23 Nisan 2012 Pazartesi

YAZA GİRERKEN





BODRUM’DAN  SEVGİLER

Burhan Bursalıoğlu

16 Nisan Pazartesi sabahı, saat 9.30 da, eşim, oğlum, kızım ve kızımın arkadaşı Habibe ile  birlikte İstanbul’dan Bodrum’a doğru hareket ettik.
Yollarda, yemek, çay, alışveriş  yaparak güzel bir gün sonunda, akşam 19 civarında evimize ulaştık.
“Deprem vergileriyle, yol yaptık” deniyor ya,  doğru deniyor. Aslında  “yapılıyor “ denmiş olsa daha samimi olunurdu. Kısım, kısım  düzgün yollar var. Buna karşılık çok berbat ve yeni  yapılmakta olan yollar da var. Sayın Başbakan yolculuğunu hep havadan yaptığı için bozuk yolları  görmüyor. Yamalı yollar  da pek çok. Hiç te yakışmıyor.
Bodrum’un yerleşim yerleri arasındaki yollardan  aşağıda bahsedeceğim. 
öÖ BAHÇEMİZİN ŞU ANKİ DURUMU
Bahçemizde insan boyu otların oluşması, görmek istediklerimizi, merak ettiklerimizi saklıyordu. Buna rağmen akşamın  aydınlığında tek tük açmış güllerim bana gülümsüyorlardı. Armut ağacının büyüklüğüne oranla üzerinde görebildiğim meyvesi oldukça azdı. Narlar henüz çiçek açmamış. Erikte de az meyve görebildim. Kayısı, her yıl olduğu gibi bol meyve vermiş. Ama ne yazık ki, çiçeğine yetişemedik. Büyük , kırmızı, çok tatlı meyvesi olan kayısının içi çürük çıkıyor. Dolayısı ile koca ağaçtan ancak 4-5 adet kayısı yiyebiliyoruz. Çiçekte iken ilaçlamak gerekiyormuş. Bu sene de  yetişemedik. Dut ağacım 3 yaşında olmasına rağmen tüm dallarını yeni, yeni oluşan meyvesiyle dolu gördüm. Sanırım 15-20 gün sonra kara dutumu tadabileceğiz.
Bu sene ilk kez limon, mandalina ve portakalımda  bol çiçek gördüm. Sanırım ilk meyvelerini alacağız.  3 kök zeytin ağaçlarımda da  yeteri kadar çiçek açmış. Ayvada  minik minik  dopdolu  meyvesi var. Çokta güzel yeniyor. Eşim onun reçelini de güzel yapar. Eylül ayında ziyaretimize gelen olursa tattırmaya ücret almam. İki kök asmamın yapraklarını canlı, ve birkaç salkım üzümü çiçeğini de ilk kez verdiğini görerek, bu sene meyvelerden şanslı olduğumu düşünüyorum.
Kaktüslerimin dışında bir çok çiçeklerimin kuruduğunu gördüm 
Ertesi sabah, köşedeki yeni dünya ağacını üzeri meyve ile kaynıyor gördüm. Sabah, sabah , sararmış, olgunlardan birkaç tane kopararak çeşni yaptık. Ondan sonraki günlerde de her sabah yeteri kadar meyvesini yiyoruz.
Temizlikçi kızlar ot ları temizliyorlar.
İnsan boyu otların temizlenmesi için  adam tutalım mı, tutmayalım mı diye düşünürken, öğleye doğru, yönetimin, otlardan arındırma ve temizlik amaçlı tutmuş olduğu 6 bayan işçinin çalışacakları yer de bizim caddeymiş.  Tesadüfe bak ki, aradığımız ayağımıza gelmişti. Cadde de bizden başka gelen yoktu. İşçıleri hemen  alarak, birini ön bahçeye, ikisini yan bahçeye diğer ikisini de üst bahçeye ve birini de arka bahçeye sokarak temizliğe başladılar.  Yaklaşık 4 saatte ot temizliği bitti. Ne3 var ne yok ortaya çıktı.  Kuruduğunu zannettiğim bazı çiçeklerin de hala canlı olduğunu gördüm..
Bahçe temizliği yapılırken, bir telefonla gelen hanıma da evin temizliği görevini vererek,  masa, sandalye gibi bahçe malzemelerini de biz yerleştirip, kahvaltı ve yemek ortamını hazırladık.
Çarşamba günü şiddetli yağmur başladı. Havada soğudu. Ama yinede dışarı işlerimizi yapmaya koyulduk.   
Market işini hallettikten sonra, Habibe hanıma bir yazlık  almak için  sitemizin emlakçı Nermin Hanıma uğradık. Bize bi,r ev gösterdi ve hemen almaya karar vererek sözleşme yapıldı. Böylece Habibe hanımı  Bank- Ev li yapmış olduk.  O da bizimle boşuna gelmemiş oldu.
Bütün kışın şiddetli yağışlarına karşı evimiz hiç bir4 zarar görmedi. Sadece telefon çalışmadı. Sitemizin telefon tamir görevlisini çağırarak, dış hatlardan oluşan arızayı gidererek hem telefonumuz hem de internetimiz açılmış oldu.
Pembe gülümün kokusu da  enfestir.
Perşembe sabahı  güllerimin, ağaçlarımın ve diğer çiçeklerimin köklerini havalandırmaya başladım. Çarşamba günkü yağmur toprağı yumuşatmıştı. Kolay olur dedim. Bir saatten biraz fazla sürü. Yorulmuştum. Cuma sabahı yataktan kalkamadım. “Sen mi bir saat bel sallarsın ha, sana mı kalmış havalandırmak, boyuna yaşına bakmadan bunları yapar mısın” der gibi sağ kürek kemiğimin etrafının ağrısından kolumu kaldıramaz, sağa sola dönemez oldum. Nefes alamıyor, ağrıdan duramıyorum. Bütün kaslarım taşlaşmıştı sanki. “Ah, of, vay” nidalarıyla kalktım. Kaslar 5 ayda bu kadar hamlar mı? Demek ki hamlar. Ben ki tüm bahçeleri belleyip , sebze ve çiçek eken, budama yapan birisi iken, şu halime bakın!. Görende “ Bu adam felç olmuş “ der.
Neyse , kızım ağrıyan bölgeyi, kas gevşetici mehlemle ovarak biraz rahatlamamı sağladı.
Aynı gün , yani Cuma günü öğleden sonra misafirlerimizi hava alanına götürerek, İstanbul’a uğurladım. Artık Köroğlu Ayvaz kalmıştık.
Sarı gülüm bambaşka
Hava alanı dönüşünde, Ortakent’te çiçekçiye uğrayarak 2 kasa çiçek alıp evimize geldik.
Cumartesi sabahı korkarak kalktım. Kendimi şöyle bir yokladım. İyi idim. Hemen çiçeklerin yerlerini tespit ederek, işe koyulduk. Planı eşim yapıyor ben de uyguluyordum. Öğleye kadar çiçeklerin tümünü  diktikten başka, 12 kök domates, 8 kök te biber fidelerini  diktik. Aynı gün bazı ağaçlara da ilaçlama yapmayı ihmal etmedim.
Bodrum, gerçekten çok güzel. Nereye bakarsan bak deniz veya, bu mevsimde etrafın yemyeşil ve katır tırnaklarının, papatyaların sarı renkleri alabildiğine uzaklara kadar uzuyor. Yazlıkçılar gelmedikleri için de, etraf sessiz ve sakin. Sezona umutla başlayan esnaf kepenklerini açmaya, dükkanında tadilat yapmaya, siteler temizliğe, onarmaya başladılar. Mayıs sonuna kadar bütün inşaat, boya badana işlerin bitmesi  lazım.  
Ana yollar, caddeler bitmiş. Çok da güzel olmuşlar. Ama çirkin olan yerleşim bölgeleri arasındaki, ikinci derecede olan, ana caddelere bağlanan  yollar  çok kötü.
Kaktüsümü beğenmişsinizdir.
Bu yollar, geçen yaz, asfalt ve mıcır karışımıyla yenilenmişti. Aradan 8 ay geçti. Şimdi o yollar köstebek yuvası gibi. Bu yollarda , 6 ayda , arabaların  sağlam yeri kalmaz.
Anlamadığım, (Aslında bir çok şeyi anlamıyoruz ya!) bu yollar ihaleye verildiğinde, bir garanti süre istenmiyor mu?   Kontroller yapılmıyor mu? Görmüyorlar mı?  Bu yollar da mı deprem vergileriyle  yapıldı? Gerçekten yollar sanki deprem görmüş gibiler.
Umarım bu sezonu, sağlıklı ve neşeli geçiririz.
2012 yazı, tüm dostlara, huzur , sağlık ve şans getirsin.
Tüm Ulusumuzun 23 Nisan  Ulusal  Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kutlu Olsun


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

MİLLİ BAYRAMLARIMIZ