İTALYA GEZİSİ
DÖRDÜNCÜ
GÜN: SALI
Burhan Bursalıoğlu
Kahvaltıdan sonra otobüsümüzle, Antik Etrüsk medeniyetinin doğduğu ve eskiden beri bağımsız, hatta Roma ve diğer bölgelere karşı
açıkça soğuk tavırlar sergileyen Toskana
kentine gittik.
Gelişmeyi simgeleyen, surlarla
çevrili villa ve şatolar, Galileo gibi
seçkin bilim adamlarını desteklemiş olan Ronesans’ın önemli sanat hamilerinden Mediciler için inşa edilmiş, etkileyici şatolar ve
villalar, Toskana’nın tarihi
belgeleri niteliğinde görülmektedir.
Toskana gezimiz üç ana ayaklı
oldu. Önce’San Gimignano’ya, sonra Pisa ve son olarak da Sıena’ya gittik.
Bu yolculuklarda bazı köy ve yerleşim yerlerinde molalar
vererek, hem ihtiyaç giderildi, hem de yörenin yetiştirdiği yiyecek ve sembol olarak gördükleri turistik eşya alış
verişi yapıldı
SAN
GİMİGNANO:
12 ve 13. Yüzyıllardan kalma bu
kasaba ,Toskana’ın en güzel dağ kasabalarından biridir. Kulelerin
oluşturduğu bir yer. Aynı yüzyıllarda
soylu aileler tarafından inşa edilen
şehrin merkezi, Cisterne olarak kabul ediliyor. Meydan alış veriş merkezi.
Gezerek alışverişler yapıldı. Buradaki
kuleler, ticaretin getirdiği üstünlüğü ve saygınlığı simgeliyor. Kulelerin sayısı 70 şi bulmuş. Ancak 14. Yüzyılda, Floransalı istilacıların hücumuna
uğrayan Gimignano’da kuleler yıkılarak
sadece 14 dü ayakta kalabilmiş.
PİSA:
11 ve 13.
Yüzyıllar, Pisa İparatorluğunun en parlak dönemi olmuş. Kurduğu güçlü donanma
ile Akdeniz de yaptığı ticaretten kazandığı para ile yörenin en zengin
kırallığı oldu. Bu gün , hala ayakta duran Duomo,Vaftizhane ve eğik kule gibi
muhteşem yapıtlar o dönemin
eserleridir. 1284 de, Cenova’ya
yenilen Pisa imparatorluğunda çöküş başlamış ve 1406 da
Floransaya da yenik düşünce İmparatorluk çökmüş.
PİSA KULESİ – EĞİK KULE:
Zemini, en dip, minerallerden
oluşan kum, üstünde gri mavi kil, daha üstünde de taşlı molozlu, killi alüvyonlardan oluşan zeminde, 1173 de
yapımına başlanan kulenin ikinci katı bitince, kule eğilmeye başlamış. İnşaat
durmuş. Yapılan iki katın yıkılması
beklenmiş. 60 yıl beklemişler. Kule yıkılmamış. 60 yıl sonra 3. Kat yapılmış. 15 yıl beklenmiş.
Her
yapılan kattan sonra 10- 15 yıl beklenmiş. Nihayet 177 yılda pisa kulesi
tamamlanmış.
En üst kat, eğimin tersi yününde yapılmış. Yıkılmasın diye.
20. yüzyılda , ana akstan 4.5 m. Kayınca 1990 da ziyaret yasaklanmış.
2001 de, kaymanın ters tarafından toprak alınınca, kule o tarafa doğru
yaslatılıp yüzde on düzeltilerek dengelenmiş. Daha sonra da ziyarete açılmış.
Kulenin bulunduğu Miraceli meydanına “Mucizeler meydanı” da denmektedir.
VAFTİZHANE:
Mucizeler meydanında, eğik kulenin yanında 1152 yılında yapımına başlanan
Vaftizhane mali sıkıntılar nedeniyle 100 yıl ara verilmiş ve nihayet Giovanni tarafından
1260 da tamamlanmış. İçinde
Yahya’nın heykeli bulunmakta.
Bronzdan yapılan, yarı at, yarı
ejderha heykeli burada bulunmaktadır.Giovanni ve Duamonun fildişi oyma eserleri de burada sergilenmektedir.
Pisa gezimizde bizi çok
duygulatan bir konuyu açıklamak istiyorum.
Eğik kuleye, yani pisa kulesine ve Mucizeler meydanına giderken ana
caddede üstü kapalı tezgahlarında, çevrenin
turistik eşyalarını satan satıcılar
vardı. Otobüsümüzün önündeki ETS TUR
levhasını görünce, sanki sihirli
bir el değmiş
veya biri komut verilmiş gibi tüm satıcılar içerden Atatürklü Türk
Bayraklarını çıkararak tezgahlarına asıp
Türkiye lehinde slogan atmaya
başladılar. Özellikle söyledikleri
“HER YER TAKSİM, HER YER DİRENİŞ” “ EN BÜYÜK ATATÜRK, BAŞKA BÜYÜK
YOK”gibi. Şaşırmıştık. Biz de onları alkışladık. Dönüşte alış veriş yaparak,
onları memnun ettik.
SİENA:
Siena, orta çağlardan kalma, dar
sokaklı, kısa kısa caddeli bir kent. Buna karşılık, Avrupa’nın en büyük
meydanı kabul edilen Campo meydanı
burada.
ÇAN KULESİ |
Toskana ve Siena, bizdeki Aşiretlere benzer aşiretler tarafından yönetiliyor. Burada 14 aşiret var. Sadece
sporda ve ortak yarışmalarda rekabet içindeler. Onurlarına çok bağlılar.
PİEZZA DEL KAMPO |
Aşiretler her yıl iki kez, 2
Temmuz ve 16
Ağustos’ta Palio adlı
festivallerde at yarışı düzenlerler. Aşiret mensuplarının tüm amacı Palo
yarışını kazanmak . Yukarıda tarihlerini
verdiğim festival öncesinde, kura
ile 14 aşiretten 10 aşiret yarış için seçilir. Çıplak atla,
Dünyanın en büyük meydanı olan Del
Campoda yarışırlar. Meydan zeminin, taş-tuğla oluşu ve çok keskin virajları olduğundan, zaman zaman, virajı alamayan jokey
atı ile birlikte bariyerlere çarparak yaralanıyor veya ölebiliyor. 3 turu bir
buçuk dakikada almak mecburiyeti var. Onun için yarışçı, zeminin taş,
virajların keskin olmasına aldırmaz. Tüm
amacı YARIŞI KAZANMAKTIR.
Binlerce seyircinin izlediği
festival öncesinde, Contrada kilisesinde
at binicileri kutsanır, renkli
gösteriler, kostümlü resmi geçitler ve yoğun bahislerin ardından, rakipler
arasındaki yoğun çekişme ile yarış başlar.
Yarışı kazanan yarışçıya dolayısı
ile yarışçının aşiretine sadece bir
flama verilmekte. Aşiret mensupları kazandıkları flamanın kutlanması aylarca
sürermiş.
PALAZZO PUBBLİCO:
Gotik tarzında olup, Belediye
sarayı olarak görev yapıyor. 1342 de
tamamlanmış. 102 m. Boyunda çan kulesi bulunmaktadır. B u kule, İtalya’da , orta çağda inşa edilen
en yüksek ikinci kuledir.
PİAZZA DEL CAMPO:
Yukarıda adı geçen ve yarışların olduğu meydan
genelde bir Pazar yeri imiş. 1293 yılında Siena’nın yönetimini elinde bulunduran Dokuzlar
Konseyi, büyük bir kent yaratma isteği nedeniyle kırmızı tuğla kaldırımlı meydanın yapımına
1327 de başlanmış ve 1349 da bitirilmiştir. Meydan, Dokuz konseyin otoritesini
yansıtmak için dokuz dilim şeklinde yapılmıştır. Meydanın yapımından sonra,boğa
güreşleri ve idamlar yapılmış.
Verilen serbest dolaşımdan sonra akşam floransa’daki otelimize dönerek, ertesi günü
gideceğimiz Roma’nın düşlerini kurduk.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder