30 Ağustos 2013 Cuma

ULUSAL BAYRAMLARIMIZ






30 AĞUSTOS ZAFER  BAYRAMI

Burhan Bursalıoğlu

BAYRAM:  Milli ve dini bakımdan, önemi olan ve kutlanan gün veya günlerdir.

Bu gün 30 Ağustos Zafer Bayramımızdır.  30 Ağustos 1922 ,özgür ve modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu hazırlayan , Dünyanın sömürgeci, ac gözlü, saldırgan ordularına karşı kazanılan zaferin, 91. Yılını bayram olarak kutladığımız önemli  bir gündür.

 Ulusal bayramlarımızın çok değerli sebepleri vardır.

19 Mayıs 1919 da  Türkiye Cumhuriyeti’in  kurulması için atılan ilk adımdır. Mustafa Kemal, olağanüstü yetkilerle donatılmış olarak,  Anadolu’ya  gönderilişinin ve 19 Mayıs 1919 da , tehlikeli bir deniz yolculuğu sonunda Samsuna ayak bastığı tarihtir. Bu çok önemli gün için her yıl, 19 Mayıs, Atatürk’ü anma,  Gençlik ve spor Bayramı olarak kutluyoruz.

23 Nisan 1920 de, ilk kez Ankara’’da Osmanlı İmparatorluğuna karşı  Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti kurulmuştur. Bu Hükümet,Ülkenin işgal edilmiş olan 4 bir tarafındaki düşmanlara karşı mücadele etme, vatanı kurtarma amacıyla kurulmuş, Cumhuriyet rejiminin ilk basamağını teşkil etmiştir. Onun için 23 Nisan’lar da, Çocuklara armağan edilen bu anma güne, 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutluyoruz.

TBMM Hükümetini hazırlıkları sonucunda kurulan Türk Ordusu, işgal devletlerine karşı zaman, zaman gerilla çoğu zaman da meydan savaşları yapmıştır.  1. İnönü, 2. İnönü, Sakarya, savaşlarında, düşmanın ilerleyişi durdurulmuş ve Türk halkı ve ordusu olarak moral kazanmıştır.  Bu galibiyetlerden sonra,  nihai zafer kazanmak için Büyük Taarruz başlatılmış ve, 30 Ağustıos’ da, Atatürk “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri” komutunu vererek 9 Eylül 1922 de İzmir geri alınarak düşman denize dökülmüş , kaçanlar gemilerle yurtlarına geri dönmüşlerdir. Mustafa Kemal’in komutasında, kazanılan Baş Komutanlık Meydan Savaşı  zaferinin  kazanıldığı 30 Ağustos’un önemli bir günümüz olduğundan bu günü Zafer Bayramı olarak kutluyoruz.

Mustafa Kemal’in öteden beri aklında olan Cumhuriyet Kavramının oluşturulması için tüm  imkanlar hazırdı. 29 Ekim 1923 de Cumhuriyet ilan edildi. TBMM Hükümeti  yerini  Cumhuriyet  aldı. TBMM meclis olarak görevine devam etti.

29 Ekim’lerde de Cumhuriyet Bayramı olarak kutluyoruz.

Bu Bayramlar Ulusal Milli Bayramlarımızdır.

Ramazan ve Kurban Bayramlarımız da Dini bayramlarımız olup, kendine has kurallar içinde kutlanmaktadır.

Bugün 30 Ağustos.  Büyük taarruzun  sonucu 30 Ağustos 1922 de  zaferle  alındı. 

Biraz geriye gidelim

Afyon taarruzundan 15 gün önce Mustafa Kemal Paşa, taarruza hazırlık emrini vermek ve kumandanlarla yüz yüze görüşmek üzere, 1 Ağustos 1922 de  Akşehir’de bulunan Batı cephesine gitti. Trenden Biçer istasyonundan inerek, otomobille Sivrihisar üzerinden Akşehir’e gitti. Mustafa Kemal Paşa yorgundu. Yaveri Salih Bozok, M.Kemal’in  rahatsız  olduğunu sanarak:

-         Rahatsızmısınız Paşam?” Diye sorunca, Paşa_

-         “-Değilim

-         “O halde bir şey düşünüyorsunuz  galiba?” diyen   Salih Bozok’a, M.Kemal;

-         “-Düşündüğümü uygulayacak zamanım olursa, dünyanın gözlerini  kamaştıracak bir askeri manzara ortaya çıkacaktır” diyerek, önemli kararlar arifesinde olduğunu belirtti.

-         Mustafa Kemal Paşa Akşehir’e vardığının ertesi günü, tüm komutanlarla , İsmet Paşa’nın Karargahında toplanarak,  15 gün sonra, 26 Ağustos’ta  Afyon cephesine taarruz  kararı aldılar. Akşehir’de bazı hazırlıkları denetleyerek 3 gün sonra Ankara’ya döndü. 6 Ağustos 1922 de, Batı Cephesi Komutanı Ordularına, gizli olarak, saldırıya hazır emrini verdi.

-         M.Kemal  yapılan hazırlıkların, alınan kararların düşman tarafından öğrenilmesini istemiyordu.  Özellikle Büyük  taarruzun başlama gününü çok gizli tutuyordu. Bu maksatla, tüm gazetelere, “Mustafa Kemal Paşa, 26 Ağustos gecesi, Çankaya da  bir çay  ziyafeti ve balosu tertip ettiği” ilanı verdi. Bu haberin verilmesi düşmanın hazırlıksız yakalanması amacı taşıyordu. Halbuki M.Kemal ve arkadaşları  20 Ağustos’ta, Çankaya’da otomobillerle Konya’ya oradan da Akşehir’e gittiler.

-         20-21 Ağustos 1922 gecesi, 1 ve 2. Ordu Komutanlarını cephe komuta merkezine çağırdı. Genel Kurmay Başkanı da yanında idi.

 
 
 
-         Saldırının nasıl yapılacağını, harita üzerinde izah ediyor, bu savaşın bir taktik savaşı olduğunu, düşmanı kuşkulandırmamak için, kuvvetlerin yığınak ve hazırlıklarının gizli kalması için, bütün yürüyüşlerin gece yapılmasına, birliklerin gündüzleri köylerde ve ağaçlıklar altında dinlenmelerine, saldırı bölgelerinde yolların düzeltilmesi ve benzeri çalışmaların yapılması  emirleri verildi.

-         24 Ağustos 1922 de komuta merkezi Akşehir’den, saldırı cephesi gerisindeki Şuhut kasabasına getirildi. 25 Ağustos 1922 sabahı da, Şuhut’tan savaşın idare edilecek, Kocatepe nin güneybatısındaki çadırlı ordugaha nakledildi.

-         26 Ağustos sabahı, M.Kemal ve Ordu komutanları Kocatepe’de hazır bulunuyorlardı.      Sabah saat 5.30 da topçu ateşiyle, Başkumandanlık Meydan Savaşı başlamış oldu.

-         26 ve 27 Ağustos da, düşmanın Karahisar’ın güneyinde 50 ve doğusunda 20-30 kilometre uzunluğundaki sağlamlaştırılmış cepheleri düştü. 

-         Düşman yani yunanlılar bu güçlü cepheyi yaptıktan sonra, “Türkler bu cepheyi 6 ayda yıkabilirlerse, 6 günde yıktıklarını söyleyebilirler” demiştiler. Türk ordusu 2 günde bu cepheyi yıkıp, düşman ordusunu 30 Ağustosa kadar  Aslıhanlar yöresinde   çember içine aldı, büyük bölümü yok edildi, esir alındı ve komutanlarını ve başkomutanları General Trikopis esir alındı. Böylece 5 günde, 31 Ağustos sabahı ordularımızın büyük bir bölümü İzmir’e doğru yol alırken,  diğer birliklerimiz de düşmanın Eskişehir ve kuzeyinde bulunan birliklerini önüne katmış, denize doğru kovalıyordu.

 
-         9 Eylül 1922 de Ordularımız İzmir’e girerek, 3 yıldan fazla, Yunan zulmünde olan Ege halkı ve İzmirliler özgürlüklerine kavuşmuş oldu.

-         30 Ağustos Zaferi, Türk Ulusunun özgürlük zaferi idi. 30 Ağustos, Türk Ulusunun yaşam zaferi idi. 30 Ağustos, Türk Ulusunun diriliş zaferi idi. 30 Ağustos, Türk Ulusunun baş kaldırış  zaferi idi. 30 Ağustos, Türk Ulusunun onurunu, şerefini kurtarma zaferi idi. 30 Ağustos, Türk Ulusunun   verdiği istiklal zaferi idi, 3o Ağustos, Türk Ulusunun modernleşme savaşı idi. 30 Ağustos,  kadın ve kızlarımızın, düşman bayrağı altında, çan sesleri arasında doğum yapmama savaşı  idi. 30 Ağustos, Türk analarının piç doğum yapmama savaşı idi.

-         30 Ağustos zaferini, canını dişine katarak, bile bile şehitlik mertebesine ulaşmayı,  yaşamın üstünde tutarak kazanan Türk ordu ve halkının bu başarısına inanmayanların haricinde kalan halkımızın Bayramının 91. Yıldönümü kutlu olsun.
 
Yazımı, Nazım Hikmet'in BÜYÜK TAARRUZ şiiriyle bitiriyorum.
 
 

-         BÜYÜK  TAARRUZ 

Dağlarda tek
tek
ateşler yanıyordu.
Ve yıldızlar öyle ışıltılı öyle ferahtılar ki
sayak kalpaklı adam
nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
güzel, rahat günlere inanıyordu
ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında,
birden bire beş adım sağında onu gördü.
Paşalar onun arkasındaydılar.
O, saati sordu.
Paşalar `üç' dediler.
Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun kenarına kadar,
eğildi durdu.
Bıraksalar
ince uzun bacakları üstünde yaylanarak
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe'den Afyon Ovası'na atlayacaktı.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

MİLLİ BAYRAMLARIMIZ