7 Temmuz 2017 Cuma

TURİZM







YUNAN  ADALARINA  GEZİMİZ - 2-




Burhan   BURSALIOĞLU


PATMOS ADASI:

Gemimiz, Celestyal Cruises, 1500 yolcusuyla, 17 Haziran ,saat 13 de Kuşadası’ndan kalkarak,  saat: 16 da Patmos adasına yanaştı.
Limanda bizden başka 2 yolcu gemisi daha vardı.
PATNOS'A YANAŞIYORUZ.

Burada,Saint John Manastırı ve Apocalypse (Vahiy)  mağarasının görülmesi ve hacı olmaları maksadıyla Dünya’ın her tarafından, özellikle Ortodokslardan, zengin, yazar, sanatçı, aydın, din adamları ve yöneticiler gelmektedirler.
PATNOS'DA DEVASA BİR ÇİÇEK

PATNOS KALESİ
PATNOS'UN GENELİ
Saint John Manastırı, Chora üzerindeki bir tepede bulunmaktadır.  Etrafı yüksek duvarlarla çevrili ,kale görünümündedir. 
ŞEVKET GÜNAYLA PATNOS ÇARŞISINDA
Binalar iç içe ve beyaz badanalı. Bizim Bodrum gibi.Çok eski Gotik ve neoklasik özelliklerdeki binalar
PATNOSTA BİR SOKAK
bulunmaktadır. 

Aynı gün akşam gemimiz saat: 21 de Patmos’tan hareketle Girit adasına doğru yol 
almaya başladı.


GİRİT: 

GİRİT'İN GENEL GÖRÜNTÜSÜ


18 Haziran sabahı saat: 7 de  gemimiz Girit adası limanına yanaştı. Üçüncü grup olarak Türk kafilesi üçüncü sırada adaya çıktık. 
OSMANLILARDAN KALMA CAMİİ

Girit nüfus ve yüzölçümü  büyüklüğüne göre Akdenizin 5. Büyük adası.
GİRİT HARABELERİ
Girit’in Kandiye ve Hanya adlı iki büyük şehri bulunuyor.

Bu şehirler bize hiçte yabancı değiller. Tarih okuyanlar , Osmanlıların sürgüne gönderdikleri kişilerin bir kısmını bu kentlere gönderirlerdi.
VAİ PLAJI
DEVAMLI AKAN  HAVUZ

 
BİRSEN VE CANDAN DİNLENİYORLAR

Girit’in Osmanlılarda kaldığı , 1645 den, Girit’in bağımsızlığını kazandığı 1898 tarihine kadar geçen zaman içinde yapılan tarihi eserlerin bir kısmı hala muhafaza edilmektedir.  Girit 1913 de Yunanistan’a bağlanmış.
BÖLÜKBAŞI  İLE HAVUZ  YANINDA. BİRSEN
 VE MUSTAFA GÜLEÇ SEYREDİYOR

Girit, Dünyanın çok eski medeniyetlerinden Minoan uygarlığının da merkezi olmuştur.
Bize tahsis edilen otobüsle Knossos denen Minos uygarlığına başkent yapmış antik şehrin harabelerine çıktık.
HARABELERDE

 Bu harabelerin bir bölümü onarımda , bir bölümü, kısmen de olsa aşınmış, ama ayakta. Saraylar, kral, kraliçe odaları, salon, depo tiyatro sahneleri zamanında görev yapmışlar, şimdi ise turistlere görücülük yapmaktalar. Bu arada değişik bir zeytin türü ile dünyanın en yaşlı zeytin ağacını da gördük.
CANDAN VE BÖLÜKBAŞI HARABELERİ
DİKKATLE İZLİYORLAR

Kandiye’deki  Venedik kalesi zamanında gözlem kulesi olarak inşa edilmiş. Daha sonra genişletilerek bir kale haline getirilmiş. Kalenin  bugünkü hale getirilmesi için yeniden inşa edilmiş. Dış etkenlerden korunmak için de etrafı surlarla tamamen kapatılmış.
HARABELERDE

Girit’in önemli binalarından biri de  Kandiye kentinde bulunan  tarihi müzedir. 
HAVUZ BAŞINDA

Girit’in plajlarının da çok ünlü olduklarını dinledik. Özellikle Balos, Elafonissos, Vai,  Episkopi, Petres, Plakia ligres dikkat  çekici  plajlarındanmış.



PLAJ

Saat 11.30 da Girit’en ayrılan gemimiz, saat: 16.30 da Santorini açıklarında demirledi.


DEVAM EDECEK.

GELECEK YAZI  SANTORİNİ  ADASI.




2 Temmuz 2017 Pazar

TURİZM





YUNAN ADALARI GEZİMİZ

Burhan  BURSALIOĞLU




17 – 20 Haziran tarihleri arasında, 20 kişilik Sivas Öğretman Okulu mezunu arkadaşımla birlikte  Yunan adaları gezisine çıktık.
Aralık 2016 ayında PRONTOTOUR’un indirimli  tarifesinden istifade ederek kaydımızı yaptırmıştık. Bu konuda Prontotour’un Departman Müdür Yardımcısı  Gökçe ÇOŞUT DEMİR ‘in yardımlarını çok gördük. Kendisine  açıktan teşekkür ediyorum.
Ben bu geziye daha önce başka bir turla  çıkmıştım.  Onun için her iki gezideki  farkları burada belirtmem gereğini duyuyorum.
1- İlk gezimde valizlerimizi kendimiz taşımış, kabinlerimize kadar götürmüştük. İnerken de kendimiz indirmiştik.  Bu kez, bindiğimiz Celestyal CRUİSES gemisinde  öyle olmadı.

Pasaport kontrolünden itibaren valizlerimiz gemi  çalışanları tarafından alınıp kabinlerin  kapısına kadar götürülüp  bırakıldı. Gemiyi terkederken de valizlerimiz kabinlerin  kapısından alınarak gemi dışına kadar taşındı.
2-  Gemiye girişte, elimize  GEMİ KARTLARI verildi. Bütün bilgilerin işlendiği kart. Gemi içinde her türlü içeceğin , yiyeceğin, fotoğraf çekimi, alış veriş, adalara çıkışların, dönüşlerin işlendiği kart. Hem pasaport hem de kredi kartı gibi. Bu kartlar aynı zamanda kapı anahtarı görevini yapıyordu. İkişer adet vermişlerdi. Önceki gezide sadece tanıtım kartı vardı. Boynumuza takıyorduk.
3-  Gemi içinde yapılan anonslar 4 dille yapılıyordu. Biri de Türkçe idi. Türkleri ilgilendiren anonslar Türkçe yapılıyordu. Toplam olarak gemideki yolcu 1500 idi. Bunların sadece 40-50 si Türk’tü.
Sabah 6 dan gece 2 ye kadar tüm içkiler ücretsizdi. Diğer alışverişlerde kredi kartı geçiyordu.  İlk gezimde suya dahi para alıyorlardı.
4-  Ertesi gün yapılacak aktiviteler ve geziler, DAILY  PROGRAM  başlıklı bildiriler akşamdan kabinlerimize bırakılıyordu.  
 Programın birinci sayfasında, adaya  varış, çıkış dönüş ve geminin kalkış saatleri, otobüs numaraları, gezilecek yerler, rehberlerin adları ve telefon numaraları yazılıyordu. İkinci  ve üçüncü sayfada:  Gemi içi gece ve gündüz aktiviteleri. Örneğin:  7. Katta motosiklet yarışması, gitar resitali, çocuk aktiviteleri: 9. Katta Yunan melodileri, Yunan dansı sirtaki öğretimi.  5. Katta:  Küba müziği,  çiçek ve origamı yapma ekibine katılma, keman melodileri,yemek öncesi müzik, disko zamanı gibi bir çok  değişik gösteri ve yarışmaların saat ve programları vardı.  4. Sayfada:  O günün yemek saatleri, çay saatleri, ve her kattaki bar ve salonların açılış-kapanış saatleri belirtiliyordu.
5-  Rehberimiz  Aytunç YILDIZ adında genç, bilgili, usta bir rehber.  Ekstra gezi turlarında gösterdiği dikkat ve olumlu davranışları  grubumuz tarafından taktirle karşılanıyordu. Aytunç’a teşekkür ediyorum.
6-  Adalara her çıkıştan yarım saat önce 5. Kattaki Muses salonunda toplanarak, bize daha önce verilen   numara sırasına göre kİ (Bize,yani Türklere verilen numara 3 dü ) izdihama meydan vermemek için, öndeki numaralı grup gemiyi terk edince sıradaki numarayı almış olan grup çıkışa başlıyordu.


7-  Güvenli açısından da titiz davranılıyordu. Gemiye ilk girişte can yelekleri kullanımı  tatbikatı yapıldı. Her kabinde 2 can yeleği vardı.  Sık sık güvenlik anonsları yapılıyordu. Oda kapılarının kilitlendiğinden emin olunması, Her yerde yangın dedektörlerinin bulunması, arkadaş edinmede dikkatli olunması,  çocukların ve yetişkinlerin parmaklıklardan sarkmaması,  Tuvalet sonrası ve yemek öncesi ellerin sabunla yıkanması, önemli eşyaların kasalara bırakılması, karşılaşılacak sorunlar nedeniyle “MİSAFİR HİZMETLERİ” ne baş vurulması, “Sigara içilmez” levhalarına dikkat edilmesi, kabinde  ütü yapılmaması, ateş ve mum yakılmaması gibi tedbirleri hatırlatılması anonslarla yapılıyordu.
8-  Sağlık hizmetleri de hazırdı. Güverte de ki hastahane 24 saat  açıktı.
9-  Bu olumlu çalışmaların dışında, yolculuğumuza 2 gün kala, gemi tarafından yapılan duyuru, Prontotour tarafından bize iletilen haber hiçte hoşumuza gitmedi. Gemi yönetimi her kişi için bağlı olduğumuz sosyal güvenlik kurumundan  kimlik bilgilerini kapsayan belge istediler. Nedeni,  anladığımız kadarıyla Yunanistan’a kaçışı önlemek. Ama o belgelere kimse bakmadı. Boşuna yorulduk.
Bunları neden yazdım?  Seyahat acenteliğini herkes yapıyor. Kimisi kısa zamanda  para kazanmak, zengin olmak için kimisi de ciddi, müşterisini memnun etmek, gelecekte ilk tercihinin kendisi olmalı amacı taşımak. PRONTOTOUR  kanımca .çok ciddi, müşterisini takip ederek sorunlarını soran,yardımcı olan , elemanlarının ciddi iş yapmasını sağlayan bir  acenta. Titiz çalışıyor. PRONTOTOUR la iki yolculuğum oldu. Biri kara , biri de deniz yolu  ile.  Ömrümüz müsaade eder de üçüncü bir  seyahate çıkma imkanım olursa ,ilk düşüneceğim PRONTOTOUR olur.


DEVAM EDECEK.
SONRAKİ YAZIM: Patmos ve Girit  adaları: 

MİLLİ BAYRAMLARIMIZ

  CUMHURİYET Burhan Bursalıoğlu Bu gün Cumhuriyetimizin 99. Yıl dönümü. 99 yıl önce bugün, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşla...