ANLAŞILAN 2023 ÜN SEMBOLÜ TÜRBAN
Burhan Bursalıoğlu
Ülkemizde her gün
adım, adım gerilere doğru gidiyoruz.
Atatürk devrimleri törpüleniyor, demokrasi ayıklanıyor, eğitim yok ediliyor, ülke parçalanıyor, sınırlarımız yol
geçen hanı oluyor, soyguncular, kaçakçılar cirit atıyor, halk ve Ülkemiz soyuluyor,
fakirlik artıyor, alım gücü azalıyor, ekonomik sebepler nedeniyle aile
parçalanmaları, aile cinayetleri artıyor, ahlak çöküyor, suç ve suç işleyenler
artıyor, adalet yerle yeksan, eğitim
diye bir kavram kalmamış ve sanat yerlerde sürünüyor.
Her yöneticinin işi
din için bir şeyler yapmak. Sanki dinimize karşı çıkanlar, onu yok etmeye
çalışan güçler varmış gibi.
Başımızdaki % 45 li yöneticiler, yaptıkları tüm işleri din
kisvesi altında yapmaya çalışıyorlar. Her yaptıkları işten sonra da daha çok batıyorlar. Dinimizi
de kendileri gibi batırıyorlar. İnanın, Dinimize olan bağlılık ve saygı 10 sene
öncesine kadar daha fazla idi. Çünkü, “din uğruna” yaptıklarının Dinle hiç
ilgisi olmadığı, zaman, zaman ortaya çıktıkça, yerini bilinçsiz, yanlış kişisel bilgiler olduğu görülmektedir.
Bir ülkeyi batırmak mı istiyorsun? O halde, ordusuna, Yargısına ve eğitimine çomak sokacaksın. Bunların soktukları çomaklar az geldiği için
her gün yeni , yeni çomaklar görüyoruz.
Birkaç gün önce bu sayfada, Eğitimimizin yozlaştırıldığını yazmıştım. Bu yozlaşma az
gelmiş gibi yeni bir çirkinlik daha yapıldı. Orta öğretim kız öğrencilerine türban serbest bırakıldı.
Başbakan yardımcısı Bülent Arınç, 7 saat süren Bakanlar
toplantısından çıkarak basın mensuplarına şöyle söylüyor.” Milli Eğitim Bakanlığına bağlı
okul öğrencilerinin kılık ve
kıyafetlerine dair yönetmeliğin , 4. Maddesinin birinci fıkrasının e
bendinde yer alan “baş açık” ibaresi ve aynı bendin son cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.
Değişikliğin 30 Eylül’den sonraki demokratikleşme paketinde eğitime devam etmek
isteyen kız öğrenciler için bir zaruret görüldüğü için yaptığını ifade etti.”
Görülen zaruret nedir? Paketten, türbanın yasak olduğu ortaöğretime devam edemeyenlere
verilecek haklara ters düşmesin diye mi
türban serbest bırakıldı?
Gerekçenin ne kadar cahilce, bilgisizce ve yalanla olduğu
ortada.
Yönetmeliğin, adı geçen maddesi aslında şöyle. “ 4. MADDENİN E BENDİ: OKUL
İÇİNDE BAŞ AÇIK, SAÇLAR TEMİZ VE BOYASIZ OLARAK BULUNUR, MAKYAJ YAPAMAZ, BIYIK
VE SAKAL BIRAKAMAZ…”
Yazık, çok yazık, “çocuğunun başı açık olarak okula
göndermek istemediğinden ötürü, Bakanlık çok üzülüyor, veliye, ” kızının
saçını kapadım, mazereti
kalmadı, şimdi artık okula gönder, dininden yoksun kalmasın “ der gibi .
Ayıp, ayıp, hem de çok ayıp. Dünyanın neresinde 11 yaşındaki
kızlar türbanlı okula gidiyor? Hem sonra türban Türk geleneği bir örtü müdür?
Çok sevdikleri, özlemini duydukları Osmanlılarda türban var mıydı? Orta Asya’dan itibaren kurulmuş tüm Türk devletlerinde türban var mıydı? Yoktu. Çünkü türban Türk baş
örtü örtme şekillerinden değildi. Türban,
Yahudi kiliselerine ait bir örtünme biçimidir. Peki, türbanı tavsiye edenlerin
Yahudilerle bir ilgisi var mı?
TÜRBANLILARIN YÖNLENDİRİLME AMACI BU |
, Atatürk Türkiye’sinde, Milli Eğitimin haline bakın. Türk
geleneğinde olmayan, hatta arap geleneklerinde de olmayan bir örtünme şeklini , önce, özgürlük diyerek üniversitelere, sonra kamuda çalışanlara şimdi
de orta öğretime soktular. Yıllardan
beri söyledikleri 2023 hedefine ulaşma basamaklarından birisini daha uygulamaya
koydular. Bu kadarla kalmayacak. Seneye de ilkokullara uygulanmaya başlanır. Koca sınıflarda, başı
açık, türbanlı, peçeli ve çarşaflı kız öğrenciler, diğer tarafta, şalvarlı, cübbeli,
takkeli, yüksek sınıflarda sakallı öğrenciler, inançlı ve inançsız
öğrenciler, tahta başında,
sakallı,sarıklı eli sopalı bir öğretmen. Beyaz
Tahtada , siyah renkte Arapça
yazılar. İşte size 2023 ün hedeflerinden olan, Milli Eğitimin görüntüsü.
Dahası da var. Okullar kız ve erkek okulları olarak da
ayrılacak. Onun da ayakları yapılıyor.
İNANÇLI VE İNANÇSIZLAR MI? |
Bu yönetim, okullardaki müfredat programlarındaki konuların öğretilip
öğretilmediğine de aldırış etmiyor Yeter ki tüm okullar İH li olsun. Her okulda
din dersleri mecburi olsun. Dindar ve kindar gençlik yaratılsın, ama diplomalı
cahil olsunlar.
Bu yönde de başarıya ulaşıyorlar. 18 bin müdürü görevden
almak, arkasından türbanı serbest bırakmak planlı bir uygulama idi. Alınan
müdürlerin yerleri, taraftarlarla doldurulacak ki, uygulamalarına karşı
çıkılmasın. Atanacak öğretmenlerin de
bilgileri öğretmenlikleri değerlendirilmeyecek ki işlerine gelsin.
ATATÜRKÜN ÜLKESİNDE ÖĞRENCİ KIYAFETİ |
Dün akşam bir yarışma programı vardı. Liseli bir kıza
sorulan şu: Telefon ekranındaki tüm
rakamların çarpımı nedir? Kızın
cevabı 1 oldu. Yorumda yaparak
öğretmenini övüyor. Şöyle yorumluyor. Her sayının sıfırla çarpımı birdir. Birin birle de çarpımı birdir Onun için
cevabım birdir. Soruyu soran, cevabın yanlış olduğunu anlayınca, düzeltsin diye bir hatırlatma
sorusu soruyor. “Hangi rakam etkisiz
rakamdır. Böyle bir rakam vardır değil mi?” Kız “ Evet vardır , etkisiz rakam bir dir” diyerek cevabında ısrar
ediyor. Sonuçta yanlış cevap vermiş
oluyor.
YORUMSUZ |
Aynı yarışmada yine
orta öğretim öğrencisi olan kardeşine
bir soru soruluyor. “ Ç " ile başlayan
illerimiz kaç tanedir?” Öğrenci,
Çanakkale ve Çorumu söyledi. Çankırı’nın da olduğunu ama onun Ankara’nın ilçesi olduğunu , başka da olmadığını söyledi.
Ablası gibi kaybetti. İşte zamanımızın eğitim sonuçları.
Şunu açıkça ifade edeyim. Ülkemizde Milli Eğitim bitmiştir.
Okullar kapılarını sadece din öğretimi için açılıyor.
Sosyal ve kültürel bilgiler, yöneticilerin umurlarında değil. Osmanlıların dahi yaşamadıkları, yozlaşmış ,
kişileştirilmiş bir eğitim uygulanmaktadır.
Umarım kısa zamanda akılları başlarına gelir de, medeni ülkelerdeki görüntülere dönüş yaparlar. Aksi taktirde bu halk, yöneticileri nasıl tepeye çıkarmışsa öyle de indirir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder