11 Haziran 2011 Cumartesi

BİZİM TEMEL

SEÇİM  ÖNCESİ  RAHATLAYALIM

Burhan Bursalıoğlu

Genel seçim öncesi tüm Ulusun kafasında seçim sonuçlarını belirleyecek açık hava mitinkleri, TV  açık oturumları, afişler, reklamların yarattığı belirsizlik vardı. Çok şükür bu da bitti. Sonuçlara saatler kala insanlarımız evlerinde heyecanlı bekleyişte kalacaklardırç
Diyorum ki, stres içinde olmanız normal. Ama bu iyi değil. Stresinizi dağıtın. Seçimden uzak durun. Oyunuzu erken kullanıp bol zamanınız olsun. Evde veya dışarda sizi neşelendirecek  meşguliyetler bulun. Rahatlayın.
Bu işte benim de katkım olsun istiyorum.
İnsanlarımızı ençok güldüren sanal da olsa TEMEL fıkralarından bir demeti bloguma koyup görevimi yapayım diyorum.
Mutlu olacağınızı zannediyorum.
Rahat haftasonu  ve seçim sonuçlarının da umduğunuz gibi olmasını  diliyorum.

 TEMEL  FIKRALARI

0 -2 Kere 2 Kac Eder

Temel in oğlu yüzünde üzgün bir ifade ile okuldan gelmiş. Temel durumu
görünce sormuş :
- Ne oldu ?
- Matematik dersinden zayıf aldım.
- Niye ?
- Öğretmen 2 kere 2 kaç eder dedi, bende 6 dedim.
- E oğlum, 2 kere 2 dört eder, hadi bilemedin 5 eder. 6 nerden çıktı?

 - Temel ve Kraliçe Elizabeth

Temel İstanbul a gelmiş, yürüyormuş. Bu arada 5 dakikada bir top atışları duyul-
maktaymış. Merak edip sormuş. "Hemşerim bu top atışları neyin nesi?" diye.
Kraliçe Elizabeth in gelmesi sebebiyle top atisi yapıldığı anlatılmış.
Aradan yârim saat geçmiş ve top atışları halen sürmekteymiş. Temel yine
sormuş bir başkasına "Bu top atışları neden?" diye. Ayni cevabi alınca
söylenmiş: "Ulan, yarim saattir bir kariyi vuramadılar, be!"

 - Temel ve Sevgilileri

Temel in 3 tane sevgilisi vardır. Biri öğretmen, biri doktor, biri de santralcidir.
Fakat öğretmenle evlenmeye karar verir. Bunu bilen arkadaşı sorar "Niye
öğretmen de diğerleri değil?" diye. Temel de ona döner:
-Ula der, bilmez misin doktorlar "bugün git yarin gel" der, santralci de "şu an
meşgul daha sonra tekrar deneyin" der. Ama öğretmen ne der? Hadi bir daha
tekrarlıyalım. ..

 Paraşüt 

Temel Nato da havacı olarak askerliğini yapıyormuş. Komutan askerlere
paraşütle nasıl atlanacağını öğretmiş.
- "Uçaktan atlayınca birinci ipi çekeceksiniz. Paraşüt açılmaz ise ikinci ipi
çekeceksiniz. Yine açılmadı, o zaman Meryem Ana ya dua edeceksiniz. "
Temel uçaktan atlar. Birinci ipi çeker paraşüt açılmaz, ikinci ipi
çeker yine açılmaz. O sırada yere yavaş yavaş süzülen komutanının
yanından geçerken sorar:
- "Komutanım, komutanım.. O karinin adi neydi ?"

- Banka Soygunu

Temel ile Dursun Amerika da yasarlarken paraları bitmiş ve bir banka soymayı
kafalarına koymuşlar. Gece yarısı olmuş, Dursun ve Temel kapıları açıp içeride
kasaları aramaya koyulmuşlar. Temel bir kasa görmüş, açmışlar ve içinden bir
kase muhallebi çıkmış. E bu kadar uğraştık boşa gitmesin demişler ve bunu
Temel afiyetle yemiş. Daha sonra bir kasa daha görmüşler ve onu da açmışlar
bir kase muhallebi daha. Bunu da Dursun yemiş. Tabii ikisi de sasırmış koca
bankada nasıl para olmaz diye ve orayı terk etmişler.
Ertesi gün gazetelerde manşet : "Dünyanın en büyük Sperm Bankası soyuldu!..

- Pilot Temel

Pilot Temel telsize var gücüyle bağırıyordu :- "Ula, sağ motor bozuldu. Düseyrum, düseyrum. Meydey düseyrum. Kule düseyrum."
Kule hemen cevapladi :
- "Mesaj anlaşıldı. Yerinizi bildirin, yerinizi bildirin."
Temel gayet ciddi :
-"Pilot kabini, öndeki sol koltuk, pilot kabini, öndeki sol koltuk."
 
 - Temel Usulü İntihar

Dursun birgün ormanda gidiyormuş. Temeli bir ağaca belinden bağlı şekilde
bulmuş. "Napiyosun Temel" demis Dursun; Temel de "Intihar ediyorum" demiş.
Dursun "Benim bildigim öyle intihar edilmez; o ipi beline diil boynuna
bagliyacaksin" demis. Temel de: onu da denedim; az daha boguluyodum. ..

 - Babanın Sonu

- Babam öldü, demis Temel.
ilyas sormus:
- Neden öldü?
- Apartmanin sekizinci katinin balkonundan düştü.
- Eyvah parçalandi mi?
- Yok, giristeki bakkalin tentesine düsünce oradan havalanip karsi
apartmana yöneldi.
- Apartmana mi çarpti, nasil oldu?
- Yok, karsı apartmanın balkonunda çamaşırlar asili idi.Çamaşır ipine
vurup fabrikanin bahçesine düştü.
- Orada mi öldü?
- Yok, fabrika çelik yay fabrikası, bahçedeki yaylarin üzerine düşüp
havalandi yeniden...
- Peki sonra?
- Sonrasi ne? Baktik ki yere inmiyor, biz de vurduk onu

- Temel, Karisi ve Karisinin Asığı

Temel, bir haftalığına gittiği memleketten, haber vermeden erken dönünce
Karisini evde başka bir erkekle yatakta bulur. Derhal belinde taşıdığı
tabancasına davranan Temel, yatakta yakaladığı adamı alnının ortasından
vurur. Tabancayi tam kendi kafasına doğrultmuşken, karisi haykırarak
üzerine atlar:
- Dur Temel im, kıyma kendine!..
Temel, sinirden titreyerek haykırır:
- Sus kaltak, sıra sana da gelecek!.
.
 - Temel in Arabası

Temel Dursun a arabasının öyküsünü anlatıyordu :
Bir gün otostop yapıyordum ki önümde, bu arabayla, mini etekli
güzel bir bayan durdu ve beni arabasına aldı. Bir süre gittikten
sonra kadın arabayı kuytu bir köseye çekti. Mini eteğini iyice
yukarı çekip, dudaklarını ıslattı ve "Benden ne istersen
alabilirsin" dedi, ben de arabasını aldım.
Dursun : iyi etmişsin Temel, zaten mini etek sana hiç yakışmazdı.

- Evde Kimse Olmayacak

Temel Fadimeye demis ki; "Fadime, bu aksam bize gel. Evde kimse olmayacak."
Fadime aksam gelmiş kapıyı çalmış çalmış kimse açmamış...

 - 2 Katli Otobüs

Bir gün Temel le Dursun 2 katli otobüsle yolculuk ediyomuş. Temel
cep telefonunu çıkartıp alt kattaki Dursun u aramış.
- Orada havalar nasıl Dursun kardeşim?
- Bizim söför uyumuş otobüs kendi kendine gidiyo valla Temelçiğim....
- O dabirsey mi Dursun? Bizim katta söför bile yok. Otobüs kendi
kendine gidiyo...

Aids

Temel birgün ölümcül hastalığa yakalanır. Dursun da yanında refakatçi olarak
kalmaktadır. Temel gelen herkese ben AIDS im der. Dursun artık dayanamaz ve
sonunda sorar :
- Temel sen AIDS falan değilsin neden herkese yalan söylüyorsun?
Temelde:
-Haçen öylede ölücem böylede. En azinda kariyi saglama alalim bari...

 - Tatbikat

Temel ile Dursun bir gün parasüt tatbikatına katılmışlar. Diğer paraşütçüler
gibi onlarında uçaktan atlama sıraları gelmiş ve kendilerini boşluğa
salıvermişler. Temel in paraşütü açılmış ancak Dursun un ki açılmamış.
Dursun Temel e :
- Ula Temel bu meret açılmayı da!..
Temel :
- Ula Tursin yardımcı parasüti aç usagum!..
Dursun yardımcı paraşütü açmaya çalışmış fakat o da açılmamış ve
Dursun Temel e :
- Ula Temel bu merette açilmayi..
Temel :
- Bos ver usagum nasul olsa tatbikattayiz. .
.
- Sinek Bar

Temel İstanbul a ilk kez gelmiş ve Bebek koyunda methedilen sinek bari arayıp
durmuş. En sonunda sinek bari bulmuş ve içeri girmiş. İçkisini içerken kendi
kendine düşünmüş "Ya bu sinekli barın ne özelliği var herkes methetti hiç bir
özelliği yok". İhtiyaçtan tuvalete gittiğinde bir de ne görsün pisuar
altındanmış ve pırıl pırıl parliyormus; "Demek buranin özelligi buymus..." demis.
Geri dönüp içkisini içmiş. Ertesi aksam yine gelmiş. İçkisini bitirince tuvalete
gitmis ki altin pisuvar orada yokmus. Kızgın bir sakilde geri dönmüş. Barmene
çatmış : "Hani buranın altın pisuvari kardeşim bir özelliğiniz vardi o da yok
simdi". Barmen kenarda duran iri yarı adama seslenmiş : "Sadullah abi gel dün
Aksam senin saksafona işeyen adamı buldum".

- 100 Hamsi

Dursun Temel e sormuş :
- Usagim oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyebilursun?
Temel : 100 tane yerim valla...
Dursun : Hadi oradan yesen yesen 1 tane yersin geriye kalan 99 hamsiyi
oruçsuz yersin...
Bu espri Temel in acaip hoşuna gitmiş. Yolda Cemal i görmüş ve hemen sormuş
- Uşağım oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyebilursun?
Cemal : 50 tane yerim ben...
Temel : Tüh be uşağım 100 deseydun sana müthiş bir espri yapacaktum.. . 

- Arkadaslarimi Geri Getir

Bir Fransız bir İngiliz ve bir de Temel bir gemi kazasından sonra issiz bir adaya
çıkarlar. Ingiliz kumsalda bir lamba bulur. Fransiz bunun Aladdin in sihirli
lambası olabilecegini söyler ve lambayı ovuşturur. Gerçektende lambadan bir
cin çıkar ve konuşmaya baslar :
- Dileyin benden ne dilerseniz.. .
İngiliz : Ben ailemin yanına Ingiltereye gitmek istiyorum...
der. Cin hemen isteğini yerine getirir.
Sıra Fransiza gelir. O da ailesinin yanına Fransaya gitmek ister. Onun isteği de
yerine gelir.
Sıra Temeldedir. Temel biraz düşünür. Cin çabuk olmasını söyler. Temel etrafina
bakar ve cine dileğini söyler :
- Arkadaslarim da gitti ben bu issiz adada yalniz kaldim onun için arkadaşlarımı
hemen geri getirmeni istiyorum" der...

- Boynuzlu Köpek

Temel birgün keçinin boynuna tasma takmış gezdiriyormuş. Arkadaşı Dursun
yolda onu görüp :
- Ula Temel Napiysin ?...
- Ula cörmiymisin Çöpegimi cezdurayrum Dursun kardesim...
- Ula Temel bunun boynuzlari var....
- Valla ben onin özel hayatina karişmayrum. .
.
– Gözlük

Temel uzak doğuya gider. 250$ verip bakınca insanları çıplak gösteren
gözlüklerden alır. Takar bakar çıplak, çıkarır bakar giyinik. Çok hoşuna gider.
İkide bir takıp, çıkarır.
Eve gözünde gözlük gider, bakar Fadime ve sütçü çıplak. Gözlüğü çıkarır bakar
çıplak. Takar bakar yine çıplak. Müthiş canı sıkılır ve Fadimeye der ki :
- Ula Fadime 250$ verdim gözlük aldım ama hemen bozuldu!..

- Hatirla

Temel savaşta yanında 10 arkadaşıyla birlikte düşmana esir düşmüş. İlk gün
işkence sonunda ekipten 5 tanesi bülbül gibi konuşmuş. Ikinci gün 3 kisi daha
dayanamamış itiraf etmiş. Üçüncü gün sonunda bir tek Temel kalmış. Dördüncü
gün işkencenin dozu artmış Temel den çit yok. Besinci gün işkence iyice
ağırlaşmış ama Temel yine ayni. Iki hafta sonra Temel i kaldığı hücrede
izlemeye karar vermişler. Bizim Temel hem kafayı duvara vurmakta hem de
söylenmekteymiş :
-Hatirla...Hatirla. .. Hatirlaaaa.. 

- I am Sorry

Temel bara gitmis. Geçmis bir kenara oturmus, biraz sonra bara bir adam girmis
ve siska uzun boylu bir adamin kafasinin üzerine sise koymus, çekmis silahi
ates etmis sise paramparça... Ates eden adam elini kaldirmis;
- I am Pekosbill...
demis ve çikip gitmis. Daha sonra bara bir baska adam girmis ve yine o siska
adamin kafasinin üzerine konserve kutusu koymus, çekmis silahi ates etmis
kutu paramparça... Ates eden adam elini kaldirmis;
- I am Redkit...
demis ve bardan çikip gitmis...
Temel bunlari seyrettikten sonra dayanamamis, eline bir elma almis ve o siska
adamin kafasinin üzerine elmayi yerlestirmis, çekmis silahi ates etmis ve adami
tam anlinin ortasindan vurmus... Elini kaldirip;
- I am sorry...
demis ve çikip gitmis...

 -İnternetin Temelcesi

Temel, bilisim sektöründe çalisan bir firmaya is basvurusu yapmis. Firma
yetkilileri önce bir bilgi testinden geçmesi gerektigi söylemisler ve ilk soruyu
sormuslar :
-Internet ne demektir ?
Temel düsünmüs, tasinmis ve :
- Ise ciremedum temektur...

6 Haziran 2011 Pazartesi

SEÇİM

SEÇİMLERDE HERKES DİKKATLİ OLMALIDIR

Burhan Bursalıoğlu

Türkiye'nin kaderini belirliyecek olan Genel Seçimlere  çok az bir süre kaldı. Tam bir hafta sonra, bu satırları yazdığım saatlerdeki  zaman diliminde sonuçlar % 90 belirlenmiş olacaktır.
Seçimlerin yapılmasının amacı, Ülkeyi yönetecek olan halk temsilcilerinin seçilmesidir. Demokrasilerde, her görüşün, her idari yöntemin temsilcileri partilerini kurar, yapacaklarını, halkın anlayacağı dilden anlatırlar, sonra da beğenilip beğenilmediğini, Devleti idare edip edemeyeceklerini belirlemek için seçmenden sorarlar. Seçmen, hiç kimsenin baskısı altında kalmadan, kendi  iradesiyle, kendi düşüncesiyle, vatanın ve milletin  geleceğini düşünerek, salim kafayla, girdiği kapalı hücrede oyunu kullanır.


Bir vatandaş ve seçmen olarak, kullandığı oyun işe yarayıp yaramadığını takip etmek hakkıdır.Onun için, seçimlerin hilesiz, dürüst ve sağlıklı olması gerektirecek önlemleri de alır. Yalnız kendisi değil, bu konuda, kollu kuvvetler olmak izere, seçimlerde görev almış, başta, Yüksek Seçim Kurumu, İl ve ilçe  seçim kurumları,Sandık başkanı ve üyeleri, sandık alanında bulunan görevlilerin de ayrı ayrı güvenliği sağlar ve tarafsız hareket ederler.  Ne var ki, her seçimde "yapılıyor" denilen  hileler, düzenbazlıklar,  oy kaçırmalar, rakam değiştirmeler, iptal etmeler gibi, yakışmayan oyunlar olabilir.

Çok önemli  olan 12 Haziran seçimlerinde, seçmenin dikkat edeceği hususlar olduğu gibi, sandık başkanının, İl ve İlçe seçim kurullarının ve Yüksek seçim Kurullarının, açık tasnif, açık birleştirme ve sağlıklı duyuru araçlarıyla sonuç açıklamalar  yapmalıdırlar. Hiçbir kuşkuya meydan vermeyecek şekilde, seçmen oyunun yerine vardığına kanaat getirmelidir.


Akla gelen en önemli hususlardan biri, seçmenin kullanacağı oyunun işaretli olması nedeniyle iptal olasılığının bulunmasıdır. Genelde  seçmenlerin   görüşleri, çevredekiler tarafından bilinir. Sandık başında oturan, ve (A) partisinin temsilcisi, oy kullanmaya gelen ve tanıdığı (B)partili  olan seçmene vereceği oy pusulasının arkasına, kaş göz arasında bir çizik atarak, tasnifte o oyun iptali sağlanabilir. Onun için , oy pusulasını alan seçmen, sağına soluna bakarak pusulanın temiz olduğuna kanaat getirdikten sonra ,mühür basacak hücreye girmelidir.
Hücrede oy kullanırken, tercih ettiği partiye ayrılmış olan bölümdeki   (EVET) yazısının üzerine, mühürü bir kez masmalı ve mürekkebin bulaşmaması için, oy pusulasını dışa doğru katlayarak zarfa koymalıdır. Zarfın sandığın içine düşmesini sağlamalı  ve muhakkak seçmen listesine imzasını atmalıdır.
Sandık kurulunda bulunan üyeler dikkatli olmalılar. Daha önce parmağa sürülen mürekkep son iki seçimde kullanılmadığı için,  mükerrer oy kullanmaya  sebep olmamalılar.
Tasnif yapılırken, tutanaklara geçirilecek rakamlara dikkat edilmeli ve kullanılanla kalan zarfların toplamı,  teslim alındığı sayıya eşit olmalıdır.
Tutanakların birer sureti parti temsilcilerine verilmelidir.
Torbalar ve tutanaklar emniyet içinde, seçim kurullarına ulaştırılmalıdır. Torbalar bizzat sandıkta görevli kişilerce  götürülmelidir.
İlçe ve İl seçim Kurulları toplamları açık ve temsilcilerin yanında sesli yapmalı ve her gelen sandığın sonuçları mikrofondan  yayınlanmalıdır. Bu yayını il ve Yüksek seçim kurumu da yapmalıdır. Dürüst seçimin kanıtı budur.
İl, İlçe  ve Yüksek Seçim Kurumlari  gerek tutanakları gerekse tutanaklardaki sonuçları  halka ilan ettikten sonra, medya temsilcilerine vermelidirler.
 Bazı  medya organları,  seçimlerin sonuçlarının açıklanma saatinden önce, hatta, oy verme zamanı sona ermeden hayali sonuç verme gibi bir gaflete düşmemelidir. Tarafsız, doğru, abartılmadam,  muhabirlerden gelen sonuçlar doğrudan yayınlanmalıdır.
Sonuçların belirlenmesinde, taraftarların sevinç gösterileri yapmaları doğaldır. Ancak bu sevinç gösterilerini yaparken, çevreye ve karşı taraftara zarar vermemelidir. Vakur ve saygılı olunmalıdır
Unutmayalım ki, kişi özgürlüğü, diğerinin özgürlük sınırına kadardır.
 
 12  Haziran  2011   Genel Seçim sonuçlarının Türkiye Cumhuriyeti'ne hayırlı olmasını diliyorum.

MİLLİ BAYRAMLARIMIZ

  CUMHURİYET Burhan Bursalıoğlu Bu gün Cumhuriyetimizin 99. Yıl dönümü. 99 yıl önce bugün, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşla...