarafından propaganda amaçlı çekilen kayıtlarda, Nargin adasındaki,  10-15 kişilik gruplar halinde ortada bulunan bir tencereden yemeklerini yiyen, açlık ve ağır kış şartlarına dayanamadıkları için hafızalarını ve sağlıklarını kaybettiği anlaşılan ve sağa sola sallanarak yürüyen esirlerin görüntüleri var.
KAZILARDA ÇIKAN KEMİKLER

Esir düşenlerin çoğunun şehit olduğu bilinen adada çekilen görüntüler arasında, çoğu anne ve babasız kalan bebek ve çocukların toplu halde denize girmeleri de kaydedilmiş. Sarıkamış Dayanışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, Nargin Adası’nın bir kısmının tamamen mezarlık olduğunu ve bu mezarlıktan getirdikleri kemikler üzerinde yapılan incelemelerde aralarında Türkler’in de olduğunun ortaya çıktığını belirtmiştir.
1917 de sonbaharında, Kafkas cephesinde  7.  Tayyare bölüğüne atanmış olan pilot Vecihi Bey ( hürkuş)  Kafkasya’da hava savaşında düşüp yaralandı. Uçak Rusların eline geçmesin diye de uçağı yaktı.  Ruslar tarafından esir alına Vecihi Bey Nargin adasına götürüldü.
VECİHİ BEYİN  YARALI VAZİYETTE, RUS'LARIN ZORUYLA ÇEKİLEN RESMİ

Azeri Türklerin yardımları sayesinde,  Vecihi Bey bir arkadaşıyla yüzerek karaya çıkıyor. İkisi beraber yaya Erzurum’a gelerek kurtuluyorlar.
Tüm şehitlerimizi rahmetle, şükranla  ve saygı ile anıyoruz.  Ruhları şad olsun.
DEVAMI: Kafkas ve Sibirya kampları.

1 yorum:

MİLLİ BAYRAMLARIMIZ