C H P
10 Ağustos 2014 de Cumhurbaşkanlığı seçimini yaptık. Muhalefetin, 14 partinin adayı ilk turda kaybetti. Aslında ortak aday olan Ekmelettin Bey kaybetmedi. O kazandı. % 38 oy aldı. % 38 de yaklaşık 20 milyon oy karşılığı. Çoğu insan tarafından tanınmazken, tanındı ve itibar kazandı.
Sonuçta
Cumhurbaşkanlığı R.Tayyip Erdoğan kazandı ve CHP karıştı.
Ortak aday seçenlerden birisi de MHP idi. MHP sayın Genel
Başkanı Devlet Bahçeli, propoganda süresince verip veriştirdiği, çok ağır
ithamlarda bulunduğu halde, partide, seçim sonrasında bir kıpırtı olmadığı
gibi, Bahçeli Erdoğan’ın yemin törenine de ekibiyle birlikte katıldı.
CHP sine gelince: Ekmelettin Beyin adaylığını kabullenemeyen
Ulusalcılar kazan kaldırarak oy vermeyeceklerini açıkladılar.
Seçim sonrası, yenilginin sorumlusu olarak CHP Genel
Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu nu
gösterdiler.
Kılıçdaroğlu ve ekibi
güven tazelemek için kongre kararı alarak, ulusalcılara meydan okudular.
Kongrede, Kılıçdaroğlu’nun karşısına, Yalova Millet Vekili
Muharrem İnce başkanlık için aday olduğunu açıkladı.
Kongre sonunda ne olacağını göreceğiz
CHP 1950 den beri iktidar olamamış bir parti. Arada bir
koalisyonlarla hükümet kurmuşsa da, çok kısa sürelerde bırakmıştır.
Rahmetli Ecevit’in gayretleri ve getirdiği heyecan
sonrasında aldığı %43 lük oyla iktidara gelmiş ama o da uzun sürmemiştir.
“Peki CHP neden iktidar olamıyor” ?
Sebep çok.
CHP Atatürk’ün devrimlerine sahip çıkamıyor.
Seçilen vekiller, yöneticiler, kent ve kasaba yöneticileri, CHP aleyhine yapılan ve
söylenen iddialara cevap vermekle uğraşırken üretken
olamıyorlar.
Köy, kasaba, kent yöneticileri ve üyeler CHP nin geçmişini çok iyi bilmelidirler.
Turk Ulusunun, sosyal, kültürel ve sanatsal gelişip
aydınlığa kavuşması için, Atatürk’ün yaptığı bazı projeler, gelen iktidarlar
tarafından yasaklandı veya kapatıldı.
Bunların tekrar hayata geçirilmesi için hiçbir çaba gösterilmiyor.
Örneğin: KÖY
AYDINLANMA, HALKEVLERİ, TOPRAK REFORMU, ATATÜRK’ün deyişiyle “Yeşil
Cennet” adını verdiği ORMAN VE ÇİFTLİKLER, KILIK KIYAFET, EĞİTİM , MİLLİ
BAYRAMLAR, kısaca, halkımızın Avrupalılaşma projeleri nin hepsinden köşesinden, kıyısından alarak,
kuşa çevirmeleri ne karşı sessiz kalınması veya cılız ses çıkararak takip
edilmemesi.
Partide disiplin yeterince sağlanamıyor.
Şube yöneticileri, üye sağlamak için çaba göstermedikleri
gibi, gelenlere de ilgili göstermiyorlar.
CHP görevlileri, varoşlara ve fakir fukaraya uğramıyorlar.
Memur, emekli, dul ve yetimler için iyileştirici girişimleri
akıllarına gelmiyor.
Devlet okullarının İHL dönüştürülmesini uzaktan seyreder
oldular.
Milli’ si yok olan eğitimin yazboz tahtasına çevrilmesi ne göz
yumuyorlar. CHP nin, ilk yıllarında Vatanın kalkınması, Milletin aydınlanması
için, tasarlanan ve yürürlüğe konan
projenin yanında, birçok
yeniliklerini üstlenen Halkevlerinin tekrar faaliyete geçmesi için bir hareket
var mı? Yok. Çünkü birçok CHP li Halkevlerinin bu Ülkeye yaptığı yararları tam olarak
bilmemektedir.
CHP sinin amblemi
olan altı okun umdelerini de bilmeyen görevliler de olabilir.
Bu yazımda Halkevlerini kısaca hatırlatmak istiyorum.
CHP sinin 1931 yılında yapılan Kurultayında alınan karar
gereği, 19 Şubat 1932 tarihinde HALKEVLERİ
açılmış törende , Atatürk
teşebbüsün amacını şöyle açıklamıştı. “
Gençlik , gelişen ve yetiştiren bir çalışmanın içinde yaşatılmalıdır. Millet şuurlu, birbirini
anlayan, birbirini seven ideale bağlı
bir halk kitlesi halinde teşkilatlandırılmalıdır. En kuvvetli ders vasıtalarına yetişkin
muallim olduklarına malik olmak kafi değildir. Halkı yetiştirmek, halkı bir
kitle haline getirmek için ayrıca bir milli halk mesaisinin tanzimini ihmal etmemeliyiz.”
Halkevleri ilk başkanı
Reşit GALİP Beyin ilk konuşmasında:
“Davamız uygarlık yarışında yitirilen zamanı, en kısa zamanda, laik
olduğumuz dereceye, yani en ileriye varmaktır…” diyerek Halkevlerine
güvendiğini ima etmiştir.
Halkevleri, tüm vatandaşları hiçbir şekilde milliyet ayırımı
yapmadan, herkesi bünyesinde kabul etmiştir. Kısaca Halkevleri, halkın evi
olmuştur.
Halkevleri, halkı, kültür, sanat, bilim, eğitim ve folklor
konularında eğitirdi.
Halkevleri Mustafa Kemal Atatürk'ün "aydınlanma devrimi" ni üstlenmek
gibi önemli bir işlevi vardı ve bu işlevini kitaplıkların oluşturulması, sanat
ve kültür etkinlikleriyle kitlelere taşıyor o nedenle Anadolu insanının kültür
susa-mışlığına çağdaş olanaklar sunuyordu.
Halkevleri , sadece
kentlerde değil, köy, kasaba ve
nahiyelere de teşkilat kurmuş ve
Ülkenin en ücra köşelerine kadar film gösterileri tiyatro, folklor,
konser, kurslar, anma toplantıları, köy
ve çevre üretiminde, uzman insanlarla üreticiyi bilgilendirme, sağlık, spor,
sosyal içerikli bilgiler, kitap yardımı, gezici kütüphaneler, okul araç ve gereçleri,
okuma alışkanlığı kazandırma çalışmalarını öğretmen ve gönüllü
gençler vasıtasıyla yaparlardı.
Osmanlı’nın bıraktığı enkazda, okuma yazma oranı % 5 di.
1935 de bu oran, erkeklerde % 25, kadınlarda da % 8 e çıkmıştı. Bu oranlar, bu
kısa sürede olan yükseliş dünyanın
hiçbir ülkesinde olmamıştır.
Halkevleri yönetmeliğindeki
“Partimiz kılavuzluğu ile kurtardığı Vatan’ı, siyasal, sosyal ve
ekonomik derin ve sağlam temeller üzerinde yükseltmek karar ve azmindedir”
ifadeleri, aynı zamanda da CHP kuruluş amaçları
maddelerinden biri idi.
İsmet İnönü, 2. yıldönümü
kutlamalarında yaptığı konuşmada:
“ Halkevlerine yön gösteren düşünce yurtseverliktir. Halkevleri bütün
vatandaşların ortak malıdır. Herkes buraya, bir araya gelerek, Vatanın geleceği
için programlar geliştirecektir. Yani, Türklerin bilim, kültür ve spor çerçevesinde yetiştirilmesine
çalışılacaktır.”
Halkevlerinin işlevin yalnız sanat, kültür ve spor
etkinlikleriyle sınırlı kalmamıştır Tüzüğün 44 ncü maddesi gereğince, "yardıma muhtaç,kimsesiz kadınlar, çocuklar,
malüller, dermandan düşmüş ihtiyarlar hakkında toplumsal şefkat ve yardım
hisleri uyandıracak" çabalara da yönelmişti.
Halkevlerinin çalışmaları, başlıklar olarak 9 maddede toplanabilir.
1-
DİL VE EDEBİYAT.
2-
GÜZEL SANATLAR.
3-
TİYATRO.
4-
SPOR.
5-
SOSYAL YARDIM.
6-
TARİH VE MÜZE.
7-
HALK DERSANELERİ VE KURSLAR.
8-
KÜTÜPHANE VA YAYIN.
9-
KÖYCÜLÜK.
Halkevleri, 2 Mayıs 1951 tarihinde, Demokrat Parti tarafından
kapatıldı.
1950'de siyasal
iktidarın, feodal güçlerle desteklenen yapısı, Mustafa Kemal devrimlerinin
nesnel köşe taşlarını ortadan kaldırmayı amaçlaması kaçınılmaz gibiydi ve o
iktidar aslında karşı devrim sürecinin yeniden örgütlü biçimde ortaya çıkışını
tamamlıyordu. Zaten, Serbest Fırka'nın gerek programında ( 4 ncü maddeyle
yabancı sermayeyi teşvik, 5 nci maddesiyle özel sektör üzerinde hükümet
müdahelesini kabul etmemesi gibi) ilkelerin benimsenmiş olması ve gerek
üyelerinin ve kurucularının ırkçı, tutucu ve gerici niteliği, Demokrat Parti
iktidarı ile birlikte resmi ideolojiye dönüşmüştü. Laik, halkçı ve cumhuriyetçi
devlet anlayışı, Türkocaklarının yerine nasıl ki Halkevlerinin geçmesini
öngörmüş ise, karşı devrim süreci de kendi doğası gereği, Halkevlerini 2 Mayıs
1951 de ortadan kaldıracak. 27 Mayıs 1960
ihtilalinden sonra kısıtlı çalışmalarıyla Kültür dernekleri kurulmuştur.
CHP sinin Sayın yöneticileri, Millet vekilleri merkez ve taşra yönetiminde bulunanlar, CHP
sinin geçmişini, bu ülke için, kısıtlı imkanlarla, sadece zayıf beden
güçleriyle, yaşamlarını hiçe sayarak çalışan yurtseverleri unutmayınız. Onlar
olmasa idi TC de olmazdı.
Onun için diyorum ki: Geçmişinizi iyi öğrenerek, iyi tarafları gündeme
getiriniz. Yenileniniz. Yeni , yeni projelerinizle halkın karşısına çıkınız.
Heyecan yaratınız. Ambleminiz dağlara taşlara yazılsın. Atatürk İlke ve İnkilaplarından, layiklikten taviz vermeyiniz. Rakiplerinizle
uğraşmayınız. Halk yapacaklarınızı
konuşsun ve tartışsın. Gündemde CHP olsun.
CHP Yöneticilerine inanınız. Yapılan karşı devrimlere göğsünüzü gererek
tepki gösterin ve sonuç alınız.
Atatürk’ün Gençlere emanet ettiği bu Ülke’nın korunması ve Atatürk’ün
hayallerini gerçekleştirmek için CHP sine
ihtiyaç duyulduğunu asla unutmayınız.
Halkın yanında ve onun çıkarları
için uğraşınız, ayaklarına gidiniz, projelerinizi anlatınız, samimi olunuz. Onlara
CHP sözü veriniz Türk halkı size inandıkça, iktidar olmanız
kaçınılmazdır.
Tüm CHP lilere, Kongrenin başarılı geçmesini, Vatan ve Millete hayırlı
olmasını dilerim.
NOT’ Gelecek yazımın başlığı altı
ok olacaktır.