ALTINCI
GÜN: PERŞEMBE
Burhan Bursalıoğlu
Program gereği altıncı gün göller bölgesine gitmek gerekiyordu. Biz Roma’da kalıp Roma’yı daha çok tanımak için gruba katılmadık.
Koleziyumun dıştan görüntüsü |
O sabah, ben eşim, kızım, damadım gelinimiz Sevim’le
otelden çıkarak 40-50 dakika yürüyerek
yer altı metrosuna ulaştık. Fazla yürümemizin sebebi, otelimizin Roma
haritasının dışında olmasındandı. Etrafı seyretmek için yürümeyi tercih ettik.
Koleziyumun içi |
Kolezyum’a yakın bir istasyonda
indik. İkinci kez kolezyuma gitmemizin amacı içeriye girme isteğimiz di. Sabah
olmasına rağmen kuyruklar kıvrım kıvrım uzuyordu. Benden başka kimse girmeyi istemedi. Damadım tüm gişeleri
dolaşarak en kısa kuyruğa girip 17 yuro
karşılığı bir bilet alarak içeri girdim.
Koleziyumun iç görüntüsü |
Aslına bakılırsa değmezmiş.
Kolezyumun meydanı yok. Labirent gibi kanallar
ve vahşi hayvanların barındığı kafesler.Yıkık duvarlar onarılmamış.
Onarılıcak gibi de değil. İmparator Vespasianus tarafından 8 yılda yapılan ve
55 bin kişilik bu dev yapının onarımı için İtalya bütçesi yetmez. Yetse de
orijinalı gibi olmaz.
Koleziyumun içi |
Kolezyum, ölümcül gladyatör
savaşları ve vahşi hayvanların dövüşlerinin izlenmesi amacıyla yapılmış. İmparator ve zenginler tarafından, genellikle popülerlik
kazanmak içinmiş. 9 bin vahşi hayvan
öldürülmüş.
Kolezyum resim çektirmek
için iyi bir
fon oluşturabilir.
O günü dolaştığımız ve gördüğümüz
tarihi yapılar birbirinden uzak yerlerde idi. Yaya dolaşmayı, etrafı seyretme bakımından tercih ettik.
Gördüklerimizin içinde önemli olanlarından, sırası ile değil de
karışık olarak, kısa kısa, aklımda kaldığıyla anlatacağım.
PİAZZA NAVONA: - NAVONA MEYDANI.
Bir zamanlar, Roma stadyumunun
bulunduğu yer. Sokak ressamları ve falcıların iş merkezi olmuş. Ayrıca, Lorenzo
Bernini’nin meşhur 4 ırmak havuzu da bu meydanda.
PANYHEON:
Bütün tanrıların tapınağı. Kentin
iyi korunmuş antik yapılarından biri. MS. Birinci yüzyılda İmparator Hadrianus
tarafından inşa ettirilmiş.
Pantheon çevresinde ki sokaklar
labirent gibi. Turistlerin tercih ettiği yerler. Ayrıca, burada parlamento binası, hükümet
daireleri, borsa bulunmakta. Kısaca,
şehrin finans ve politika merkezi
durumunda.
Meydanda, Berninin sırtında,
Mısır dikili taşını taşıyan fil heykeli de buradadır.
CASTEL SANT’ ANGELO:
Tiber nehrini, Hadrianus’un, MS. 134 tarihli
köprüsü. Pons Aelius’un kemerlerini de
içeren Ponte Sant’ Angelo üzerinden
geçtiğimiz köprü, Tiber nehri üzerindeki
köprülerin en güzeli imiş.
1598 – 1660 yıllarında, Bernini ve öğrencilerinin yaptıkları, her biri İsa’nın çarmıha
gerilişinden simgeler taşıyan on melek heykeli köprünün korkuluklarını
süslemekte. Ayrıca, burada gerilen iplere, niyet tutulup çaput ve akla gelen her şey asılabiliyor.
CAMPO DE
FLORİ VE ÇEVRESİ:
17. yüzyılda halka açık idamların
infaz edildiği Campo De’Fiori çevresi ,
meyve, sebze ve çiçek pazarı haline gelmiş.
1600 yılındaki, karşı reform
sırasında, canlı canlı yakılan Filozof Giordano Bruno’un, düşüncelere dalmış
heykeli, meydanın kanlı tarihini anımsatır gibi
durmakta.
CONSTANTİNUS TAKI:
MS.315 yılında, Costantinus’un,
imparatorluğun başkentini Bizans'a taşımadan önce Milvian köprüsü savaşındaki
zaferini kutlamak için inşa edilmiş.
PALAZZO NUOVO
(Yeni saray):
Piazza ve Aracoeli kilisesinin
köşesindeki, Palazzo Nuovo nun yapımına 1603 de başlayıp 1654 yılında
tamamlanmış. 1734 yılında da halka açılmış.
CAMPELLA SİSTİNA – SİSTİNA ŞAPELİ:
15. yüzyılda 5. Sixtus için
inşa edilen Campella Sistina 20
yılda tamamlanmış.
Bugün, Kardinallerin Papa seçmek
için toplandıkları yer olarak kullanılıyormuş.
Şapelde, insanın Kitabı
Mukaddes’te yer alan öyküsü,
üç bölümde betimlenmiş. Ademden Nuh’a, yasanın Musa’ya
verilmesi, ve İsa’nın doğumundan Son
Yargıya kadar olan bölümler.
Tavanın ortasına doğru, Adem’in
yaradılışında ileri doğru uzatılmış parmak görülüyor.
Ayrıca, burada , Mısır, Roma,
Ronesans, ve barok eserlerinin arasında,
Michelangelo, Rafaello, Caravaggio ve Canova gibi sanatçıların eserleride
bulunmakta.
Ayrıca Roma gezimizde, S.Pietro
İn Vinceli, piazza del Cinquecento, Quirinale,
Trinita dei Monte, Fontana di Trevi, Piazza Del Popolo, Tempio Adriano ve Piazza del
Trubiunal, gibi meydan, kilise ve tarihi
vasfı taşıyan binaları gezdik.
Geç vakit yorgun argın otelimize
dönerek, Pompeinin hayaliyle uykuya daldık.
Roma’da bu son gün programında
Pompei ve Napoli vardı.
DEVAM EDECEK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder