Burhan Bursalıoğlu
19 Mayıs
1919 tarihi, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki dönüm noktalarından biridir.
Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı tarih olan 19 Mayıs her yıl “Atatürk’ü
Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanmaktadır.
Atatürk Kurtuluş savaşı süreci içinde Türk Ulusunu muasır medeniyetler seviyesine
çıkaracak, Orta çağın bağnaz düşüncelere gem
vuracakların, ilim ve fen’i ön planda düşünecek olan genç fikirler olduğunu görmüştü. Bu nedenle, Atatürk,19 Mayıs’ın
bayram olarak kutlanması ve gençliğe armağan edilmesini tavsiye etmiştir. “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanan 19 Mayıs, daha sonra “Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlamaktayız.
19 Mayıs’a
Atatürk’ün Samsun’a, Ulusal Kurtuluş Savaşını başlatmak için çıkması Cumhuriyet tarihimizin çok önemli olaylarındandır. Osmanlı İmparatorluğunun birinci Dünya savaşından
yenik çıkması, ordusunun dağıtılması, Yurdumuzun parçalanmasını teminat altına alan Sevr
anlaşması, gerçek
Yurtseverleri harekete geçirdi.
BANDIRMA VAPURU |
Ulusu ve
Yurdu kurtarmak, yeni modern, çağa uygun,saygı ile karşılanan, gıpta ile bakılan, dost ve düşmanlarla barış içinde yaşayan çağdaş, demokrasiyi benimseyen yeni bir
devlet kurmak için Anadolu’ya geçmek gerektiği sonucuna varan Atatürk, en uygun yolun da Samsun’dan başlamak olduğu kanısına vararak, fırsat kollamaya başladı.
O tarihte, 9
Mayıs 1919 da İngilizler Samsun’a askerî birlik çıkarmışlardı. Buna tepki olarak Türk Makinalı Tüfek birliğinden Hamdi adındaki bir teğmenin askerlerini alarak dağa çıkması, İngiliz Yüksek Komiserliği’nin şikayetine neden oldu. “Türk
halkı silâhlandı” diyerek, bu
bölgeye güvenilir bir kumandanın gönderilmesini Osmanlı Hükümetinden talep
etti. Osmanlı hükümeti, olağanüstü yetkilerle Çanakkale Kahramanı ve
katıldığı savaşların hiç birinde mağlup olmamış olan
Mustafa Kemal’in Anadolu’ya gönderilmesine karar verildi. Bu
O’nun için bulunmaz fırsattı. Bu fırsatı değerlendirerek 16 Mayıs 1919 da Cuma günü, İsmail Hakkı Dursun
kaptanlığında, Bandırma vapuruyla, kendine eşlik eden,
Kolordu Komutanı Kurmay Albay Refet Bey
(Bele), Müfettişlik Kurmay Başkanı Kurmay Albay
Manastırlı Kâzım Bey (DIRIK), Müfettişlik Sağlık Bakanı Doktor Albay
İbrahim Talî Bey (ÖNGÖREN), Kurmay
Başkan Yardımcısı Kurmay
Yarbay Mehmet Ârif Bey(AYICI), Karargâh Erkân-ı Harbiyesi İstihbarat ve Siyâsiyât Şubesi Müdürü Kurmay Binbaşı Hüsrev
Bey(GEREDE), Müfettişlik Topçu Komutanı Topçu Binbaşı Refik Bey(SAYDAM), Müfettişlik Başyaveri Yüzbaşı Cevad Abbas(GÜRER), Kurmay Mülhakı Yüzbaşı Mümtaz (TÜNAY),Kurmay Mülhakı Yüzbaşı İsmail Hakkı (EDE), Müfettişlik Emir Subayı Yüzbaşı Ali Şevket (ÖNDERSEV),
Karargâh Komutanı Yüzbaşı Mustafa Vasfi (SÜSOY), Kurmay Başkanı Emir Subayı ve Müfettişlik Kâlem Âmiri Üsteğmen Arif Hikmet (GERÇEKÇI), İaşe Subayı Üsteğmen Abdullah(KUNT), Müfettişlik İkinci Yaveri Teğmen Muzaffer (KILIÇ), Şifre Kâtibi, Birinci Sınıf Kâtip Fâik (AYBARS), Şifre Kâtibi Yardımcısı, Dördüncü
Sınıf Kâtip Memduh (ATASEV). Subaylarla Samsuna doğru Galata rıhtımımdan hareket
etti.
19 Mayıs
1919 da tehlikeli bir yolculuk sonunda sağ salim, arkadaşlarıyla birlikte Samsun’a çıktı.
Atatürk ve
arkadaşlarının ilk gözüne çarpan, İngilizlerin şikayet ettikleri, Türklerin
silahlandığının tamamen aksine, etrafta İngiliz ve Pontus askerlerinin dolaşmakta olduklarını ve her şeye hakim oldukları idi. Öteden beri Mustafa Kemal’in düşündüklerini şimdi bire bir gözleriyle görüyor, “gerçekten bu ülkeyi bu işgalci devletlerden kurtarmak gerektiğine “ olan inancı daha da artmıştı.
İstiklal Savaşımızın başlangıcı olan 19 Mayıs’tan sonra, 9Eylül 1922 tarihinde Yunan işgal kuvvetlerinin İzmir’de denize döküldüğü tarihe kadarki süreçte, başta Mustafa Kemal ile silah arkadaşları ve inançla davalarına
baş koymuş Türk Ulusunun insan üstü mücadelesinin
sonucu zafer kazanılmış, düşmanlar Yurdumuzdan atılmış, Osmanlı imparatorluğunun yerine yeni bir devlet kurulmuştur. “TÜRKİYE CUMHURİYETİ”
Atatürk,
Türk Gençliğine çok ama çok güveniyordu. 19 Mayıs’ı
Gençliğe armağan ederken, gelecekte her türlü tehlikeye karşı koymalarını istediği gençliğe de, Büyük Nutukta söylediği “Gençliğe Hitabe’sini” armağan etmiştir. “Ey
Türk Gençliği “ sözleriyle başlayan “Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki
asil kanda mevcuttur. Ne Mutlu Türk’üm Diyene” sözleriyle biten, Atamızın bu direktifleri
tüm Türk Gençlerine rehber olmasını diliyor, “19 Mayıs
Atatürk’ü anma , gençlik ve Spor bayramı’nın 99. Yılı tüm Gençlerimize ve
Ulusumuza kutlu olsun.