9 Şubat 2015 Pazartesi

DERS







KUŞ KADAR BİLE OLAMAYANLARA

Burhan Bursalıoğlu

Kırlangıçları hep çok sevdim


Ayvalık'ta bir açık hava otelindeyim, resepsiyon da açıkta.

Resepsiyonun köşesinde bir kırlangıç yuvası var; üç yavru, kafalar dışarıda,gagalar açık.

Anne ve baba gidip gelip yiyecek getiriyorlar ve ayrı zamanlarda geldikleri için birbirlerini görmüyorlar.
AİLE BAĞLARI



Anne birinci yavruya yem veriyor, birazdan baba gelip ikinciye, anne tekrar geldiğinde üçüncüye, baba gelip birinciye. İnanılır gibi değil, sırayı hiç şaşırmadılar: ADALET.

Akşama doğru sudan çıktım, baktım yuvaya siyah bir kedi yaklaşmış.O ufacık ana baba canhıraş bir şekilde dalıp, çıkıp kediyi uzağa kadar kovaladılar: 
CESARET.







Otel sahibi şunları anlattı:Bahar başlarında göçten döndüklerinde yuvanın bulunduğu bölümün kapalı olduğunu görünce, resepsiyon görevlisinin kaldığı odaya girip çıkıp onu uyandırmışlar: AKIL.


Sabah su içmek için fiskiyenin üzerinde dolaşıp çığlıklar atıyorlardı, ta ki fıskiye açılana kadar: 
İLETİŞİM.








Yuvalarını öyle bir yaparlar ki yıllarca dayanır: KALİTE.

Yazları sıcak ülkelere göç ederler: 
YENİLİK.

Onların yaptığı yuva, diğer kuşların saman çöplerini üst üste koyarak yaptığı dingildik yuvalara hiç benzemez.

Benzer bir yuva yapabilen başka bir kuş yoktur: 
FARKLILIK.

Hiç kırlangıçları bir yerde pineklerken hatırlıyor musunuz?Devamlı uçarlar: 
ÇALIŞKANLIK.
İnanılmaz hızlıdırlar, su zerresini havada yakalarlar: 
HIZ.



Yuvalarını öyle bir yaparlar ki yıllarca dayanır: KALİTE.

Binlerce mil uzaktan hep aynı yuvaya dönerler.Ömürlerinin sonuna kadar yuvalarına bağlıdırlar: 
YURT SEVGİSİ.






Ben Kırlangıçları hep çok sevdim.

Uyuşuklaştırılmaya çalışılan yeni nesil Türk gençlerine,zekası yeterince mevcut ama cips-kola-hamburger-playstatio​n oyunlarla
dünyaları basitleştirilmeye ve daraltılmaya çalışılan,her yerde cep



 telefonu ile konuşma ve ipod ile pop müzik dinlemeye sevk
edilerek kulaklıkla dolaşıp, yerde yatan kaza yapmış yaralıya bile bakmadan geçebilecek duyarsızlığa kanalize edilen, survivor- kutu kutu manyaklıklarını kaçırmayan ama -hakiki - haberleri 


izlemeyen ,babası çalıştığı fabrika kapandığı için işsiz olduğu halde alış veriş

merkezlerinde her şeyi ithal kullanmaya alıştırılmak istenilen, bu güzel ülkemin geleceği, aydın gençliğimize bir sinyal, bir başlangıç olsun..




Kuş kadar bile olamayanlara...

-Hikaye alıntı -

3 Şubat 2015 Salı

ATATÜRK


ATATÜRK'le  İLGİLİ
Bunları   biliyormuydunuz?


Burhan Bursalıoğlu

 Atatürk`ün   dünyada   “başöğretmen'  sıfatlı tek lider olduğunu,

Bir geometri kitabı yazdığını,

Üçgen, açı, dikdörtgen gibi ve 48 tane geometri  teriminin (Türkçe) isim  babasının bizzat Mustafa Kemal olduğunu,
Bildiğimiz kadar 12 kitap yazdığını,
1- Medeni Bilgiler
2- Arıburun Muharebeleri Raporu
3- Atatürk'ün Hatıra Defteri
4- Mustafa Kemal Atatürk'ün Karlasbad Hatıraları
5- Zabıt ve Kumandan İle Hasbıhal
6- Cumalı Ordusu
7- Takımın Muharebe Eğitimi
8- Geometri

9- Taktik Meselenin Çözümü ve Emirlerin Yazılmasına İlişkin Öğütler
10- Bölüğün Muharebe Eğitimi
11-Taktik Tatbikat Gezileri
12- NUTUK

Norveççe`de “Atatürk gibi olmak” diye bir deyim olduğunu.

''Atatürk  çiçeği” nin adını, çiçeği bulan Wanderbit Üniversitesi profesörlerinden doktor Kirk Landın`in koyduğunu ve bu çiçeğin tüm   dünyada bu isimle üretilip  satıldığını,




Yunan başkomutanı Trikopis`in, hiçbir zorlama ve baskı  olmadan her Cumhuriyet  bayramında Atina'daki Türk büyükelçiliğine  giderek, Atatürk`ün resminin  önüne geçtiğini ve saygı duruşunda bulunduğunu,

''Mimber'' adında bir gazete  çıkarttığını ve 52 sayı yayımlanan gazetede  ilk defa sansür kelimesi geçtiğini,

Kurtuluş Savaşı'nda rütbe alan bir çok kadın  askerlerimizin olduğu, dünya tarihine geçen tek bir üsteğmenimizin olduğunu,

Üsteğmen Kara  Fatma'nın 700 erkek, 43 kadından oluşan bir  müfrezenin reisliğine bizzat  Atatürk tarafından atanmış olduğunu,

Bir röportajda Birleşmiş Milletlere üye olmayı  düşünüyor musunuz?'  diye sorulduğunda “Şartlarımızı koyarız,  kabullerine bağlı. Biz müracaat  etmeyiz üye olmak için, davet gelirse düşünürüz”  dediğini ve bunun üzerine  BM yasasının değiştirildiğini ve üyeliğe davet  edilen ilk ülkenin Türkiye Cumhuriyeti olduğunu,

1938'de Ata`nın ölümünde Tahran gazetesinde  yayınlanan bir şiirde; “Allah  bir ülkeye yardım etmek isterse onun elinden tutmak  isterse başına Mustafa  Kemal gibi lider getirir” denildiğini,

1938'de, General McArthur'un en zor, en problemli, en buhranlı döneminde, danışman, senatör ve bakanlarından oluşan yüz  yirmiden azla kişiye;”'Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile  Mustafa Kemal'i görmek  için neler vermezdim” dediğini,

1996'da Haiti Cumhurbaşkanının vasiyetinde, mezar  taşına yazılmasını  istediği metinde; “Bütün ömrüm boyunca  Türkiye'nin lideri Mustafa Kemal Atatürk'ü anlamış ve uygulamış olmaktan dolayı  mutlu öldüm”  yazdığını,

2006'da ise AB Uyum yasaları gereğince devlet  dairelerinden Atatürk resimlerinin  kaldırılmasının istendiğini,



2000'de ABD Başkanı'nın milenyum mesajında; “Milenyumun hiç şüphe  yoktur ki tek devlet adamı Mustafa Kemal  Atatürk'tür. Çünkü o yılın değil  asrın lideri olabilmeyi başarmış tek liderdir”  denildiğini,

2005'de Amerika'nın en ünlü ekonomistlerinden  birisi olan Mr. Johns`un  önerisinin “Türkiye ekonomiyle savaşta bir tek  Atatürk'ü örnek alsın yeter” olduğunu,


BİLİYOR MUYDUNUZ!!!

31 Ocak 2015 Cumartesi

TARİHİ DEĞERLERİMİZ





MİMAR  SİNAN’ın  SÜLEYMANİYESİ
Burhan Bursalıoğlu

Boşuna denmiyor 'Muhteşem Süleyman' diye...

 Siz Sinan'ın, Leonardo da Vinci ile yarışacak dehasını
 biliyor musun?


Sizleri, büyük ustanın kalfalık eserim dediği
 Süleymaniye'nin şifreleriyle tanıştırayım. Akıllara durgunluk verecek  gizemli bir yolculuğa çıkmaya hazır olun.

 Süleymaniye Camii, Kanuni Sultan Süleyman tarafından
 imparatorluğun gücünü ve görkemini göstermek adına inşa ettirildi.
 Bu görev, tarihin en büyük ustası Mimarbaşı Sinan'a verildi. Camii ve   külliyesi 7 senede bitirildi. Ancak 7 yıllık bu uzun süre Kanuni'nin   canını sıkmıştı. Sinan'ın yapıyı neden bir türlü açmadığını   anlamamıştı. O sırada her taraftan da dedikodular yağmaya başladı.
 Muhteşem Süleyman’a  
'Sinan caminin ortasında oturuyor ve nargile tüttürüyor'  dediler
 Kanuni  çok kızdı, durumu kendi gözleriyle görmek   için bir ikindi vakti Süleymaniye'ye gitti.
 

 Muhteşem yapının içine girdiğinde Sinan tam da söylendiği gibi
 caminin ortasında oturmuş nargilesini tüttürmekteydi.
 Sultan gözlerine   inanamadı.
 Tok sesiyle ve bütün haşmetiyle ''Bu ne iştir Mimarbaşi''
 diye haykırdı.
 Oysa Mimar Sinan'ın içtiği nargilede tömbeki yoktu.  İçtiği sadece suydu. Hiç cevap vermedi. Usta mimar, nargilenin fokurtularını dinleyerek  caminin akustiğini ölçmeye devam ederek, Mihraptaki imamın sesini, aynı  oranda bütün camiye nasıl ulaştıracağını hesaplıyordu. Bunun için   Anadolu'nun değişik köşelerinden 65 tane dev turşu küpü getirterek,   küplerin  içleri boş, ağızları dışarıya gelecek şekilde kubbenin   eteklerine dizdirdiğini gören Kanuni dikkatle ve şaşkın  biçimde, Sinanın verdiği sesin  yüzlerce   metrekarelik mekanın her köşesine, en iyi şekilde yayıldığına bizzat şahit oldu. Kanuni nargilenin sırrını anlamış, ustasını hemen bağışlamıştı. Sinan da amacına ulaşmış, aylarca üzerinde durduğu akustik olayını başararak amacına ulaşmıştı.
 

 Mimar Sinan yapının içine bir de hava koridoru inşa etti.
 Elektriğin henüz bulunmadığı o yıllarda, Süleymaniye 275 dev kandille   aydınlatılıyordu. Sinan, bu kandillerden çıkan is camiye zarar   vermesin ve cemaati rahatsız etmesin diye orta kapının üzerine küçük   bir odacık yaptırdı. Binanın değişik köşelerine açtığı oyuklardan   giren islerin bu odada toplanmasını sağladı.
 Ve adına da İs Odası  denilen bu bölmenin içine  Sinan,  özel bir nemlendirme sistemi kurdu.
Odada toplanan islerden, dönemin en kaliteli mürekkebini damıttı.
 Süleymaniye'nin duvarlarında gördüğünüz o muhteşem kalem işleri,  yazılar, süslemeler, caminin kandillerinden çıkan isten damıtılan o  mürekkeple yapıldı.
Tekrar altını çiziyorum, bunlar günümüzden 458   yıl öncesinin bilimiyle, teknolojisiyle yapıldı.

Cami avlusunun dört köşesinde birer minare bulunmaktadır. Bu minarelerin camiye bitişik iki tanesi üçer şerefeli ve 76 m. yüksekliğinde, cami avlusunun kuzey köşesinde son cemaat yeri giriş cephesi duvarının köşesinde bulunan diğer iki minare ise ikişer şerefeli ve 56 m. yüksekliğindedir.
Süleymaniye nin 4 minareli oluşunun nedeni, İstanbul’un alınmasından sonra, Kanuninin 4. Padişah oluşu; 4 minarede 10 şerefe oluşunun nedeni de, Kanuni Sultan Süleyman’ın 10, Padişah  olmasındandır.
28 revakın çevrelediği cami avlusunun ortasında dikdörtgen şeklinde bir şadırvan bulunmaktadır. Caminin kıble tarafında içinde Kanuni Sultan Süleyman'ın ve eşi Hürrem Sultan 'ın bulunduğu bir hazire  mevcuttur. Kanuni Sultan Süleyman'ın türbesinin kubbesi yıldızlarla donanmış gökyüzü imajını vermesi için, içeriden, metalik plakalar arasına yerleştirilmiş pırlantalarla (elmaslarla) süslenmiştir.
Cami süslemeleri açısından sade bir yapıya sahiptir. Mihrap duvarındaki pencereler vitraylarla süslüdür. Mihrabın iki tarafındaki pencereler üzerinde yer alan çini madalyonlarda Fetih Suresi, caminin ana kubbesinin ortasında ise Nur Suresi yazılı bulunmaktadır. Caminin hattatı Hasan Çelebi'dir.
 


 Son bir şifre daha var.. Hani oyuklar var dedim ya isin bir odada   toplanmasını sağlayan, hava akımını içeri alan. Dışarıya çıkıp o iki   oyuktan içeriye baktığınızda, birinden caminin içindeki Allah,  diğerinden ise Muhammed yazılı dev levhaları görürsünüz.

 Ayrıca
 Süleymaniye'nin hangi köşesini, hangi duvarını, hangi açısını
 ölçerseniz ölçün, sayısal olarak karşınıza Allah kelimesinin ve
 katlarının çıktığını görürsünüz.

 Alın işte size sırlarla, şifrelerle dolu bir mabet. Da Vinci
 şifresini yaya bırakacak bir maharet.

21 Ocak 2015 Çarşamba

BUNLARI BİLİYOR MUYUZ?





BİLMEMİZ GEREKMEZ Mİ?

Burhan Bursalıoğlu

Hayatta okadar bilmediklerimiz var ki, ömrümüzün yeterliliği kafi gelmiyor. 
Aşağıda, bilgilerinize sunduğum  bilmemiz gerekenlerin kaçını daha önce biliyor, kaçını bilmediklerinizin istatistik dökümünü çıkarırsanız bana hak vereceksiniz.




Bir yılan 3 yıl uyuyabilir.

-Bal bozulmayan tek gıdadır.

-Ördeğin sesi yankı yapmaz.

-Denizyıldızlarının beyni yoktur.

-İnsan yılda en az 1460 rüya görür.

-İçtiğimiz sular 3 milyar yaşındadır.

-Karınca iki hafta su altında yaşayabilir.

-İnsan kalbi dakikada 60-80 defa çarpar.

-Üzümü mikrodalgaya koyarsanız patlar.

-Parmak izi gibi herkesin dil izi de farklıdır.

-"Pi" sayısının bir milyarıncı rakamı 9'dur.

-Dünyada insanlardan daha çok tavuk var.

-Venüs saat yönünde dönen tek gezegendir.

-İnsanın kalça kemiği betondan daha sağlamdır.

-Hiçbir kağıt 7 defadan fazla 2'ye katlanamaz.

-Türkiye'de Mehmet adında 1 milyon 500 kişi var.

-Sabahları elma kahveden daha fazla uykunuzu açar.

-Yerçekimsiz ortamda mum alevi küre şeklinde olur.

-El tırnakları ayak tırnaklarından 4 kat daha hızlı uzar.

-Otomobil sayısı insan sayısından 3 kat daha hızlı artıyor.

-Doğum gününüzü en az 9 milyon kişiyle paylaşıyorsunuz.

-Bir bardak sıcak su, buzdolabında soğuk sudan daha çabuk donar.

-Günde 24 saat sayı saysanız, 1 trilyona ulaşmanız 31 bin 688 yıl alır.

-Dünyada bir yılda gerçek paradan daha fazla Monopol parası basılıyor.

-Eksi 90 derecede nefesimiz, havanın ortasında donar ve düşer.

-Vücudumuzdaki tüm damarları uç uca ekleseniz 19 bin 200 kilometre eder.

-Çin'de İngilizce konuşan kişi sayısı Amerika'dan daha fazladır.

-Elma, soğan ve patatesin tadı aynıdır. Fark sadece tamamen kokularından kaynaklanır. Aslında hepsi tatlıdır.

-13 rakamının uğursuz olarak bilinmesi nedeniyle ABD'de birçok otelde 13. katta oda bulunmaz.
-En uzun boylu insan 1940 yılında ölen 2,72 metre boyunda ABD'li R.P. Wadlow olmuştur.

-Kibrit kutusu büyüklüğündeki altın külçesi yufka gibi açılarak bir tenis kortu büyüklüğüne kadar yırtılmadan uzatılabilir.

-Einstein 9 yaşından sonra akıcı konuşmaya başladı. Aile onda zihin geriliği olduğunu bile düşündü.

-İnsan daha çok oksijen alabilmek ve vücudundaki karbon gazını boşaltmak için esner.

-İnsan bir günde 28-33 bin litre hava, 500-700 litre oksijen, 2 kilogram yiyecek tüketir.

-Dünyanın en hızlı kuşu Boğazlı Kırlangıç'tır. 3 saniye süreyle saatte 128 km. sürate ulaşmıştır.

-Michel Jordan bir yılda Nike'den Nike'ın Malezya fabrikası personelinin hepsinden fazla para kazanıyordu.

-ABD, Ohio'da lisans olmadan fare yakalamak yasaktır.

-Eğer aynı zamanda aksırır, hıçkırır ve gaz çıkarırsanız, patlarsınız.

-Aşık olduğumuzda beynimiz "phenylethylamine" üretir. Bu kalp atışınızı hızlandırır ve sizi mutlu yapar. Bu kimyasal madde çikolatada da vardır.

-Uzayda yerçekimi olmadığı için astronotlar ağlayamaz. Çünkü gözyaşı aşağı düşmez.

-Birinci Dünya Savaşında Fransa ülkedeki  tüm taksileri devraldı ve askerler cepheye bu taksilerle taşındı.

-1994 Dünya Kupası'nda, Bulgaristan futbol takımının 11 oyuncusunun hepsinin isminin sonu "OV" ile bitiyordu.

-Sivrisinek kovucu spreyler sinekleri kovmaz, sizi gizler. Sivrisineğin alıcılarını bloke ederek sizin orada olduğunuzu anlamalarını engeller.

-Kahve sarhoş bir insanın ayılmasına yardımcı olmaz. Hatta çoğu zaman alkolün etkisinin artmasına yol açar.

-Kereviz yerken harcanan kalori,kerevizin içindeki kaloriden daha fazladır.

-Bir pire, kendi büyüklüğünün 150 kat yüksekliğine zıplayabilir. Bu oranı tutturmak için insanın yaklaşık 30 metre zıplaması gereklidir.

-Klinik ölüm sonrası insan 5 dakika içinde hayata geri getirilebilir. 5 dakika sonra beyin hücreleri ölmeye başlar, ama yine de bu süreyi 5 dakika daha uzatmak mümkündür.

-İnsan uzun süre bir böbrek ve bir akciğerle, midesiz, dalaksız yaşayabilir, ama karaciğersiz bir dakika bile yaşayamaz.

-Bir kilo limonda bir kilo çilekten daha fazla şeker vardır.-Soğuk havalarda ısınmak için alkol almak son derece tehlikelidir. Yüzeysel damarlarda genişlemeye yol açan alkol bir süre kendinizi ısınmış gibi hissetmenize yol açarken, vücudun ısı kaybını kolaylaştırır. Bu da donmayı çabuklaştırır.

-Macar Yanosh Voven ve karısı Sara dünyada en uzun aile hayatı sürmüşler. Onlar 147 sene beraber yaşamışlar. Yanosh 172, Sara 164 sene yaşamıştır. Öldüklerinde en küçük çocuklarının 116 yaşı varmış.

-En büyük kuş yumurtası devekuşunundur. 15 - 20 santimetre uzunluğunda ve ortalama 1.7 kilogram ağırlığındadır. Kaynatılarak pişirilmesi 40 dakika sürer.

-Kirpiler suda yüzer.
-Salatalığın yüzde 96'sı sudur.

-Sivrisineklerin 47 tane dişi vardır.

-Coca-Cola'nın orijinal rengi yeşildir.

-Çocuklar baharda daha fazla büyüyor.

-Sigara çakmağı kibritten önce bulundu.

-Sümüklüböceklerin dört tane burnu vardır.

-Uranüs çıplak gözle görülen bir gezegendir.

-Salyangozların 25.000 civarında dişi vardır.

-Bir doğumda yaşayan en çok çocuk sayısı 6.

-Bir kadının sahip olduğu en fazla çocuk sayısı 69.

-İlk kule saati 1404 yılında Moskova'da yapılmıştır.

-Hawaii alfabesinde sadece 12 harf bulunmaktadır.

-Timsahlar daha derine batabilmek için taş yutarlar.

-Bukalemunların dilleri,vücutlarından iki kat uzundur.

-Dünyadaki ısı 1900 yılından itibaren 0.7 derece arttı.

-Uzaya ilk uçan kadın Valentina Tereşkova'dır. (1962)

-Günümüzde, evlenenlerin yüzde ellisi boşanmaktadır.

-Dünyada insan başına düşen karınca sayısı 1 milyondur.

-Pisagor sokak dövüşü spor dalında olimpiyat şampiyonu olmuştur.

-Kedi ve köpekler de insanlar gibi solak yada sağak olabilirler.

-"Düello" uygulaması hala Uruguay ve Paraguay'da devam etmektedir.

-Atların kırılan kemikleri geri kaynamaz. Ayağı kırılan atların hayatı da biter.

-Sağ elini kullananlar sol elini kullananlardan ortalama 9 yıl daha uzun yaşıyor.

-Uyurken, TV izlerken olduğundan iki kat daha fazla kalori harcarız.

-Stockholm kraliyet kütüphanesinde muhafaza edilen "Şeytan İncili" kitabının ağırlığı 350 kg.dır.

-Taze kakao içinde bulunan sıvı, kan plazması yerine kullanılabilir.

-ABD'de Coco-Cola şoförlerinin kimyasal madde taşıma lisansı olması gerekiyor.

-Dünyanın uydusu ayın hacmi, Pasifik Okyanusu'nun hacmi ile aynıdır.

-Maymunlar her yıl uçak kazalarından daha fazla insan ölümüne neden oluyor.

-Dünya ahalisi gece gündüz satranç oynasa ve her saniyede bir hamle yapılsa, satrançta tüm oyunları tecrübeden geçirebilmek için asırlara ihtiyaç vardır.

-Satranç tarihinin en uzun oyunu 1950 yılında Mardel Plato'da yapılmış dünya satranç turnuvasında gerçekleşmiştir. Pilkin ve Çernyak arasında yapılan bu maç 22 saat devam etmiş ve 191. hamle sonrası berabere bitmiştir.

-Dünyanın en kokulu camisi Tebriz şehrindedir. Mescit inşa edilirken çamuruna misk kokusu ilave edilmiştir ve 600 sene geçmesine rağmen hala mescit misk kokmaktadır.

-Dünyada en tehlikeli hayvan sivrisinektir. Çünkü insanların ölümüne en fazla sebep olan hayvandır.

-En eski alfabe Suriye'nin Akdeniz sahilindeki Lattakiya limanı yakınlığında yapılan kazı sonucu bulunmuştur. Alfabe 32 harften oluşur.

-Güneş yerden 149 milyon 600 bin km. mesafededir.Hacmi yerden 1300 defa büyüktür.

-Rusya'da yaşamış olan Vasilyev'in iki karısından 87 çocuğu olmuştur. 75. yaş gününde (1782) onun yanında 83 çocuğu bulunmuştur.

-Bugüne kadar yaşamış en ağır kişi, 635 kiloya ulaşan Washingtonlu Jon Brower Minnoch.

-Bir kişinin yaşayabildiği en yüksek vücut ısısı 46.5 derecedir. Normal değer ise 35 - 37'dir.

-ABD'de, yaşları 20 ile 29 arasında olan zenci erkeklerin üçte biri ya hapiste ya da gözaltında tutulmaktadır.

-Değerli taşların çoğu birkaç elementten oluşur,sadece pırlanta tamamen karbondan oluşur.

-Dünyanın en hızlı büyüyen bitkisi Bambu bir günde 90 cm. kadar uzuyor.

-Erkeklere yıldırım çarpması olasılığı kadınlara göre 6 kat daha fazladır.

-En büyük kitap XVII asırda yayınlanmış ve Berlin kütüphanesinde bulunan coğrafya atlası sayılır. (yüksekliği 2 metre, eni 1 metre)

-1707 - 1782 arasında yaşamış bir Rus kadının; 16 ikiz, 7 üçüz ve 4 dördüzü, 1725 - 1765 arasında dünyaya getirdiği belirlendi.

-Ünlü Arap şairi Kahire üniversitesi profesörü Şeyh Muhammed Abdul İbrahim 150 yaşında vefat etmiştir. 105 sene bekar yaşamış. 105 yaşında evlendikten sonra 5 çocuğu olmuştur.

-Atakama çölüne 400 seneden beri yağmur yağmamaktadır. Yağan yağmur da havada buharlaştığından yere düşmemektedir.

-Kunter, 1988 yılında Fenerbahçe formasıyla Hilalspor karşısında 153 sayı atarak rekor kırarken, ilk yarıda da attığı 81 sayıyla bir devrede en fazla sayı üreten basketçi olarak da tarihe geçti.
- İnsan elinde, en yavaş uzayan tırnak baş parmağınki, en hızlı uzayan tırnak ise orta parmağınkidir.

- Kanada, Kızılderili dilinde “büyük köy” anlamına gelmektedir.

- İngilizcedeki Wendy ismi, Peter Pan hikayesinde kullanılmak üzere uydurulmuştur.

- Kanada, eski adı ile Kanada Dominyonu, Kuzey Amerika kıtasında en kuzeydeki ülkedir. 10 eyalet ve 3 bölgeden oluşan, merkezi olmayan, anayasal monarşi ile yönetilen, 1867'de Konfederasyon yasası ile kurulan bir federasyondur. Kanada'nın başkenti Ottawa'dır. Eski bir Fransız ve İngiliz kolonisi olan Kanada, hem La Francophonie, hem de İngiliz Milletler Topluluğuna bağlıdır.

-Sahra Çölündeki Tidikelt kasabasına on yıl boyunca hiç yağmur yağmamıştır. Sahra Çölü, ya da Büyük Sahra Çölü, Afrika'nın kuzeyinde, kıtanın ortası ile kuzeyini ayıran 9.000.000 km² büyüklüğünde dev bir çöldür. Sahra sözcüğü Arapça'daki "sahara" sözcüğünden gelme olup "çöl" anlamındadır.

- Mumyaların ayak parmakları tek tek sarılarak mumyalanmıştır.

- Dünyadaki ilk telefon rehberinde sadece elli isim yer almıştı.

-1878 yılının Şubat ayında Connecticut New Haven’da yayınlanmıştı.
- Yataktan düşerek ölme olasılığı iki milyonda birdir.

- Ortalama bir erkek, hayatinin 3350 saatini traş olmak için harcar.

- Geçen 3 bin 500 yılın, sadece 230 yılı barış içinde yaşanmıştır.

- Sallanan sandalyede hiç durmadan sallanma rekoru 440 saattir.

- Bir cam kırıldığında, ufalanan parçalar saatte üç bin millik bir hızla etrafa saçılır.

- İnsan saçı, üç kilo ağırlık kaldırabilecek esnekliktedir.

- Beethoven beste yapmadan önce kafasını soğuk suya sokardı.
- Her 25 kişiden biri astım hastasıdır.

- Kaptan Cook, Antarktika hariç bütün kıtalara ayak basan ilk insandır.

- Bir okyanusun en derin yerinde, demir bir topun dibe çökmesi bir saatten uzun sürer.

- Bugüne kadar ölçülmüş en büyük buz dağı, 200 mil uzunluğunda ve 60 mil genişliğindedir ve Belçika’dan daha büyük bir yüzölçümüne sahiptir.

- Charles Dickens, uykusuzluk hastalığına yakalanmıştı. Sadece yüzünü kuzeye dönerse uyuyabileceğine inanıyordu.

- Bugüne kadar kaydedilmiş en büyük dalga, 1971 yılında Japonya’nın Ishigaki Adası’nda 85 metre yüksekliğine ulaşmıştır.

- Açık bir gecede, çıplak gözle iki bin ayrı yıldızı görmek mümkündür.
- Kış aylarında, Moskova’daki buz pateni pistleri 250 bin metrekarelik bir alanı kaplar.

- Rusya’da doğudan batıya doğru seyahat edilirse, yedi saat kuşağı geçilir.

- Norveç’in kuzeyinde, her yaz 14 hafta gece gündüz güneşli geçer.
- Dünyada her dakika iki tane düşük şiddette deprem olmaktadır.

- Hindistan’daki yıllık doğum sayısı, Avustralya’nın toplam nüfusundan fazladır.
- Rusya’nın dörtte biri ormanlarla kaplıdır.

- Tarih boyunca yeryüzünde bulunan altın 200 kat daha fazlası
okyanuslarda bulunmaktadır.

- Rodin’in ünlü ‘Düşünen Adam’ heykeli aslında İtalyan şair Dante’nin portresidir.

- En fazla asfaltlı yola sahip ülke Fransa’dır.

- Sihirli sözcük ‘abrakadabra’ ilk olarak yüksek ateşli hastaların ateşlerini düşürmek için söylenmişti.

- Marilyn Monroe’nun altı ayak parmağı vardı.

- Her iki taraf da kan bağışında bulunursa, Paraguay’da düello yapmak yasaldır.

- Eiffel Kulesi’nin tepesine çıkana kadar 1792 basamak var.

- Bir köpekbalığı 100 milyon damla deniz suyu içindeki bir damla kanı hissedebilir.

- Sivrisineğin kulağımıza işkence gibi gelen vızıltı sesi onun saniyede 500 kez kanat çırpması yüzünden oluşur.

- Dişçiler diş fırçalarının tuvaletten en az iki metre uzakta tutulmasını tavsiye ediyorlar, sıçrama nedeniyle havaya karışan partiküllerden fırçanızın korunması için!!

- Kupa papazı bıyıksız olan tek papazdır!!

- Barkodu bulunan ilk ürün Wrigley's marka sakızdı.
( Barkod : Fransızca barre (diaaa çizgi) ve code sözlerinden oluşan barkod, "Bir ürünün değişik özelliklerini ve fiyatını belirten, elektronik aygıtların okuyabileceği biçimde düzenlenmiş etiket.")
-Venüs saat yönünde dönen tek gezegendir!! Venüs gezegeninin takip ettiği yol Merkür gezegeni ve Dünya arasında yer alır. Diğer gezegenler gibi Venüs de yansıyan güneş ışıklarıyla parlar. Dünyadan görüldüğü kadarıyla Venüs diğer bütün gezegen ve yıldızlardan daha parlak ışıl ışıldır. Bu hem Dünyâya yakın olmasından, hem de yüksek yansıma güçlü bulutlarla kaplı olmasından ileri gelir.

- Evinizdeki toz parçacıklarının büyük çoğunluğu ölmüş deri dokusudur.

- Meşe ağaçları elli yaşından önce palamut vermez.

- Bir fare bir deveye oranla daha uzun süre susuzluğa dayanabilir.

- İnsan midesi 2 haftada bir iç zarını yenilemek zorundadır; aksi halde kendi kendini sindirir.

- Bir bardak taze şampanyanın içine bir kuru üzüm atarsanız, üzüm asansör gibi bardağın altından üstüne üstünden altına sürekli dolaşır.

- Eğer ağzımıza attığımız bir şeye tükürüğümüz değmese, onun tadını anlayamayız.

- Erkek peygamber devesi (Çekirge benzeri böcek) dişisinin kokusunu 7 mil öteden duyabilir.

- Zürafa, kulağını 53 santim uzunluğundaki dili ile temizler.

- Lübnan'da dişi bir hayvanla cinsel ilişkiye girmek serbesttir, ama erkek hayvanla yasaktır.
- McDonalds'ın karının yüzde 40'ı çocuk menüsü satışından gelir.

- Tarihi film Ben Hur'da çekim ekibinin fark etmediği kırmızı bir otomobil görünür.

- Her gün dünyada doğan çocukların ortalama 12'si yanlış anne babaya verilmektedir.

- Kağıt para sanıldığı gibi kağıttan değil pamuktan yapılır.

- 1950'den önce kenevir, ağaç kabuğu ve marijuana yaprağı kullanılarak yapılırdı.

- Çikolatanın köpekleri öldürdüğü doğrudur. Onların kalbine ve sinir sistemine zarar verir.

- Yarım kilo kadar çikolata, küçük bir köpeği öldürebilir.

- Birçok ruj çeşidi balık pulu içerir.

- Katil balinalar köpekbalıklarının midesine alttan torpil gibi vurarak onları öldürür.

-Donald Duck çizgi filmleri Finlandiya'da yasaklanmıştır. Nedeni kahramanların don giymemesidir.
- Ketçap 1830'lu yıllarda ilaç olarak satılırdı.

- Erkekler küçük yazılmış yazıları kadınlardan daha iyi okuyor.

- Kadınlar erkeklerden daha iyi duyuyor.

- Dünya'nın en genç ailesi 1910'da Çin'de kuruldu Erkek 8 Kız 9 yasındaydı.

- Amerika'da yaşayan erkeklerin %38'i, Afrika'da yaşayan erkeklerin ise %28'i bakir.

- İnsanların kendi dirseklerini yalaması imkansızdır.

- Domuzlar vücut yapılarından dolayı hiçbir zaman başlarını yukarı kaldırıp gökyüzüne bakamazlar.

- Aralık ayında diğer aylardan daha fazla gebe kalınıyor.

- Çok şiddetli hapşırmalarda kaburga kemiklerinden biri kırılabilir.
Hapşırma engellemeye çalışıldığında ,baştaki veya boyundaki damarlardan biri yırtılabilir ve bu durum ölümle sonuçlanabilir.

-1 saat süreyle kulaklıkla bir şey dinleme kulaktaki bakteri sayısını %700 arttırır.


- Kapadokya'nın kelime anlamı 'Güzel Atlar Diyarı'dır.

- Zeki insanın saçında daha fazla çinko ve bakır bulunuyor. Dolayısıyla daha parlak oluyor.

- ABD'de bir yıl içinde sadece 2 gün profesyonel spor karsılaşması oynanmıyor.

- Daktiloyla yazılan ilk roman Tom Sawyer'dır.

- Kurşun geçirmez yeleği, yangın çıkışını, cam sileceğini ve lazer yazıcıyı kadınlar icat etti.

- Dünya Televizyonlarında prime time'da gösterilen ilk çizgi film Tas Devriydi.



15 Ocak 2015 Perşembe

ATATÜRK'ten





ATATÜRK' ün devlet İdaresi ve devlet yönetimiyle ilgili sözleri   - 2 -

Burhan Bursalıoğlu


Yapmamıza imkân hasıl olan işleri yapmazsak, tarih bizi tenkit eder. 1928



Benim istediğim sadece memleket işlerinin Büyük Millet Meclisinde açıkça münakaşa edilmesidir. Büyük Millet Meclisinde Türk milletinin gözü önünde açıkça konuşulamayacak hiçbir iş yoktur. 1930


Millet tarafından, millet adına, devleti idareye yetkili kılınanlar için, gerektiği zaman, millete hesap vermek, mecburiyeti, lâubalilik ve keyfî hareketle uzlaşmaz. ( 1930 )


Bizim telâkkimize göre, siyasî kuvvet, millî irade ve egemenlik, milletin bütün halinde müşterek şahsiyetine aittir, birdir. Taksim edilemez, ayrılamaz ve başkasına bırakılamaz. 1930


Artık, bugün demokrasi fikri, daima yükselen bir denizi andırmaktadır. Yirminci asır, birçok müstebit hükümetlerin, bu denizde boğulduğunu görmüştür. 1930


İç siyasette meydana getirdiğimiz güven ve huzur, vatandaşlara verimli çalışmalarında gönül rahatlığı ve güven sağlamıştır. Cumhuriyet kanunlarının ve Cumhuriyet kuvvetlerinin hürmet ve itibarı memleket için esas destek ve yaptırım olduğu bir daha ispatlanmıştır. ( 1931 )



Yaptığını bilen ve hizmet yolunda tedbirlerine inanan idealistler kendimizi eleştiriye açık görmeyi gerekli görüyoruz... Dikkat edilecek nokta olarak gösterdiğim nitelik yalnız laik, cumhuriyetçi, milliyetçi ve samimi olmaktır.        ( 1931 )



Siyasi olarak bağımsızlığını kazanmış bir halkın yaşayış ve geleceğe yöneliş hareketinde ümitlerini beslemek ve kendi kudretine itimat hislerini kuvvetlendirmek için ona canlı bir akımın içinde yaşadığı hissini vermek lazımdır. ( 1931 )

Devlet ve hükûmeti, kendi malı ve koruyucusu tanımak, bir millet için büyük nimet ve şereftir. ( 1936 )



Milletler üzüntü ve keder bilmemelidir. Önderlerin vazifesi, hayatı neşe ve şevkle ( büyük istekle ) karşılamak hususunda milletlerine yol göstermektir.      ( 1937 )



İleri hükümetçiliğin belirgin özelliği, halkı, kudretine olduğu kadar şefkatine de samimiyetle inandırabilmesidir. Büyük, küçük bütün Cumhuriyet memurlarında bu zihniyetin en geniş ölçüde gelişmesine önem vermek, çok yerinde olur... Özel idareler ve belediyeler, büyük kalkınma savaşımızda başarı oranını arttıracak vazifeler almalı ve özellikle hayatın ucuzluğunu sağlayacak, yerine göre tedbirler bulmalı ve yetkilerini tam kullanmalıdırlar. ( 1937 )

Elimizdeki programın ruhu, bizi yalnız bir kısım vatandaşla alâkalı kalmaktan meneder. Biz, büyük Türk Milleti'nin hizmetindeyiz. ( 1937 )



Takip edilen amaçlar hiçbir zaman kişisel olmamalıdır. Geçmiş sistemlere bağlı kalanlar ve geleneklerden sıyrılamayanlar hiçbir zaman modern bir devlet meydana getiremezler. ( 1938 )


9 Ocak 2015 Cuma

ATATÜRK'TEN





Atatürk'ün devlet İdaresi ve devlet yönetimiyle ilgili sözleri


Burhan Bursalıoğlu


Yemin mukaddes bir sözleşme demektir. Namus sahibi olan 

bir kimse verdiği sözden dönmez. 1919


Millete efendilik yoktur. Hizmet etme vardır. Bu millete 

hizmet eden, onun efendisi olur. 1921



Memleket  işlerinde, millet işlerinde, hakikî işlerde duygulara,

hatıra, dostluğa bakılmaz. 1922


Bir hükümet  iyi midir, fena mıdır? Hangi hükümetin iyi veya 

fena olduğunu anlamak için, “Hükümetten gaye nedir?” bunu 

düşünmek lâzımdır. Hükümetin iki hedefi vardır. Biri milletin 

korunması, ikincisi milletin refahını temin etmek. Bu iki şeyi 

temin eden hükümet  iyi, edemeyen fenadır. 1923


Bu memlekette çalışmak isteyenler, bu memleketi idare 

etmek isteyenler memleketin içine girmeli, bu milletle aynı 

şartlar içinde yaşamalı ki ne yapmak lâzım geleceğini ciddi 

surette hissedebilsinler. 1923


Memleket dayanışma isteyen bir birliğe muhtaçtır. Alelâde 

politikacılıkla milleti parçalamak, hıyanettir. 1925



Milleti, aklımızın ermediği, yapmak kudret ve kabiliyetini 

kendimizde görmediğimiz hususlar hakkında kandırarak 

geçici teveccühler elde etmeye tenezzül etmeyiz. Millete, adi 

politikacılar gibi yalancı vaadlerde bulunmaktan nefret 

ederiz. 1925

İnsanlar daima yüksek, temiz ve mukaddes hedeflere 
yürümelidirler. Bu hareket şeklidir ki insan olanın vicdanını,
dimağını ve bütün insanî kavramını tatmin eder. Bu şekilde yürüyenler, ne kadar büyük fedakârlık yaparlarsa, yükselirler ve bu hareket şekli mutlaka açık olur. 1926


Çünkü alnı açık, dimağı açık, kalb ve vicdanı açık insanlar 

tarafından idare olunabilen toplumlar ancak bu manada 

hareketlerin izleyicisi olabilirler. Fikirlerini, duygularını ve 

teşebbüslerini gizli tutanlar, gizli vasıtalar uygulamaya 

girişenler mutlaka utanma ve sıkılmayı gerektiren, akıl ve 

mantığın haricinde hareket edenler olabilirler. Bu gibi işlere 

girişenlerin sonu er geç acıdır. 1926


Milletvekili olarak vazife ve sorumluluk mevkiinde beraber çalışacağımız arkadaşlarımızın geçen tecrübelerden de yararlanarak vazifelerini eksiksiz yapacaklarını ve özellikle milletvekilliğinin her tür düşünceden daha önemli bir millet vekaleti olduğunu ve bunun resmi ve özel hayatta bile bir çok manevi ve belirli külfetleri bulunduğunu gözönünden uzak tutmayacaklarını kuvvetle ümit ederim. ( 1927 )


Bizim yüzümüz, her zaman temiz, pâk idi ve daima temiz ve 

pâk kalacaktır. Yüzü çirkin, vicdanı çirkinliklerle dolu olanlar, 

bizim vatanseverce, vicdanlıca ve namusluca hareketlerimizi 

küçük ve çirkin ihtirasları yüzünden, çirkin göstermeye 

kalkışanlardır. ( 1927 )


İnsaf ve merhamet dilenmekle millet işleri, devlet işleri 

görülemez; millet ve devlet şeref ve bağımsızlığı temin 

edilemez. 1927


İnsaf ve merhamet dilenmek gibi bir prensip yoktur. Türk 

milleti, Türkiye’nin gelecek çocukları, bunu bir an hatırdan 

çıkarmamalıdırlar. 1927



DEVAM  EDECEK





MİLLİ BAYRAMLARIMIZ