24 Eylül 2014 Çarşamba

EĞİTİM




ANLAŞILAN  2023  ÜN  SEMBOLÜ  TÜRBAN

Burhan Bursalıoğlu

Ülkemizde  her gün adım,  adım gerilere doğru  gidiyoruz.   Atatürk devrimleri törpüleniyor, demokrasi  ayıklanıyor, eğitim yok  ediliyor, ülke parçalanıyor, sınırlarımız yol geçen hanı oluyor, soyguncular, kaçakçılar cirit atıyor, halk ve Ülkemiz soyuluyor, fakirlik artıyor, alım gücü azalıyor, ekonomik sebepler nedeniyle aile parçalanmaları, aile cinayetleri artıyor, ahlak çöküyor, suç ve suç işleyenler artıyor, adalet yerle yeksan, eğitim  diye bir kavram kalmamış ve sanat yerlerde sürünüyor.

Her yöneticinin  işi din için bir şeyler yapmak. Sanki dinimize karşı çıkanlar, onu yok etmeye çalışan güçler varmış gibi.

Başımızdaki % 45 li yöneticiler, yaptıkları tüm işleri din kisvesi altında yapmaya çalışıyorlar. Her yaptıkları  işten sonra da daha çok batıyorlar. Dinimizi de kendileri gibi batırıyorlar. İnanın, Dinimize olan bağlılık ve saygı 10 sene öncesine kadar daha fazla idi.  Çünkü, “din uğruna” yaptıklarının Dinle hiç ilgisi olmadığı, zaman, zaman ortaya çıktıkça, yerini   bilinçsiz, yanlış kişisel bilgiler olduğu   görülmektedir.

Bir ülkeyi batırmak mı istiyorsun? O halde, ordusuna,  Yargısına ve eğitimine çomak sokacaksın.  Bunların soktukları çomaklar az geldiği için her gün yeni , yeni çomaklar görüyoruz.

Birkaç gün önce bu sayfada, Eğitimimizin  yozlaştırıldığını yazmıştım. Bu yozlaşma az gelmiş gibi yeni bir çirkinlik daha yapıldı. Orta öğretim  kız öğrencilerine türban serbest bırakıldı.

Başbakan yardımcısı Bülent Arınç, 7 saat süren Bakanlar toplantısından çıkarak basın mensuplarına şöyle söylüyor.” Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okul öğrencilerinin  kılık ve kıyafetlerine dair yönetmeliğin , 4. Maddesinin birinci fıkrasının  e  bendinde yer alan “baş açık” ibaresi ve aynı bendin son cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır. Değişikliğin 30 Eylül’den sonraki demokratikleşme paketinde eğitime devam etmek isteyen kız öğrenciler için bir zaruret görüldüğü için yaptığını ifade etti.”

Görülen zaruret nedir? Paketten, türbanın yasak  olduğu ortaöğretime devam edemeyenlere verilecek haklara ters düşmesin diye  mi türban serbest bırakıldı?

Gerekçenin ne kadar cahilce, bilgisizce ve yalanla olduğu ortada.

Yönetmeliğin, adı geçen maddesi aslında şöyle. “  4. MADDENİN E BENDİ:  OKUL İÇİNDE BAŞ AÇIK, SAÇLAR TEMİZ VE BOYASIZ OLARAK BULUNUR, MAKYAJ YAPAMAZ, BIYIK VE SAKAL BIRAKAMAZ…”

Yazık, çok yazık, “çocuğunun başı açık olarak okula göndermek istemediğinden ötürü, Bakanlık çok üzülüyor,  veliye, ” kızının  saçını  kapadım, mazereti kalmadı, şimdi artık  okula  gönder, dininden yoksun kalmasın “  der gibi .

Ayıp, ayıp, hem de çok ayıp. Dünyanın neresinde 11 yaşındaki kızlar türbanlı okula gidiyor? Hem sonra türban Türk geleneği bir örtü müdür? Çok sevdikleri, özlemini duydukları Osmanlılarda türban var mıydı?  Orta Asya’dan itibaren kurulmuş tüm Türk  devletlerinde  türban var mıydı? Yoktu. Çünkü türban Türk baş örtü örtme şekillerinden değildi.  Türban, Yahudi kiliselerine ait bir örtünme biçimidir. Peki, türbanı tavsiye edenlerin Yahudilerle bir ilgisi var mı?
TÜRBANLILARIN  YÖNLENDİRİLME AMACI BU
 

, Atatürk Türkiye’sinde, Milli Eğitimin haline bakın. Türk geleneğinde olmayan, hatta arap geleneklerinde de olmayan  bir örtünme şeklini , önce, özgürlük diyerek  üniversitelere, sonra kamuda çalışanlara şimdi de orta öğretime soktular.  Yıllardan beri söyledikleri 2023 hedefine ulaşma basamaklarından birisini daha uygulamaya koydular. Bu kadarla kalmayacak. Seneye de ilkokullara  uygulanmaya başlanır. Koca sınıflarda, başı açık, türbanlı, peçeli ve çarşaflı kız öğrenciler, diğer tarafta, şalvarlı, cübbeli, takkeli, yüksek sınıflarda sakallı öğrenciler, inançlı ve inançsız öğrenciler,  tahta başında, sakallı,sarıklı eli sopalı bir öğretmen. Beyaz  Tahtada , siyah  renkte Arapça yazılar. İşte size 2023 ün hedeflerinden olan, Milli Eğitimin görüntüsü.

Dahası da var. Okullar kız ve erkek okulları olarak da ayrılacak. Onun da ayakları yapılıyor.
İNANÇLI VE İNANÇSIZLAR MI?

Bu yönetim, okullardaki  müfredat programlarındaki konuların öğretilip öğretilmediğine de aldırış etmiyor Yeter ki tüm okullar İH li olsun. Her okulda din dersleri mecburi olsun. Dindar ve kindar gençlik yaratılsın, ama diplomalı cahil olsunlar.

Bu yönde de başarıya ulaşıyorlar. 18 bin müdürü görevden almak, arkasından türbanı serbest bırakmak planlı bir uygulama idi. Alınan müdürlerin yerleri, taraftarlarla doldurulacak ki, uygulamalarına karşı çıkılmasın.  Atanacak öğretmenlerin de bilgileri öğretmenlikleri değerlendirilmeyecek ki  işlerine gelsin.
ATATÜRKÜN ÜLKESİNDE ÖĞRENCİ KIYAFETİ  

Dün akşam bir yarışma programı vardı. Liseli bir kıza sorulan şu: Telefon ekranındaki tüm rakamların çarpımı nedir?  Kızın cevabı 1 oldu. Yorumda yaparak öğretmenini övüyor. Şöyle yorumluyor.  Her sayının sıfırla çarpımı birdir.  Birin birle de çarpımı birdir Onun için cevabım birdir. Soruyu soran, cevabın yanlış olduğunu  anlayınca, düzeltsin diye bir hatırlatma sorusu soruyor. “Hangi rakam etkisiz rakamdır. Böyle bir rakam vardır değil mi?” Kız “ Evet vardır , etkisiz rakam bir dir” diyerek cevabında ısrar ediyor. Sonuçta  yanlış cevap vermiş oluyor.
YORUMSUZ

Aynı  yarışmada yine orta öğretim öğrencisi olan  kardeşine bir soru soruluyor. “ Ç " ile başlayan illerimiz kaç tanedir?”  Öğrenci, Çanakkale ve Çorumu söyledi. Çankırı’nın da olduğunu ama onun Ankara’nın  ilçesi olduğunu , başka da olmadığını söyledi. Ablası gibi kaybetti.   İşte zamanımızın eğitim sonuçları.

Şunu açıkça ifade edeyim. Ülkemizde Milli Eğitim bitmiştir. Okullar kapılarını sadece din öğretimi  için açılıyor.  Sosyal ve kültürel bilgiler, yöneticilerin umurlarında değil.  Osmanlıların dahi yaşamadıkları, yozlaşmış , kişileştirilmiş bir eğitim uygulanmaktadır.
Umarım kısa zamanda akılları başlarına gelir de, medeni ülkelerdeki görüntülere dönüş yaparlar. Aksi taktirde bu halk, yöneticileri nasıl tepeye çıkarmışsa öyle de indirir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

MİLLİ BAYRAMLARIMIZ