TERÖR BELASI
Burhan Bursalıoğlu
Değerli Okuyucularım; inanın
müthiş şekilde huzursuzum.
78 yaşındayım. Bugüne dek hiçbir gün huzursuz olmadım ve
endişelenmedim, kaygılanmadım, tedirgin olmadım.
2. Dünya savaşında, dört bir tarafımız , ateş, barut, ölüm
saçarken dahi bugünkü kadar tedirgin olmamıştım. Tedirginliğim, asla can korkusu değildir.
Tedirginliğim; gençlerin çocukların ve gelecekte doğacak olanlar içindir.
Tedirginliğim, Vatanım içindir. Tedirginliğim TC Devletinin çul değiştireceğidir.
Tedirginliğim; bizi yönetenlerin işin vahametini anlayamamış ve bundan sonrada anlayacaklarını
zannetmediğim içindir. Zamanı manasız, boş uğraşlarla geçirmekte oluşları ve
ipin ucunu kaçıracakları endişesi taşıdığım için tedirginim. Tedirginim
çünkü, son yıllara kadar Dünya’nın
en güçlü orduları arasında kabul edilen
Türk Silahlı Kuvvetlerinin, dış dünyada , gücünün kaybolduğu hissini uyandırması ve Ulusumuz nezdinde de
güvenirliğini kaybetmiş olması tedirginliğidir. Özellikle komuta
kademesinde bulunanların, geleceği
görememe tedirginliğidir. Tedirginim, çünkü: Türkiye Cumhuriyetinin, kuruluş ve
gelişimini sağlayan tüm olguların yok edilme
endişesidir.
Atatürk’ün Ulusumuza,
ordumuza ve dünyaya haykırdığı : “Hattı
müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır, O
satıh bütün vatandır.” Veciz sözünün
tersi olacağı kaygısıdır. Anadolu’nun parçalanacağı kaygısıdır.
Sevgili Dostlarım, 5
yıl önce Hakkari, Yüksekova’nın Dağlıca bölgesindeki Yeşiltaş karakoluna
saldıran PKK lılar, bu kez de aynı karakola saldırarak 8 gencecik askerimizi
şehit ettiler. 11 askerimiz de yaralandı, bunların ikisinin durumu da kritik.
Aynı bölge, aynı yer, stratejik önemi olan buranın daha emniyetli şekilde korunması
Komutanların aklına gelmedi mi? Geldiyse, yeteri kadar önlem alınmadı mı? Genel Kurmay Başkanlığı ,
her ne kadar açıklamalarıyla masum olduklarını
söylese de, bu işte büyük bir kusur un olduğu, ileride daha vahim olayların
olabileceği tedirginliği içindeyim.
Siyasetçilerimiz, bizi idare etmeye çalışıp, bu işi
beceremeyenler bakın neler söylüyorlar.
Sayın Bülent Arınç: “PKK li teröristlerin silahları vardı ve
sayıları fazlaydı.” Ağlar mısın, güler
misin? Teröristler galiba ellerinde çiçeklerle
karakola baskın mı yapmalıydı?
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu: “PKK koşulsuz silah bırakmalı” Onlarda, bu emre uydular.
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş “ PKK Her
türlü silahlı faaliyetlerine son
versin, hükümet’de operasyonlarını
durdursun” Demirtaş’ın silahları susturacak kadar gücü yok mu?
Sayın Devlet Bahçeli de “….biz bedeli ne olursa olsun, üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye
varız ve kararlıyız.” Onun için mi bu konudaki toplantılara katılmıyor çay bile
içmiyorsun?
Sayın Başbakan Amerika’dan sesleniyor. “ Terörle mücadeleyi
sonuna kadar sürdüreceğiz. Er veya geç bu işi başaracağız” Daha ne kadar,
binlerce daha şehit verdikten sonra mı? 12 yıldır iktidardasın . Sıfır terörle aldığın hükümetin yanlış
politıkaları nedeniyle bugünkü duruma
gelindi.
Uzaktan davulun sesi
hoş gelmiyor, içimizi acıtıyor. Yetkili ağızlar kürsülerde ahkam
kesiyorlar. Ne yapıyorlar? Hiç bir şey.
Evet hiç bir şey yapmıyorlar. Sadece konuşuyorlar. Konuştukça şehit
veriyoruz. Bari susun. Susun da bir şeyler üretin, girişimlerde bulunun, bu milletin taktirini alın. Oturmakla,
konuşmakla, terörün biteceğini mi zannediyorsunuz. ?
Tüm şehitlerimize Allahtan rahmet, ailelerine de sabır diliyorum.
Allah uzun ömürler versin...Annem de sizinle yaşıt ve haberleri izlerken sizinle aynı duyguları hissediyor.Savaşta bile bu kadar tedirgin olmamıştım.Bugünkü tedirginliğimiz memleketimiz üzerinde oynanan kirli oyunların verdiği belirsizlik esasında...Kim dost kim düşman?...Bu güzel vatana kim ihanet edip maskeler takıyorsa varsın bunca insanın ahını nasıl hesap verecek onu düşünsün...
YanıtlaSil