22 Nisan 2021 Perşembe

 ULUSAL GÜNLERİMİZ


                                         SEVGİLİ  ÖĞRENCİLER


Burhan BURSALIOĞLU


                        23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çucuk Bayramı'nın size şans getirmesini diliyorum.

                Son 2 yıldır, okullarımızda, geleceğiniz ve  istikbaliniz için eğitim görmekte olan sizlerin çok talihsiz olduğunu görüyorum.

                Corona virüsü denen belanın, tüm Dünyada, insan yaşantısını alt, üst etmiş olması, maalesef hala devam etmektedir.

               Ne sağlığımız, ne ekonomimiz, ne sosyal yaşantımız  ve ne de eğitimimizden emin olamıyoruz.

                Ulusal bayramlarımızı, özel gün ve haftalarımızı kutlayamıyoruz. En önemlisi de, öğrencilerimiz olan sizlerin eğitimlerinizi veremiyoruz. Bunun telafisi için, uygulamaya  konan bir seri tedbir işe yaramamıştır. Bire bir eğitim, uzaktan eğitim, yüz yüze eğitim hep fiyasko ile sonlanmış. Başlanmış ama sonlandırılamamıştyır.. Her başlamaya virüs engel olmuştur.

                Siz öğrenciler hüsrana uğradınız. Koca iki sene heba oldu. Yani geleceğinizden 2 sene çalındı. 2 sene sonra mezun olacaksınız, 2 sene sonra iş tutacaksınız, 2 sene sonra emekli olacaksınız gibi ekonomik yaşantınızı 2 sene ertelemiş oluyorsunuz.

                        Corona virüsü yok olmadıkça,   toplu çareler de olmayacaktır. 


                               Bu Bayrak şöleni yaşatılacaktır.

              Ama, bireysel çare mümkündür. Size güveniyorum. Ulu Önder Atatürk'ün İlke ve İnkilapları doğrultusunda, sizlere armağan ettiği 23 Nisan ve 19 Mayıslar coşkusu ile başlayacağınız bireysel çalışma ile, kaybedilen  iki seneyi telafi edeceğinize inanıyorum. Çünkü başka çareniz yok.

                Geçirdiğiniz 2 sene tatili noktalayıp, kendinizi hem öğretmen ve hem de öğrenci yerine koyup, mevcut kitaplara sarılarak, kaybettiğiniz zamanın telafisini gidermeye başlamalısınız. Bunu yapacağınızdan ve başaracağınızdan eminim. Sizin geleceğiniz ve Ülkemizin geleceği buna bağlıdır.

               Umarım bu coşkulu günleri tyekrar yaşarız

                101 yılını kutladığımız, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nın kuruluşu bayramı olan, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı  Sizlere   kutlu olsun.

    

8 Haziran 2020 Pazartesi

VİRÜS BELASI




           50 YAŞ ALTI, KARANTİNADA OLMALIYDI

Burhan BURSALIOĞLU

                    Üç aydır, corona virüsünün insanlara yaptığı kötülük, eski çağlarda dahi görülmemiştir.  
                    İnsanlar aç kalıyor, işsiz kalıyor, gezmekten, görüşmekten mahrum kalıyor, Evde karantinada oldukları için, Hasta olanların hastalıkları ağırlaşıyor, karantina sürelerinde ihtiyaçlar giderilemiyor, vücut hantallaşıyor, eklemler kilitleniyor,paslanıyor. Ekonomi krizi yaşanıyor. İşten çıkarmalar çoğalıyor, esnaf dükkanını açamıyor, kirasını veremediği gibi evine ekmek de götüremiyor. Ailenin giderleri çoğalıyor, Aygaz, tüp, doğalgaz, elektrik, su faturaları, evde kaldıkları için  katlanıyor. Eğitim duruyor. Okullar kapanıyor, seyahatlar, uçak, gemi, otobüs  seferleri yapılamıyor. Daha kötüsü binlerce insanımız ölüyor. Akla gelmeyen binlerce negatif  olaylar. 
   
BEYOĞLUNDA SOSYAL MESAFEYE UYMAYANLAR

               Ülkemizin sağlık kurulları, her gün, Sağlık Bakanımız, virüsle mücadele için korunma önlemlerini açıklıyor ve vatandaşların bu kurallara uymalarını istiyor. Uyanlar oluyor, uymayanlar da oluyor. Uymayınca virüs bulaşanlar çoğalıyor, ölümler artıyor, halk panik oluyor.
                    Ülkemizde virüsten hayatlarını kaybedenlerin sayısı  beş bine yaklaştı. Bu rakam daha da  artar ve daha da azalabilirdi. Tedbirlere riayet edilmezse rakam üzücü seviyelere çıkabilir.  Tedbirlere uyulup, doğru önlem alınırsa rakam çok alt seviyelere inebirdi.
                    Ama bizim, kanı kaynayan, kendilerini havalarda görenler, delikanlılığın verdiği enerjiye güvenen  orta ve genç kuşak, işin şakası olmadığını anlamadığından, maske takmıyorsa, bana birşey olmaz diyorsa, sosyal mesafeye riayet etmiyorsa, kaçak olarak kumar oynatıyorsa, düğün yapıyorsa, tedbirsiz  topluca eğlence yapıyorsa, toplu taşıma araçlarında sosyal mesafeyi  ihlal ediyorsa, saygı ifadesi olarak el öpüyor, sarılıyorsa, virüse karşı yapılan mücadelenin bir işe yaramayacağı da açıktır. 
MASKESİZ EĞLENEN BİR GURUP
               
                     Peki, Sağlık Bakanlığının ve Sağlık kurulunun tedbirlerine uymayan  bu kuşak hangi yaştadır? Herhalde 65 ve üstü yaşta olanlar değildir.
                    Bunlar, 50 yaş altındaki insanlarımız,yani hayatı toz pembe görenlerdir. Halbuki, 50 yaş ve üzeri insanlarımızın hareketleri yavaş ve  edindiği deneyimler nedeniyle kurallara sadıktırlar. Bu gurubun büyük bir kısmı zaten hastalıklı ve yürümekte güçlük çeken insanlardır. 65 yaş üstü insanları koruyalım diyerek ev hapsinde tutmak, 65 yaş altında olanları salıvermek, bence, vakaların çoğalmasına neden olmaktadır.

                    Kanımca, diyorum ki, 50 yaş altı insanları evde tutup, 50 yaş üstü insanlara , 65 yaş altı insanlarımıza tanınan haklar verilmiş olsaydı, ölüm vakaları bu kadar çoğalmazdı. 65 yaş üstü insanlarımız, sayı bakımından, 65 yaş atı insanlarımızdan çok çok aşağıdadır. Sokağa çıkınca,bir metre kare,, 65 yaş altı insanımızdan bir kişiye düşüyorsa,, 65 yaş üstü insanımızdan bir kişye 10 metre kare düşer. İsveç özdeyişinde, GENÇLER GURUP HALİNDE, YETİŞKİNLER İKİŞER İKİŞER, İHTİYARLAR İSE  TEKER TEKER YÜRÜRLER der. Yoğunluğun artması vakaların çoğalmasına  neden olur.
TOPLU TAŞIMA ARACINDA Kİ İZDİHAM

                     50 yaş üstü insanlar, kendilerinin yolun sonunda olduklarını , virüsün yaşlıları daha çok sevdiklerini bildiklerinden , tedbirli ve korunaklı oldukları bilincindedir. Cenap Şehabettin'in bir sözü vardır. AKIL YAŞTA DEĞİL BAŞTADIR, FAKAT AKLI BAŞA YAŞ GETİRİR. Onun için 50 üstü insanlarımız, virüs konusunda akıllı davranacaklarından eminim.
TEDBİRSİZ BİR GURUP
                    Bu gurup, geçirdikleri tecrübe  ve  bilgileri ışığında, hem kendilerini ve hem de etrafındakilerini virüse karşı en iyi şekilde koruyacaktır. 
                     
KURALLARA  UYAN İKİ 65 YAŞ ÜSTÜ İNSANIMIZ 
                       Benim kanım şudur. 10 Mart'tan itibaren, 50 yaş altı insanlarımıza ev karantina önlemleri alınmış olsa idi, ölümler ve vakalar daha az olurdu. Normal yaşama daha kısa zamanda geçilmiş olurdu.
                      Benim bu fikrime kızan , 50 yaş altındaki kanı kaynayan gençler kızacaklar biliyorum. Ama kızmasınlar. ben onları da bu teklifimle korumak istiyorum. Görünen köy kılavuz istemez.
                      GENÇLERİ ÖVÜN, FAKAT YAŞLILARA GÜVENİN  sayın sağlık kurulu üyeleri.

18 Mayıs 2020 Pazartesi

MİLLİ BAYRAMLARIMIZ



MİLLİ BAYRAMLARIMIZ





19  M A Y I S

A T A T Ü R K'Ü  A N M A 
         G E N Ç L İ K   V E  S P O R

  B A Y R A M I

Burhan Bursalıoğlu

Her yıl 19 Mayıs'larda,  Ülkemizde ve Kuzey Kıbrıs 
Türk Cumhuriyeti'nde  kutlanan 4  millî 
bayramlarımızdan biridir.
19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal Ulusun kurtuluşu için, ANADOLU'DA bulunma gereğini düşünerek Bandırma vapuruyla  Samsun'a çıktı. 
19 Mayıs 1919,  İtilaf Devletleri'nin işgaline karşı, Türk Kurtuluş Savaşı'nın başladığı gün 
olarak kabul edilmiştir.
Gençlik ve Spor Bayramı, ilk defa 24 Mayıs 1935’te 
"Atatürk Günü" adı altında kutlanmıştır. Beşiktaş'ın
 girişimleriyle Fenerbahçe Stadı'nda kutlanan bu
 ilk 19 Mayıs, Galatasaray ve Fenerbahçeli yüzlerce
sporcunun da katılımıyla bir spor günü haline 
gelmiştir.

Bu organizasyondan bir süre sonra gerçekleşen 
Spor Kongresi'nde söz alan Beşiktaş Kurucu 
Üyesi Ahmet Fetgeri Aşeni kutlanan Atatürk 
Günü'nün tüm gençliğe mal edilebilmesi için 
"19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı" adı altında 
her yıl yapılmasını teklif etmiş ve  Kongrede 
oylanan bu öneri kabul edilmiştir. 
Bu kararı Atatürk' de onaylayarak  yasalaşmıştır.

 20 Haziran 1938 tarihli kanunla "Gençlik ve Spor
 Bayramı" olarak kutlanan bu ulusal bayramın 
adı 12 Eylül Darbesinden sonra "Atatürk'ü Anma , 
Gençlik ve Spor Bayramı"olarak değiştirilmiştir.

Son 10 yıla kadar, her yıl 19 Mayıs günü Atatürk'ü 

Anma , Gençlik ve Spor bayramı  adı altında,   

 Kuzey kıbrıs dahil,Türkiye'nin dört bir 

yanında spor gösterileri ve törenlerle kutlanırdı.

 Kutlamalar, üzerinde "Gençlikten Atatürk 
Sevgisiyle Cumhurbaşkanına" yazan ve "Sevgi 
Bayrağı" olarak adlandırılan dev bir bayrak 
 Samsun'un Kurtuluş Yolu'ndaki Tütün 
İskelesi'nden karaya çıkarılarak Samsun valisine 
verilir. Daha sonra bayrak, Cumhurbaşkanına 
sunulmak üzere genç atletlere teslim edilirdi


Samsun'dan yola çıkarılarak Amasya, Tokat, Sivas, 
Erzincan, Erzurum, Kayseri, Nevşehir, Kırşehir ve 
Kırıkkale'den sonra, 19 Mayıs 
törenlerinde, Ankara'da Cumhurbaşkanına 
sunulurdu.
Cumhuriyet'le yaşıt olan bu kutlamalar sadece 
Cumhurbaşkanı'nın katılımıyla Ankara'da 
gerçekleşmekle sınırlı kalmaz, ülke genelinde 
stadyumlarda kutlanırdı.


 Ama 2012'de, Mayıs ayında havanın soğuk 
olacağı ve bu açıdan öğrencilere ve vatandaşlara 
yük olmaması gerekçesiyle 
başkent Ankara dışındaki illerde, stadyumlarda 
kutlanması Mili Eğitim Bakanlığı Orta Öğretim 
Genel Müdürlüğü'nce okullara gönderilen bir 
yazıyla engellenmiştir.

O tarihten itibaren orta öğretim öğrencilerin 
gösterileri okul bahçesinde yapılmaktadır.
Bu sene, 19 Mayıs 2020 de,  corona virüsü 
nedeniyle, sokağa çıkma yasağı bulunduğundan, 
kutlamalar yapılamayacaktır. Ancak, Devlet Erkanı 
Anıtkabir ziyaretini yapabilecektir.
Atatürk'ün Samsun'a çıkışının 101. yılı ve Atatürk'ü 
Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız, tüm 
Ulusumuza kutlu olsun. 

MİLLİ BAYRAMLARIMIZ