KENDİ KENDİNE “ GELİN
GÜVEY OLMAK.”
Burhan Bursalıoğlu
Hani bir laf vardır; “Kendi kendine gelin güvey olmak”
Günlük yaşamımızda “
Kendi kendine gelin güvey olan” birçok vatandaşımız, yöneticimiz, kısaca
insanımız var.
Bunların bir kısmı, yaşadığımız süreç içinde yaptıklarıyla dikkat çekiyorlar. Bunlar kendi
başlarına birilerine şirin görünmek için veya kendilerini diğerlerinden farklı
göstermek için akıllarına gelen, topluma aykırı, gelenek ve göreneklere ters düşen, davranışlarda, uygulamada
bulunmaktadırlar. Yapılanlara tepki gelip rahatsız olunca, pişkinliğe vurup ,
ya yanlış anlaşıldığını veya hiç ses
çıkarmadan yapılanı geri almayı yeğliyorlar .
Ne zamana kadar? Yaptığı işin , hedefine varıncaya kadar.
Onlar için önemli olan kendilerinin de var olduğunu hissettirmeleridir. Mesaj yerine varana kadardır eylem. Gerisi
fasa fiso. Yeter ki ses getirsin. Veya
yorumlar yapılsın tartışılsın.
Zamanımızda, kendi kendine gelin güvey olanların çoğu, bir
üst basamağa çıkmaya çalışan yönetici ve alt kademede çalışan üst düzey memurlar,
yönetici ve çalışanlardır. Menfaat ön
sıradadır. Bu tip insanlar,
eleştirilmekten, konuşulmaktan asla çekinmezler. Mutlu olurlar. Onlara göre
doğrudan vazgeçmek, doğruların tepkisi, kendilerinin itibarıdır. Böyle düşünürler. Plan yaparlar. “Ne yapsam, kimi ele alsam,
kime çamur atsam, kim ve kimlerle uğraştığımı belirtsem de üslerimin gözüne
girsem” diye günlerce düşünür, planlarını hazırlar ve harekete geçerler.
Toplumun sevdiği, saygı duyduğu Atatürk.
"O halde, Onunla ilgili bir şeyler yapayım" derler.
Atatürk aleyhine, saçma, ipe sapa gelmez, uydurma sözler söyleyerek , karşı taraftan olduklarını alenen belli edenler.
Bu insanlar aslında
söylediklerine, yaptıklarına kendileri de inanmazlar. Tepki aldıklarında, kahvelerini
yudumlarlarken , kıs kıs da gülerler.
Dedik ya, bu insanların hedeflerinde Atatürk var. Atatürk’ü,
bu milletten soğutmak. O’nu unutturmak.
O’nun eserlerini göz önünden uzaklaştırmak; kitaplardan kaldırmak,
heykellerini yok etmek, küçük düşürmek.
Hemen birkaç tane olaya bakalım.
Bazı illerde, Devlet
dairelerde, işgüzar müdürler , dairenin, kuruluşunun internet sitelerinde, ilk
sayfalara konmuş olan Atatürk fotoğraflarını kaldırıyorlar. Tepkiyi görünce,
uyduruk bir gerekçe ile resimler yerlerine konuyor. Buyurun Size, “Kendi
kendine gelin güvey “olan Mülki amir
ve müdürler.
Ders kitaplarından, Atatürk’ün kimi resimlerini, söylevlerini
kaldırıyor, hakkındaki bilgiler, ya yanlış veya çok kısa yazılıyor. Tepki
karşısında kısmi düzeltmeler yapılıyor.
Genel Kurmay, Astsubayların özlük hakları hakkında doğru olmayan haber ve
yorumlar hakkında, internet sitesinde, aşağıdaki basın açıklamasını yapıyor ve o açıklama siteden kaldırılıyor.
“Kıyaslanmayacak personelin haklarının eşitsizlik olarak nitelendirilmesi kuruluşların doğasına aykırıdır.” Denmişti.
THY Genel Müdürü
Temel Kotil, Atatürk rozetinin takılmaması için
koyduğu yasağa uıymayan yardımcı pilot M.G. yı görevden alıyor.
Afyon Valisi İrfan Balkanoğlu
Afyon Valiliği içkiyi yasaklıyor...
İçki yasaklanacaksa tüm Türkiye’de , gerekli mercilerin
genelgesi ile topluca yasaklanır. Afyon ayrı , kendi başına bir eyalet mi, yasalar orada başka mı uygulanıyor da, Valilik kendi yetkilerine dayanarak içkiyi yasaklıyor.
24 Nisan’da Afyon
Valiliğinin genelgesinde, özet olarak, “ Kamunun istifadesine açık park, bahçe
üzerinde, tesis bulunmayan açık alanlarda,
İl ve ilçe sınırları içerisinde veya meskün mahallerde , kara yollarında, umuma mahsur yerlerde,
park ve bahçelerde, piknik ve ören yeri gibi alanlarda, her çeşit taşıma
araçlarının içinde, gar, otogar, meydan, cadde, sokak, tarihi kültürel
mekanlarda, ibadethane, terk edilmiş yapı, inşaat, banka ATM leri, köprü altları, mezarlıklar, gezinti
yerleri, içerisinde iş yerleri olan 24 saat açık iş hanı, merdiven boşlukları
ve boş alanlarında alkollü içeceklerin
içilmesi yasaklanmıştır.”
Yukarıda yasaklanmış olan yerlerde zaten inanç ve saygı nedeniyle kimse içki içmez.
İçkinin de bir içiş yeri , adabı ve yordamı
vardır. Yasaklanan yerlerde içki içen ya delidir ya tinerci ya da
hapçıdır. O tür içiciler zaten yasak , masak dinlemezler. Nitekim, ilk
günde, 25 kişiye,” Kabahatlar “ yasasına göre 169 ar lira ceza kesilmiş.
Diyeceksiniz ki “Bunda ne var”. Haklısınız. Bunda olan:
“Her Vali bu yasağı koyma yetkisine haiz iken Afyon’un acelesi mi varmış?
Gerçi Afyondan başka içki yasağı koyan Kayseri, Ordu Eskişehir ve
Bilecik illeri de var. 81 ilden 5 il yasak koyuyor.
Ordu’nun Akkise
köyünde, geçtiğimiz Cuma günü, Köy imamı Fazıl Şahin, yakasında Atatürk rozeti
olan Yalçın Kılıçkaya adında emekli bir
öğretmeni, yakasında bulunan Atatürk
rozeti nedeniyle Cuma Namazında, camiye almıyor. Rozetle namaz kılınırsa, hem kendinin , hem
de cemaatın namazı sayılmaz mış. Uzun münakaşalardan sonra, namazını
kılmak isteyen öğretmen, rozeti çıkarıp cebine koyunca camiye
girebiliyor.
İmamın gerekçesine bakın.”Namaz , namazdan sayılmaz “ mış.
Bunları nereden uyduruyorlar? Bunlar
İmam Hatip’ten mezun olmadılar mı? Orada Atatürk düşmanlığı mı aşılıyorlar da
bu tür vakalar hemen hemen her gün
karşımıza çıkıyor? İmamın görevi kapıda durup, camiye gelenler içinde, kafasındaki kriterlere göre
adam mı seçmektir.
“ Sen Allahın Evine nasıl ibadet için adam almazsın? Sen kimsin?
Sana verilen görev ne ise onu yapmakla
mükellefsin. Kendin başına gelin güvey olmanın daniskası.”
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve spor Bayramında
yapılan etkinliklerden. Spor bakanlığının , Ankara, Atatürk Kültür
merkezinde, Spor Bakanlığının standlarında sergilenen yağlı boya
resimlerden, Recep Tayyip Erdoğan’nın resmi, Atatürk’ün yağlı boya ile yapılmış resminden daha
yukarıda asılmış. Halk tepki göstermiş ama resmi indirmemişler.
Eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çerlik “ Bu ülkenin yurt
dışındaki itibarı, pasaportunun gördüğü
itibar kadardır” demiş.
Doğru söylemiş!..
Arif Sağ
Yeşil pasaportlu, eski Milletvekili, sanatçı Arif Sağ,
Hollanda’da, Amsterdam hava alanında tutulmuş, sorguya çekilmiş, konser için
geldiğini, gerekli evrakları da gösterdiği halde, Hollanda polisi Arif Sağ’a inanmamışlar.
Bunun üzerine Arif Sağ kızarak Türkiye’ye havaalanından dönüş yapıyor.
İşte Türkiye’nin, Hüseyi n
Çelik’lerin sayesinde ki itibarı!.. Kendi kendine gelin güvey olup,
halkı aldatmak için bu tur lafları
söylerken, daha dikkatli olunmalıdır.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı bitti.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Hükümet Erkanının, gençliğin katılmadığı Anıtkabir töreni, Atatürk büst ve heykellerine
koydurtulmayan çelenk ve çiçekler, sokaklarda
yapılan yarışlar, kızla erkeğin yaptıkları güreş bayrama damgasını vuran olaylardı.
92 yıldır kutlanan, demir perde ülkelerinde uygulanan törenlermiş. Geçmişteki törenler, disiplinli, ciddi, saygın ve tüm Ulusun bireylerinin katıldığı törenlerdi. Yeni gösteriler, Uzakdoğu oyunları, yarışmalar, çelenksiz, çiçeksiz, geçitsiz, laubalice davranışlar ve kızla erkeğin güreş tutabildiği, geniş özgürlüklü bir uygulama.
Bakalım ileriki günlerde başka hangi yenilikleri göreceğiz.!...