20 Şubat 2010 Cumartesi

T A R İ H


95 YILIN HİKAYESİ

Burhan Bursalıoğlu

Yıl, 1915.

Çanakkale'de kan gövdeyi götürüyor.
"Geçerim" diye saldıran emperyalistlerin insan kaybı, 200 bini aşmış...
"Geç de görelim" diyen dedelerimizin kaybı ise, 250 binin üstünde....
Mermiler havada çarpışıyor.
Cesetler toplanamayacak kadar çok...
Bu inanılmaz kıyıma rağmen, İngiliz Hükümeti durumdan memnun.
Çünkü gerçeği bilmiyor.
Çanakkale'deki İngiliz cephe komutanı, "Vaziyet gayet iyi... Bugün yarın geçeriz" raporları gönderiyor devamlı...
O sırada genç bir gazeteci var orada.
Avustralyalı.
Melbourne Age Gazetesi'nin muhabiri.
Görüyor ki, durum kel...
Hadise, hiç de İngiliz komutanın anlattığı gibi değil.
Türkler kafaya koymuş...
Kuru ekmek yiyor, bulursa üzüm hoşafı içiyor, şakır şakır ölüyor....
Ama geçirmiyor.
Avustralyalı olduğu için özellikle dikkatini çeken bir konu daha var.
İngiliz komutanlar, karargâhta klasik müzik eşliğinde viski yudumlarken, Anzaklar patır patır gidiyor. En son iki tabur Anzak
gönderiyorlar bir bölgeye... Türklerin, iki taburu yok etmesi iki saat bile sürmüyor.

Üstelik, müthiş bir sansür var.
Yazdığı haberler, İngiliz yetkililer tarafından engelleniyor.
Bakıyor ki, olacak gibi değil...
Sarılıyor kaleme, tüm gerçekleri tek tek anlattığı, 8 bin kelimeden oluşan, "Gelibolu Mektubu"nu yazıyor.
Özeti şu: "Çanakkale geçilemez... Hemen çekilin."
Ve bu mektubu, sansürden kurtulmak için Avustralya Başbakanı'na "elden" ulaştırıyor.
Avustralya Başbakanı mektubu okuyor, gözlerine inanamıyor ve acilen, yine "elden", İngiltere Başbakanı'na ulaştırıyor..
İngiltere Başbakanı mektubu okuyor, Savaş Kabinesi'ni topluyor,orada bir daha yüksek sesle okuyor...
Gizlice araştırılıyor.
Mektup doğru.
Hatta az bile yazılmış.

Cephedeki İngiliz komutanın, kendi poposunu kurtarmak için palavra attığı anlaşılıyor.
Ve karar veriliyor.
Komutan görevden alınıyor.
Emperyalistler, Çanakkale'den çekiliyor.
Yazdığı mektupla savaşın sona ermesini sağlayan genç gazeteci, Avustralya'da "kahraman" gibi karşılanıyor.
"Sir" ünvanı veriliyor.
E tabii kapılar açılıyor...
Savaşa "muhabir" olarak giden gazeteci, savaştan sonra "gazete sahibi" oluyor.

Yıl, 1952.
Çanakkale'de savaşın kaderini değiştiren "sir gazeteci" vefat ediyor.
Bir tane oğlu var...
1931 Avustralya doğumlu Rupert Murdoch

Babasının gazetesinin başına geçiyor.
Çalışıyor, çalışıyor, çalışıyor.
Avustralya'ya sığmıyor...
ABD'ye, Avrupa'ya el atıyor.
Dünya medya imparatoru.
75 televizyon kanalı...
175 gazetesi var.
TV kanallarıyla 600 milyon izleyiciye, gazeteleriyle 11 milyon okuyucuya hitap ediyor.

9 Nisan, 2003 tarihinde Murdoch’un News Corp.şirketi ile GM, DIRECTV dahil Hughes Electronics'in %34'ü, PanAmSat'ın %80'i dahil toplam $ 6.6 milyar dolar bir bedel karşılığı bir alışverişe imza attılar. 19 aralık, 2003 günü FCC ve adalet bakanlığı alışverişi onayladılar.

Nihayet, dördüncü denemesinde Murdoch ABD'nin DBS pazarında bir pay edinebilmiş oldu. İngiltere'deki BSkyB, italya'daki Sky Italia, Asya'daki STAR TV, ve güney amerika'daki Sky Latin America, Avustralya'daki FOXTEL ve Japonya'daki Sky PefectTV! ile birlikte global bir DBS kralı oldu.
2004 yılında Murdoch’un News Corp. şirketi ""dünya'nın en büyük"" medya konglomera'sı oldu. News Corp. sahip olduğu gazeteler, TV istasyonları, film stüdyo'ları, dergiler, kitap basımevleri, kablo sistemleri ve uydu sistemleri ile halen $52 Milyar dolar değerinde yatırım değerine ve yıllık $22 milyar dolar gelire sahip.


RUPERT MURDOCH uyduda seyrettiğimiz veya emuyla çözmeye çalıştığımız bir çok digital platformun sahibi.Hotbird uydusunda bir çok kanalda parmağı var.
Yıl, 2006.
Çanakkale'nin " dövüşerek" geçilemeyeceğini ilk anlayan " sir gazeteci " nin oğlu Rupert Murdoch Çanakkalenin nasıl geçirileceğini 2006 da Türkiye'den aldığı TGRT ile gösterdi.
Murdoch:, amerika da yaşamaktadır.
Yatırım yaptığı yerler: Asya, Pasifik, İngiltere, Amerika, Avusturalya ve Avrupa'nın birçok ülkesi.
Oxford mezunudur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

MİLLİ BAYRAMLARIMIZ

  CUMHURİYET Burhan Bursalıoğlu Bu gün Cumhuriyetimizin 99. Yıl dönümü. 99 yıl önce bugün, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşla...