25 Kasım 2011 Cuma

GÜNCEL





SATIN  ALINAN   VATAN   GÖREVİ !!!

Burhan  Bursalıoğlu

Gündemde yokken, olduğunda da   benimsenmeyen,  gündeminde  olmayan  bedelli  askerliği, gerekirse Milletin oyuna başvuracağını  meydanlarda haykıran  Sayın Başbakan,  birkaçgün önce, kürsüye çıkarak,  “ Bedelli askerliğin”  şartlarını  tek tek açıklayarak, yasayı TBMM  sundu.  Meclisten  jet  hızı ile çıkarılan yasa, beraberinde de tartışmayı getirdi.

30 yaşını dolduran ve 30 bin lirayı ödeyen  herkes askerliğini yapmış sayılacak.”  Ayrıca bu insanlar postal  giymeyecek, eline tüfek almayacak, nişangahlara ateş etmeyecek, karavana yemeyecek, uygun adım la yürüyüş yapmayacak, marş söylemeyecek, topuk selamı  veremeyecek, yerde sürünmeyi beceremeyecek, alalamayı yapamayacak, nöbet tutmayacak, gece saat 3, de çavuş tarafından uyandırılmayacak, silah kuşanmayacak,  uykusuz geceleri olmayacak,  üstüne saygı, altına askerce sevgi göstermeyecek, savaş düzenini  bilmeyecek, ölüm korkusu ve zafer sevinci, zafer  gururunu tatmayacak, asker arkadaşı olmayacak, 

asker anılarından mahrum olacak. Karada , denizde ve havada bir üstüne “Komutanım “ diyemeyecek.  Techizatlı, uzun ve yorucu  yürüyüşlerden sonraki dinlenme  zevkini  tadamayacak.  30 bin lirayı verip, yan gelip yatacak.

Her Türk Gencinin  “Vatan görevini  yapması  mecburidir.”  Öğrencilerimize, “vatandaşlık görevlerini” öğretirken birisinin de “Vatani görevini yapma “ olduğunu belletirdik.  Şimdi bu görevlerin içine, “Vatani görevi  satın almak” mı ilave edilecek? 



20 – 30  yıl önce de “Bedelli askerlik “  “paralı askerlik” uygulaması  vardı. Daha çok yurt dışındaki   vatandaşlarımız için uygulamaya koyuldu. Yurt içinden de  bazılarına o hak tanındı. Ama onlar kıtalara gidiyor, 50 – 60 gün askerlik eğitimi  alıyor, tüm askerliğin  gereği yerine getiriliyordu.. Teskere aldıklarında, teskerelerine,  sonradan,   seferberlikte veya  gerek görüldüğünde, çağrıldığında,  hangi rütbe  ile, nerede   ve ne  görev alacağı yazılıyordu.  Para ödeyerek , askerliğini yapmış sayılan kişinin teskeresine ne yazılacaktır?  Yoksa , yukarıda belirttiğim nedenler için bunlar  kıtaya çağrılmayacaklar mıdır.?

Askerliği  kimler  yapacak?  Orduyu kim oluşturtacak?  30 bin lirayı veremeyenler.  Parası  olmayan, yoksul ve fakir gençler.  Böylece hem Vatanı  hem  de, 30 bin lira verip, yan gelip yatanı da korumuş olacak. Bugün PKK ya karşı savaşan askerlerimiz gibi, hayatını Vatan ve 30 bin ödeyenler için  feda etme durumunda kalacak.  Bu adalet mi, hak mı?

Aynı  Milletten,  aynı dinden,  aynı dili konuşan, aynı bayrağa saygı duyan, tarihi bir, ırkı bir, aynı kültürle yoğrulmuş, aynı topraklarda doğmuş, aynı kentte, aynı mahallede, aynı sokak ve binada, hatta aynı katta oturuyor olmalarına rağmen, birisi Vatani görevini yapmak için, “En büyük asker bizim asker “ nidaları arasında kışlaya yolcu edilecek,  bir diğeri ise, olanları pencereden seyredip el sallayacak. Yani orduyu teşkil edecek, iç ve dış düşmanlara karşı  savaşacak, cephede ölümle  burun buruna kalacak olan  insanlar, 30 bin lirayı veremeyecek olanlardır. 

30 bin lira karşılığı, 2-3 ay askerlik eğitimi verilebilseydi, diyecek bir şey olmazdı. Akla daha yakındı.
Merak ediyorum, Dünya da acaba böyle bir uygulama hangi devlette vardır. Yoksa Türkiye bunda da mı “ilk” tir.?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

MİLLİ BAYRAMLARIMIZ