ATATÜRK 'den ANILAR
Burhan BURSALIOĞLU
Ülu Önder Atatürk'den, Gerek iç gerekse dış devlet adamlarıyla olan diyaloğları kitaplara sığmaz anılar oluşturmuştur. Bunların her biri ders mahiyetindedir. Bir devlet adamının nasıl olması gerektiğini göstermektedir. Bu nedenledir ki, birçok devlet Atatürk'ü örnek almıştır. Ama ne yazık ki biz hala Atatürk'ün büyüklüğünü kavrayamamışız.
Bu günden itibaren bu sayfalarda Atamızın müdahale ettiği, yaşadığı, şahit olduğu anılarını siz sayın okurlarımıza sunacağım.
İlk anı Atatürk - Stalin gerginliğine ait.
Prof. Dr. Sadık Tural
Atatürk ve Stalin arasında yaşanan ilginç bir gerginliği ilk kez Sovyetler
Birliği gizli arşivlerine dayandırarak açıklıyor.
Olayın, Atatürk’ün 1936 yılında Ankara’da Rus Büyükelçiliğinin verdiği bir resepsiyona gitmesiyle yaşandığını belirten Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Sadık Tural, Atatürk’ün resepsiyona gece saat 01.30’da, şahsi dostları ve manevi kızlarıyla ve zeybek çaldırmak üzere yanında getirdiği müzisyenlerle gittiğinin bilindiğini söyledi.
Olayın, Atatürk’ün 1936 yılında Ankara’da Rus Büyükelçiliğinin verdiği bir resepsiyona gitmesiyle yaşandığını belirten Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Sadık Tural, Atatürk’ün resepsiyona gece saat 01.30’da, şahsi dostları ve manevi kızlarıyla ve zeybek çaldırmak üzere yanında getirdiği müzisyenlerle gittiğinin bilindiğini söyledi.
Bundan sonraki olayların 1952 yılında bir İstanbul gazetesinde yayınlananlardan farklı olduğunu, kendisindeki belgenin Sovyetler Birliği’nin gizli arşivinden alındığını ve Stalin’in kendi imzası ve yazıları olduğunu ifade eden Tural, olayı şöyle aktardı:
“Buna göre, Gazi Paşa, Rusya Büyükelçiliğine bir soru soruyor. ‘Cumhuriyet Bayramımız dolayısıyla sizin lideriniz beni niçin kutlamadı?’
O zamanın Rus Büyükelçisi Karahan, Cumhurbaşkanları Kalinin kendilerini
kutladığını söylüyor. Atatürk’ün cevabı müthiş;
‘Sizin Cumhurbaşkanınız, aynı
zamanda önderiniz midir?’
Cevap, ‘Hayır’.
Atatürk soruyor; ‘Önderiniz kim?’
Cevap; ‘Stalin’.
Atatürk; ‘Öyleyse, o beni kutlayacak. Ben ülkemin hem
Cumhurbaşkanı, hem önderiyim. Kalinin değil, bana kutlama mesajını Stalin
göndersin’ diyor.
Büyükelçi Karahan, Atatürk’ün Stalin’i doğrudan aramasını isteyerek, bu işe karışmak istemediğini söylüyor.
Büyükelçi Karahan, Atatürk’ün Stalin’i doğrudan aramasını isteyerek, bu işe karışmak istemediğini söylüyor.
Atatürk de
bunun üzerine: ‘Niçin ben ilk adımı atayım’ dedikten sonra, tarihi cümleler
geliyor:
‘Ben bunu ancak eşit şartlarda yapabilirim. Eğer beni kabul ettiklerini hissediyorsam yapabilirim. Başka türlü işlerine evet diyemem. Sizin biliyorum, güçlü ve mekanize edilmiş büyük ordunuz var ve ondan korkmuyorum, sizlerden korkmuyorum. Benim arkamda 18 milyon halkım var. Benim emretmem yeterlidir. Halkım arkamdan nereye isterse gelir. Ben çok zarar verebilirim, elbette bunu hiçbir zaman yapmam, çünkü benim sözüm, benim dostluğum gibi kutsaldır.’
Atatürk ile Büyükelçi’nin bu diyalogu “çok gizli” damgası ve “Stalin ile Molotov tarafından okunması” notu ile eklenerek Stalin’e sunulduğunu belirten Tural, Stalin’in Atatürk’ün sözlerini okuduktan sonra, “Dostumuz, Atatürk’ün sözleri ilgiyle, dikkatle okunsun” dediğini kaydetti.
Tural, “O tarihlerde dünyanın yüreğini hoplatan Stalin’in Atatürk konusunda daima dikkatli olduğu, Atatürk ölünceye kadar Türkiye aleyhine hiçbir şeyi açıktan söylemediği gerekçesini, buradan aldığı hususunu arz ediyorum” diye konuştu.
‘Ben bunu ancak eşit şartlarda yapabilirim. Eğer beni kabul ettiklerini hissediyorsam yapabilirim. Başka türlü işlerine evet diyemem. Sizin biliyorum, güçlü ve mekanize edilmiş büyük ordunuz var ve ondan korkmuyorum, sizlerden korkmuyorum. Benim arkamda 18 milyon halkım var. Benim emretmem yeterlidir. Halkım arkamdan nereye isterse gelir. Ben çok zarar verebilirim, elbette bunu hiçbir zaman yapmam, çünkü benim sözüm, benim dostluğum gibi kutsaldır.’
Atatürk ile Büyükelçi’nin bu diyalogu “çok gizli” damgası ve “Stalin ile Molotov tarafından okunması” notu ile eklenerek Stalin’e sunulduğunu belirten Tural, Stalin’in Atatürk’ün sözlerini okuduktan sonra, “Dostumuz, Atatürk’ün sözleri ilgiyle, dikkatle okunsun” dediğini kaydetti.
Tural, “O tarihlerde dünyanın yüreğini hoplatan Stalin’in Atatürk konusunda daima dikkatli olduğu, Atatürk ölünceye kadar Türkiye aleyhine hiçbir şeyi açıktan söylemediği gerekçesini, buradan aldığı hususunu arz ediyorum” diye konuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder