2 Mayıs 2010 Pazar

G Ü N C E L


İDAM CEZASI İLE İLGİLİ YAZILI REPORTAJ

Burhan Bursalıoğlu

Sevgili blok okuyucularım. 29 Nisan 2010 tarihinde blogumda “İdam Cezası” başlığı altında yazdığım yazıma, her yazıma gönderdiği olumlu , destekleyici ve bilgilendirici yorumları gibi, Ankara Barosuna kayıtlı Avukat Sayın Mehmet Bilgehan Merki’den  yeni bir yorum aldım.

Bunun üzerine, kendisinin de onayladığı, reportaj şeklinde yaptığımız , İdam Cezasının geriye alınması,cezaların uygulanması konulu yazışmayı aşağıda bilgilerinize sunuyorum.

Değerli görüşleri için Sayın Mehmet Bilgehan Merki’ye Sizler adına teşekkür ediyorum.


MBM“ ----Sevgili hocam,


Tartıştığınız, en azından tartışmaya açtığınız konu bence önemli ve güncel. Ne yazık ki bir hukukçu olarak, idam cezası tartışmalarında düşüncem bu cezanın kaldırılmasının ülkemize bir yarar sağlamadığı yönünde.

BB----- Neden?

MBM-----AB dayatmasıyla, hukuksal olgunluğa erişmemiş toplumumuza, apo sebebiyle dayatılmış olan idam cezasının kaldırılmasının ne yazık ki hukuksal yada insani yönden bir katkısı olmadı.

BB----Yazımda belirtttiğim, idam cezasının kaldırılması,cinayetlerin artmasına, verilen cezaların yetersiz oluşunu mu söylüyorsunuz?

MBM---- Seçim kaygılarıyla dilediğince genel ya da özel af çıkaran parlementodan ya da cezanın şu kadarı bu kadarı gibi infaz kesitileri yapan usül hukuk nedeniyle ne yazık ki verilen cezaların hiçbir caydırıcılığı olmuyor.
Yaşarsak görürüz, 44 kez ağırlaştırılmış müebbet cezası alan Mardinli köylüler, 10-15 sene sonra aramızda dolaşırlar. Verilen cezanın hiçbir indirime tabi olmadan günü gününe infazı olgunluğuna ulaşmadığımız takdirde katillerle koyun koyuna yaşayan bir toplum olmaya devam edeceğiz.

BB-----Sayın Bilgehan, tüm düşüncelerine imzamı atıyorum. Bir hukukçu olarak, bugünkü iktidar veya bundan sonraki herhangi bir koalisyon hükümetleri idam cezasını geri alır mı?


MBM-----Bunu şu anda imkansız görüyorum. AB'nin baskısı altındaki iktidarın böyle bir geri dönüşü uygulayabileceğini tahmin etmiyorum.

BB---- İptal için mualefet, acaba bir girişimde bulunur mu? Siz, Ankara'da olduğunuz için her konuda meclisten taşan yorumlardan haberdarsınızdır. Aydınlatırsanız sevinirim.

MBM----- Her ne kadar kamuoyu baskısının artması halinde tribüne oynayabilecek bazı milletvekillerinin bir girişimi olabilir. Ancak akp iktidarının bu tür bir manevra yapabilme ihtimalini %1 bile görmüyorum. zira bu dönüşümde ona ilk ayakbağı apo olacak. Ceza hukukunda genel ilke aleyhe kanun değişikliğinin geriye yürümemesidir. Yani olmaz olmaz deyip idam geri getirilse dahi, kanundan önceki suçların ve hükümlerin hiçbirisinde idama dönüşüm olmaz. Ancak çıkış tarihinden itibaren verilecek cezalarda uygulanabilir. Bu halde dahi, eski suçluların beslenmeye devam etmesi dahi, kamu vicdanını rahatlatmayacaktır.

BB--- Haklısınız. Verilen cezalar da zamanla kırpılıp kuşa dönüşüyor. Veya af çıkıyor, bir bakıyorsunuz cani dışarda. Nasıl bir tedbir düşünürsünüz.?

MBM------Öncelikle iki ilkenin, yani;


1- Meclisin af yetkisinin kaldırılması, kullanımının çok zorlaştırılması ya da anayasa hükmü ile yasaklanması,


2- Ceza usül kanununda da, mahkemenin kararından sonra hiçbir infaz indirimin uygulamaya konmaması, kararda verilen cezanın son gününe kadar çektirilmesi esasının değiştirilemez bir hüküm olarak getirilmesi gerekir.

BB----Peki ya bu dedikleriniz olmazsa.

MBM-----Bizim gibi hukuk olgunluğuna erişmemiş toplumlarda ne yazık ki yukarıdaki mekanizmaların derhal işleme konması, ölenin öldüğüyle kalması, suç işleyenim kader mahkümu kabul edilmesi ve zamanla kendisine karşı sempatiyle bakılır hale gelmesi ne yazık ki cezaların işlevselliğini azaltıyor, caydırıcı niteliğini ortadan kaldırıyor.

BB----Örnek verebilir misiniz?

MBM----Örneğin bugün gazetede bir haber var. 14 sene önce kız arkadaşını okulda öldüren adam akli dengesi yerinde değildir raporu ile ceza almayıp akıl hastanesine yatırılmış, 10 yıllık tedaviden sonra 5 yıllıkta uzaktan kontrol edilmiş, sonuçta bu Ağustos ayında son raporu olumlu çıkarsa aramıza normal bir insan gibi karışacak.
 Şimdi bu olayda kamu vicdanı yatıştırlabilir mi? Ben bunu bir hukukçu olarak kabul edemiyorum. Sizlere nasıl doğru diyebilirim. Sonuçta işlem hukuka uygun. Ancak hakkaniyete uygun değil.
Çağdaş toplumlarda hukukilik hakkaniyete uygun olmakla eş anlamlıdır. Hukuk terazisinin dengede durmasının anlamı da budur. Hukuk ve hakkaniyet kefeleri dengede olacak.

BB-----Teşekkür ederim. Umarım söylediğiniz tedbirler alınır da her gün basında okuduğumuz, TV lerde gördüğümüz vahşice işlenmiş cinayetlerin görüntülerini unuturuz.









1 yorum:

  1. sevgili hocam
    sayın mehmet bey
    düşüncelşerinize idam cezalarının kalktığı günden bu güne katılıyıyorum.her defasında her cinayet haberinde bende aynı şeyi söyleyip duruyorum.
    yüreğinize düşüncelerinize sağlık

    YanıtlaSil

MİLLİ BAYRAMLARIMIZ