24 Kasım 2021 Çarşamba

ÖNEMLİ GÜNLER



ÖĞRETMENLER GÜNÜ

Burhan Bursalıoğlu


                  ATAMIZ BAŞÖĞRETMEN

Bu gün  öğretmenler günü:

1980 12 Eylül’ünde  Ülkemiz de askeri ihtilali yaparak, demokratik ve özgürlük haklarımızı kısıtlayan. yüzlerce gencimizi  asan,hapse atan sakat bırakan  askeri hükümet, bazı  konularda ise olumlu çalışma yapmayı ihmal etmemiştir.

Bunların içinde,  öğretmenlere yönelik çalışmalar da var. Askeri hükümetin Milli Eğitim Bakanı Hasan Sağlam, Öğretmen Evlerinin açılmasını, Öğretmen dinlenme kamplarının çoğaltılmasını, okullarda nöbet sisteminin uygulanmasını gibi ve en önemlisi,Atatürk’ün Baş Öğretmenlik yaptığı 24 Kasım ın Öğretmenler Günü olarak kutlanmasını sağlamıştır.


                        ATAMIZ BİR OKULDA  TEFTİŞTE

O tarihten itibaren, 24 Kasım’da kutlamalar yapılır, yetkililer kürsülere çıkar, öğretmenlik mesleğinden ve öğretmenden bahsederken mangalda kül bırakmazlar. Ama o insanlar, sokaklarda perişan vaziyette,  iş arayan, heyecanla kura günlerini bekleyen, kurada çıkmayıp iş bulamayan, intihar eden, belediyelerde  çöpçülük yapan öğretmen adayları akıllarına getirmezler. Her yıl ihtiyacın  beş misli öğretmen adayı mezun eden üniversitelerdeki kısıtlamayı yapmak için bir  uğraş vermezler. Kısaca, 98 yıl süresi içinde bu kadar öğretmenin perişan olduğu bir dönem yaşanmamıştır.



Türk Edebiyatının mümtaz ismi A. Hamdi Tanpınar, “Yıllarca emek verip eğittiniz bizleri/ Unutmak mümkün mü öğretmenim sizleri” sözleriyle bizleri unutulmazlar olarak işaret ederken, kürsü aşıkları, öğretmen ac mı, tok mu düşünmezler.                                                         

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Muallimler! Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmenleri ve eğiticileri, sizler  yetiştireceksiniz. Derken, bizleri ne kadar yücelttiğini kürsü çiçekleri anlamadı. 

                                              1953 YILI  SİVAS ÖĞRETMEN OKULU                                                                                                              ÖĞRETMEN KADROSU  

Bütün olumsuzluklara rağmen , bu gün, canla, başla   çalışan, elektriği, yolu suyu olmayan dağ köylerinde , şehirlerde, ev kirasını vermekte zorlanan, kışlık yakacağını temin etmek için ikinci işte çalışan veya iş arayan, çocuklarının okul masrafını karşılamak için gıdasından, giyiminden fedakarlık eden tüm öğretmenler, eminim ki,  vatan bayrağını dalgalandırmaya, yeni nesli ilim ve bilgiyle Atatürk’ün arzularını yerine getirmek için and içmiştir.

Montaigne, “Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgâr yardım edemez!”der,
Biz öğretmenler,ne ilkesiz, gayesiz, ülküsüz ve ne de hedefsiz bir eğitim düşünemeyiz. Bir milletin belli hedeflere kilitlenmesi demek, tarihi rüzgârları da beraberinde yakalaması anlamına gelir.Türk Milli Eğitiminin hedefini Atatürk koymuştur.Öğretmen de o hedefe ulaşacak olan askerdir.

                                    SÖO MEZUNU ÖĞRETMENLER  ANITKABİRDE

"Bir karıncadaki çalışma azmi, bütün çiçeklere konan bal arısının emeğinde kendisini tarif edebileceğimiz en çileli ve en arzulu bir mesleğin yüceliğinde bir Hak aşığı misali pervane gibi dönen öğretmeni bu kutsi yolda, yalnız bu gün değil, yılın, asrın her anında alkışlamalıyız."      

 Aydınlık Türkiye’nin en fedakar, en çilekeş, Eğitim ordusunun öğretmenleri, 24 Kasım Bayramınız kutlu ve  mutlu olsun.


                                                SÖO MEZUNU ÖĞRETMENLER 1987 DE                                                                                     OKULUMUZ BAHÇESİNDE


18 Mayıs 2021 Salı

 

ULUSAL BAYRAMLARIMIZ-


19 M A Y I S
ATATÜRK'ü ANMA, GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI


Burhan Bursalıoğlu

        19 Mayıs 2021,  Atatürk'ün Kurtuluş Savaşımızın başlattığı 19 Mayıs 1919 un 102. ıncı yıldönümüdür.

        I. Dünya Savaşı sonunda, galip devletler, Osmanlı İmparatorluğuna imzalattırdıkları SEVR anlaşması gereği, yurdumuzun birçok yeri işgal edilmişti.
ÖLÜ BİR DEVLETİN DİRİLMESİNİ SAĞLAYAN MUSTAFA KEMAL'İ SAMSUN'A GETİREN  BANDIRMA GEMİSİ 


        Bu duırumu , Türk Milletine reva görmeyen Mustafa Kemal Yurdumuzu kurtarmak için Anadolu'ya geçmesi gerektiğini düşünerek, Osmanlı yönetiminden aldığı müfettişlik görevi ile, 16 Mayıs 1919'da "Bandırma Vapuru" ile İstanbul’dan Samsun'a hareket etti. 19 Mayıs 1919'da Samsun'a vardı.                 Burada başlattığı Kurtuluş savaşımız için , bir dizi girişimler yaparak, halkı bilinçlendirdi. Samsun'dan sonra Havza, Erzurum Kongresi, Sivas Kongresi ve Ankara'ya vardı.
DENİZ HARP OKULU ÖĞRENCİLERİNİN KULELERİ



        23 Nisan 1920 de Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümetini kurarak bir fiil, işgalci devletlere karşı savaşları başlatmış oldu. İnönü, Sakarya, Dumlupınar ve Büyük taarruzla Yurttan düşmanları temizledi ve 29 Ekim 1923 de CUMHURİYET' imizi kurdu. 
YER, GÖK AY YILDIZLARLA KAPLI İDİ

   
    

Gençlik ve Spor Bayramı, Türkiye'de ilk defa 24 Mayıs 1935 tarihinde "Atatürk Günü" adında kutlanmıştır. Beşiktaş'ın attığı adımlarla Fenerbahçe Stadı'nda kutlanan ilk 19 Mayıs, Galatasaray ve Fenerbahçe forması giyen yüzlerce sporcunun katılımıyla spor günü olarak kutlanmaya devam edilmiştir

      Atatürk'ün, arzusuyla,19 Mayıs günü , her yıl "Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kutlanmaktadır.

  Atatürk Türk gençliğine olan güveni nedeniyle, Cumhuriyet'imizin geleceğini gençlere emanet ederek, onlara görev yükledi. Bu görevi Nutkunda şöyle açıklıyor.
NE GÜNLERDİ O GÜNLER


         "Ey Türk Gençliği! Birinci görevin; Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini sonsuzluğa değin korumak ve savunmaktır. Varlığının ve geleceğinin biricik temeli budur. Bu temel senin en değerli güven kaynağındır.

        Gençlik olupta, sağlam beyin ve sağlam beden olmaz mı? Beynin sağlamlığını , bedenin sağlamlığına bağlayan Atatürk, "Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur!" diyerek, başarılı olmak için sağlıklı, sağlıklı gençlik için de sporun şart olduğunu belirtmiştir. Bu nedenledir ki, 19 Mayıs Atatürk'ü anma Gençlik ve Spor Bayramını gençlere armağan etmiştir.
UMARIM GEÇMİŞTE OLAN BU  GÖSTERİLERİ İLERKİ YILLARDA GÖRÜRÜZ.


        Bu bayramın kutlanmasına Atatürk o kadar değer vermiştir ki, bir söyleşide, "ne zaman doğduğu "sorulduğunda " Ben 19 Mayıs'ta doğdum" demiştir.
        Çeşitli nedenlerle, 19 Mayıs Bayramımız istenildiği şekilde kutlanamamaktadır. Umarım bundan sonraki yıl dönümlerinde, eskisi gibi, tüm Ulusumuzla layik olduğu şekilde kutlanır.

Başta gençlik olmak üzere, tüm Ulusumuzun Atatürk'ü anma, Gençlik ve Spor Bayramlarını kutlu olsun.









22 Nisan 2021 Perşembe

 ULUSAL GÜNLERİMİZ


                                         SEVGİLİ  ÖĞRENCİLER


Burhan BURSALIOĞLU


                        23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çucuk Bayramı'nın size şans getirmesini diliyorum.

                Son 2 yıldır, okullarımızda, geleceğiniz ve  istikbaliniz için eğitim görmekte olan sizlerin çok talihsiz olduğunu görüyorum.

                Corona virüsü denen belanın, tüm Dünyada, insan yaşantısını alt, üst etmiş olması, maalesef hala devam etmektedir.

               Ne sağlığımız, ne ekonomimiz, ne sosyal yaşantımız  ve ne de eğitimimizden emin olamıyoruz.

                Ulusal bayramlarımızı, özel gün ve haftalarımızı kutlayamıyoruz. En önemlisi de, öğrencilerimiz olan sizlerin eğitimlerinizi veremiyoruz. Bunun telafisi için, uygulamaya  konan bir seri tedbir işe yaramamıştır. Bire bir eğitim, uzaktan eğitim, yüz yüze eğitim hep fiyasko ile sonlanmış. Başlanmış ama sonlandırılamamıştyır.. Her başlamaya virüs engel olmuştur.

                Siz öğrenciler hüsrana uğradınız. Koca iki sene heba oldu. Yani geleceğinizden 2 sene çalındı. 2 sene sonra mezun olacaksınız, 2 sene sonra iş tutacaksınız, 2 sene sonra emekli olacaksınız gibi ekonomik yaşantınızı 2 sene ertelemiş oluyorsunuz.

                        Corona virüsü yok olmadıkça,   toplu çareler de olmayacaktır. 


                               Bu Bayrak şöleni yaşatılacaktır.

              Ama, bireysel çare mümkündür. Size güveniyorum. Ulu Önder Atatürk'ün İlke ve İnkilapları doğrultusunda, sizlere armağan ettiği 23 Nisan ve 19 Mayıslar coşkusu ile başlayacağınız bireysel çalışma ile, kaybedilen  iki seneyi telafi edeceğinize inanıyorum. Çünkü başka çareniz yok.

                Geçirdiğiniz 2 sene tatili noktalayıp, kendinizi hem öğretmen ve hem de öğrenci yerine koyup, mevcut kitaplara sarılarak, kaybettiğiniz zamanın telafisini gidermeye başlamalısınız. Bunu yapacağınızdan ve başaracağınızdan eminim. Sizin geleceğiniz ve Ülkemizin geleceği buna bağlıdır.

               Umarım bu coşkulu günleri tyekrar yaşarız

                101 yılını kutladığımız, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nın kuruluşu bayramı olan, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı  Sizlere   kutlu olsun.

    

8 Haziran 2020 Pazartesi

VİRÜS BELASI




           50 YAŞ ALTI, KARANTİNADA OLMALIYDI

Burhan BURSALIOĞLU

                    Üç aydır, corona virüsünün insanlara yaptığı kötülük, eski çağlarda dahi görülmemiştir.  
                    İnsanlar aç kalıyor, işsiz kalıyor, gezmekten, görüşmekten mahrum kalıyor, Evde karantinada oldukları için, Hasta olanların hastalıkları ağırlaşıyor, karantina sürelerinde ihtiyaçlar giderilemiyor, vücut hantallaşıyor, eklemler kilitleniyor,paslanıyor. Ekonomi krizi yaşanıyor. İşten çıkarmalar çoğalıyor, esnaf dükkanını açamıyor, kirasını veremediği gibi evine ekmek de götüremiyor. Ailenin giderleri çoğalıyor, Aygaz, tüp, doğalgaz, elektrik, su faturaları, evde kaldıkları için  katlanıyor. Eğitim duruyor. Okullar kapanıyor, seyahatlar, uçak, gemi, otobüs  seferleri yapılamıyor. Daha kötüsü binlerce insanımız ölüyor. Akla gelmeyen binlerce negatif  olaylar. 
   
BEYOĞLUNDA SOSYAL MESAFEYE UYMAYANLAR

               Ülkemizin sağlık kurulları, her gün, Sağlık Bakanımız, virüsle mücadele için korunma önlemlerini açıklıyor ve vatandaşların bu kurallara uymalarını istiyor. Uyanlar oluyor, uymayanlar da oluyor. Uymayınca virüs bulaşanlar çoğalıyor, ölümler artıyor, halk panik oluyor.
                    Ülkemizde virüsten hayatlarını kaybedenlerin sayısı  beş bine yaklaştı. Bu rakam daha da  artar ve daha da azalabilirdi. Tedbirlere riayet edilmezse rakam üzücü seviyelere çıkabilir.  Tedbirlere uyulup, doğru önlem alınırsa rakam çok alt seviyelere inebirdi.
                    Ama bizim, kanı kaynayan, kendilerini havalarda görenler, delikanlılığın verdiği enerjiye güvenen  orta ve genç kuşak, işin şakası olmadığını anlamadığından, maske takmıyorsa, bana birşey olmaz diyorsa, sosyal mesafeye riayet etmiyorsa, kaçak olarak kumar oynatıyorsa, düğün yapıyorsa, tedbirsiz  topluca eğlence yapıyorsa, toplu taşıma araçlarında sosyal mesafeyi  ihlal ediyorsa, saygı ifadesi olarak el öpüyor, sarılıyorsa, virüse karşı yapılan mücadelenin bir işe yaramayacağı da açıktır. 
MASKESİZ EĞLENEN BİR GURUP
               
                     Peki, Sağlık Bakanlığının ve Sağlık kurulunun tedbirlerine uymayan  bu kuşak hangi yaştadır? Herhalde 65 ve üstü yaşta olanlar değildir.
                    Bunlar, 50 yaş altındaki insanlarımız,yani hayatı toz pembe görenlerdir. Halbuki, 50 yaş ve üzeri insanlarımızın hareketleri yavaş ve  edindiği deneyimler nedeniyle kurallara sadıktırlar. Bu gurubun büyük bir kısmı zaten hastalıklı ve yürümekte güçlük çeken insanlardır. 65 yaş üstü insanları koruyalım diyerek ev hapsinde tutmak, 65 yaş altında olanları salıvermek, bence, vakaların çoğalmasına neden olmaktadır.

                    Kanımca, diyorum ki, 50 yaş altı insanları evde tutup, 50 yaş üstü insanlara , 65 yaş altı insanlarımıza tanınan haklar verilmiş olsaydı, ölüm vakaları bu kadar çoğalmazdı. 65 yaş üstü insanlarımız, sayı bakımından, 65 yaş atı insanlarımızdan çok çok aşağıdadır. Sokağa çıkınca,bir metre kare,, 65 yaş altı insanımızdan bir kişiye düşüyorsa,, 65 yaş üstü insanımızdan bir kişye 10 metre kare düşer. İsveç özdeyişinde, GENÇLER GURUP HALİNDE, YETİŞKİNLER İKİŞER İKİŞER, İHTİYARLAR İSE  TEKER TEKER YÜRÜRLER der. Yoğunluğun artması vakaların çoğalmasına  neden olur.
TOPLU TAŞIMA ARACINDA Kİ İZDİHAM

                     50 yaş üstü insanlar, kendilerinin yolun sonunda olduklarını , virüsün yaşlıları daha çok sevdiklerini bildiklerinden , tedbirli ve korunaklı oldukları bilincindedir. Cenap Şehabettin'in bir sözü vardır. AKIL YAŞTA DEĞİL BAŞTADIR, FAKAT AKLI BAŞA YAŞ GETİRİR. Onun için 50 üstü insanlarımız, virüs konusunda akıllı davranacaklarından eminim.
TEDBİRSİZ BİR GURUP
                    Bu gurup, geçirdikleri tecrübe  ve  bilgileri ışığında, hem kendilerini ve hem de etrafındakilerini virüse karşı en iyi şekilde koruyacaktır. 
                     
KURALLARA  UYAN İKİ 65 YAŞ ÜSTÜ İNSANIMIZ 
                       Benim kanım şudur. 10 Mart'tan itibaren, 50 yaş altı insanlarımıza ev karantina önlemleri alınmış olsa idi, ölümler ve vakalar daha az olurdu. Normal yaşama daha kısa zamanda geçilmiş olurdu.
                      Benim bu fikrime kızan , 50 yaş altındaki kanı kaynayan gençler kızacaklar biliyorum. Ama kızmasınlar. ben onları da bu teklifimle korumak istiyorum. Görünen köy kılavuz istemez.
                      GENÇLERİ ÖVÜN, FAKAT YAŞLILARA GÜVENİN  sayın sağlık kurulu üyeleri.

MİLLİ BAYRAMLARIMIZ