28 Ekim 2014 Salı

MİLLİ BAYRAMLAR






CUMHURİYET
Burhan Bursalıoğlu

Bu gün Cumhuriyetimizin 91. Yıl dönümü saat 13 den itibaren başlamıştır.

Çok güçlü ordular tarafından işgal edilmiş bir ülkede, esaret istemeyen, onur ve şerefine sahip çıkan halk ve ona önderlik yapan bir avuç insanın, ciltlere sığmayan inanç ve özgürlük mücadelesi sonucu, yönetimi Cumhuriyet olan modern ve çağdaş bir devlet kurdular. Kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti,  miyadı dolmuş, bitmiş, çökmüş, her tarafı işgal edilmişi, yönetiminin dahi başka devletlerin himayesine girmeyi kabullenen, arzulayan Osmanlı İmparatorluğunun ileri görüşlü, bağımsızlık, milliyetçi, yurtsever sevdalısı birkaç insanın girişiyle kurulmuştur.

Bu duruma nasıl gelindi?

Osmanlı İmparatorluğunun 2. Meşrutiyeti kabul etmesi ülkede istenilen yenilikleri  oluşturmadı. Yönetim ülkeyi gene bildiği gibi yönetmeye devam ederken  1914 de birinci Dünya savaşı patlak verdi.  Savaş Alman ve yandaşlarının yenilgisiyle bitince, Osmanlılar da Almanlarla birlikte olduğu için , savaş kurallarına göre yenik sayılmış ve ülkemiz İtalya, Fransa İngiliz  ve Yunanlılar tarafından işgal edildi.

 Orta Anadolu’da küçük bir bölüm Türklere bırakılmış, İstanbul da galip devletler tarafından işgal edilmiş, Padişah ve hükümet, işgal komutanın emrine girmişlerdi.

Ülke Hiristiyan ordularının hakimiyetinde idi. Her türlü mezalim yapılıyor  ve Türk milletinden intikam almanın her türlüsünü yapmadan çekinmiyorlardı.  Namuslarına halel gelen , onurlu kadın kız ve erkekler intihar yolunu seçiyordu.

Atatürk ve arkadaşları Türk’e yapılan bu haysiyet kırıcı  durum  ve dinin yok olacağı karşısında  sessiz kalamazlardı.

19 Mayıs 1919 da  düşmanlarla  mücadele etmek ,halkı birleştirmek ve tek yumruk olmak için  Samsun’a çıkıyor.

 Merzifon, Amasya ve Sivas’ta yaptığı  görüşme ve organizasyonlardan sonra Erzurum’a geçerek Ulusal kongreyi topluyor. Arkadan Sivas’a giderek orada da yaptığı kongrede aldıkları kararları uygulamak için Ankara’ya geçiyor. 

 Kurtuluş mücadelesinin başlatılması için  23 Nisan 1920 de TBMM Hükümetini kuruyor.

Mahalli çete, gönüllü halk, milis güçlerinin yanın da, silahı elinden alınmış, dağıtılmış orduyu tekrar toplayarak  düzenli ordu haline getirdiği birliklerle, önce 1. Ve 2. İnönü, sonra Sakarya ve son olarak da  Dumlupınar, Başkomutanlık savaşları sonunda Yurdumuz düşmanlardan temizlendi.

Ulu önder Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nı kazandıktan sonra, Devletin  başarılı olabilmesi  için,  çağdaşlaştırmayı amaçlayan birçok  yenilikler düşünmüştür.

Bu yenilikler sosyal, siyasal, kültürel ve tarihî temeller üzerinde. Oluşturmayı planlamıştı.  Bunları  toplu olarak şöyle sıralayabiliriz:
- Millî tarih bilinci,
- Vatan ve millet sevgisi,
- Millî dil,
- Bağımsızlık ve özgürlük,
- Egemenliğin millete ait olması,
- Millî kültürün geliştirilmesi,
- Türk toplumunun çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkarılması,
- Türk milletine inanmak ve güvenmek,
- Millî birlik ve beraberlik,
- Ülke bütünlüğü.

Yukarıda saydığımız fikirler 6 temel esas üzerinde  uygulamaya koyulmuş ve bu güne kadar devam etmiştir.

Milliyetçilik:

 Atatürk’ün:  “Her milletin kendine özgü geleneği, kendine özgü adetleri, kendine özgü milli özellikleri vardır. Hiçbir millet aynen diğer bir milletin takipçisi olmamalıdır.” Diye tarif ettiği

MİLLİYETÇİLİK.

 

·    Halkçılık:

·    Atatürk’ün:Bizim görüşümüz  -ki halkçılıktır- kuvvetin, kudretin, egemenliğin idarenin doğrudan doğruya halka verilmesidir, halkın elinde bulundurulmasıdır.”diye terif ettiği

·     HALKÇILIK.

·    İnkılapçılık:

·    Atatürk’ün:Cahillikle, ilkellikle savaş, düşmanla savaşmaktan daha az önemli değildir.”diyerek cahilliğin ne kadar  tehlikeli olduğunu vurguluyor.

 

Laiklik:

Atatürk’ün:Her birey, istediğini düşünmek, istediğine inanmak, seçtiği dinin gereklerini yapmak veya yapmamak hak ve özgürlüğüne sahiptir.”diye vurguladığı

 LAİKLİK.

·     

·    Devletçilik:

·    Atatürk’ün:“Ekonomisi zayıf bir ulus, fakirlik ve sefaletten kurtulamaz.”diyerek ekonomide devletin de katkısını belirttiği

·     DEVLETÇİLİK.

VE

Cumhuriyetçilik:

Atatürk: “Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir.” Diyerek, yeni devletin  şeklinin olacağı

CUMHURİYET.

Bugün Cumhuriyet’imizin 91. Yıldönümünü kutlayacağız.

Atatürk, elinde imkanlar var ken, Kurtuluş savaşını kazanan arkadaşlarının da asla karşı çıkamayacakları

Monarşi
Meşrutiyet
Oligarşi
Demokrasi
Otoriter Yönetim
Totaliter Yönetim
Teokrasi
Teokratik Egemenlik
Komünizm
Nasyonal Sosyalizm (Nazizim)gibi yönetimlerden birini tercih ederek  tek adam olabilirdi. Yani “astığı astık, kestiği kestik” dedirttirecek biri olabilirdi.


Ama Atatürk kendini değil, halkını düşünerek Cumhuriyeti ilan etti,.

Cumhuriyet, millet egemenliğine dayanan ve yöneticilerin belirli süreler için halk tarafından seçildiği idare şeklidir. Bu yönetim şeklinde egemenlik hakkı millete aittir. Millet egemenlik hakkını ve yetkisini seçtiği temsilciler aracılığıyla kullanır.

Cumhuriyet, Türkiye’de çağdaşlaşmanın, yenileşmenin ve de ileriye gitmenin yolunu da açmıştır.

 


Cumhuriyetçilik ilkesine göre;

·         Kişinin hak ve özgürlükleri cumhuriyet yönetimi ile güvence altına alınmıştır.

·         Ülke, halkın seçtiği vekiller tarafından yönetilir.

·         Devlet anayasa ve yasalara göre işler.

Ülkemizin birçok illerinde Cumhuriyet Bayram’ı şenlikleri düzenlenmekte ve bunlar günlerce devam edecektir. Halkımız coşku ile katılacağı bu şenliklerde, Cumhuriyet düşmanlarına, Cumhuriyet sevgisinin ne olduğunu gösterecektir.

Bu gün Ülkemizde geçmişin davulunu çalmaya çalışan, Cumhuriyet’in ve Atatürk’ün oluşturduğu çağdaşlık inkılaplarını yozlaştırmaya çalışanlar bulunmaktadır. Cumhuriyet’i  yıkarak, geçmişin çağ dışı yönetiminin hasretini çeken, beyinleri sulanmış olanlara Cumhuriyet ve Atatürk sevgisinin asla körleştirilemeyeceğini göstereceğiz.

Cumhuriyet’imizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü  saygı, minnet ve şükranla anarken, 91. Yıldönümü tüm Cumhuriyetçi ulusumuza kutlu olsun.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

MİLLİ BAYRAMLARIMIZ