8 Mayıs 2010 Cumartesi

G Ü N C E L

GÜZEL BİR KAÇ SAAT


Burhan Bursalıoğlu

Sivas Öğretmen Okulu mezunu olup, askerlikte teskere bırakarak Hava Albayı, pilot Şeref Uğuriş'ten 4.5.2010 tarihinde bir telefon alarak, 5 Mayıs Çarşamba günü saat 17.30 da Osmanoğlu kliniğinde olmamı istedi. Önce korktum. Şeref Bey e bir şey oldu da beni yanına mı çağırıyor diye düşündüm. Telefondaki ifademden anlamış olacak ki, nedeni söylemeden, endişe etmememi, gelince anlatacağını söyleyerek rahatlattı.

5 Mayıs 2010 Çarşamba günü saat 17.30 da Osmanoğlu Kliniğinin kapısına geldiğimde Şeref beni kapıda bekliyordu. Sevinmiştim. Şeref ayakta ve sağlam görünüyordu. Sarıldık, öpüştük. Birlikte Kliniğin sahibi Prf. Dr. Salih Osm anoğlu’nun makam odasına girdik. Odada 7-8 insan vardı. Hepsinin yüzleri tanıdık geldi. Ama adlarını hatırlıyamıyordum. Daha doğrusu bilmiyordum. İçeri girince hepsi güler yüzle ayağa kalktılar. Ellerini uzatarak “hoş geldiniz” derken, Şeref Bey de beni onlara, onlarıda bana tanıştırdı. Hepsi de Prof. Dr.
                              Şeref Uğuriş ve  Nevzat Atlı
Bu arada içeri yenileri girip çıkıyor. Şeref Beye “ Buraya gelişimizin nedenini açıklar mısın “ diye sordum. Bana  "– Sen Türk Sanat Müziğini seversin. Küçük bir konser var, dinleriz “ dedi. Kısa bir süre sonra  Prof.Dr. Nevzat Atlı kapıdan içeri girdi. Kısa boylu, güleç yüzlü, alçak gönüllü, herkesin elini sıktı. Nevzat Atlı gibi birisi burada ise konser seyre ve dinlemeye değer diye düşündüm. Hep birlikte kalkarak  klinik içinde , geniş bir koridora konan koltuk ve sandalyelere oturduk. Birkaç bayan ve gerisi, genellikle klinikte çalışan doktorlardan oluşan 50-60 yaşlı kişi idik.

Bir görevlinin kısa bir açış konuşması sonucu, Nevzat Atlı’yı mikrofona davet etti. Nevzat Atlı, gelenlere teşekkür ederek, talebeleri olduğunu ve doçent diye taktim ettiği 3 genç kızı sahneye davet etti. Solist olarak Sinem Özden, kanun çalan Gözde Çolakoğlu ve kemençe çalan Ayşe Gül Kostak’ı tekrar tanıttı.

Bu 3 güzel kız gerçekten bize kısa ama muhteşem bir konser verdiler.

Kanun taksiminden sonra, Hacı Arif Bey’in Segah, Olmaz ilaç sine-i sad pareme şarkısıyla başlayan konser, Sadettin Kaynak’ın Ayrılık yaman kelime şarkısıyla devam etti. Kemençe ile kısa bir taksim ve Rast peşrevinden sonra  

               Hacı Faik Bey’in rast şarkısı Nihansın dideden den sonra kanun taksimi ve Nihavente geçişle, ilk nihavent şarkı,Zeki Duygulunun Ayrıldı gönül şimdi, Neveser Kökdeş’in nihavent şarkısı ,Hüsranla gönül hep inler, Avni Anıl’ın nihavent şarkısı, Bir kere bakanlar unutur derdi, günahı,  ilk kez duyduğum Akşamın süzme deniz renginden sonra, son olarak Erol Sayan’ın Nihavent şarkısı Kalbe dolan o ilk bakış’ la konseri bitirdiler.
                           Prof. Dr. Salih Osmanoğlu ve Nevzat Atlı
Solist olarak şarkıları söyleyen Sinem Özden’e hayran oldum. Müthiş bir ses. En az 3 oktavlık ses. Temiz, berrak ve net. İnanın, yozlaştırılmaya çalışılan, ne idüğü bilinmeyen, uyduruk şarkı türlerinin gündemi işgal etmesinden duyduğum kaygılarım gitti. Türk Sanat Müziğini seven, icra eden, hangi kaynaktan yetişirlerse yetişsinler, bu genç kızları görünce gururlandım. Gelecekten endişe etmeye gerek olmadığını anladım. Biz, Türk Sanat Müziğinin nağmeleriyle büyüdük. Kanımızda onun rengi, ruhumuzda onun besini, beynimizde onun şavkı var. Vazgeçmek mümkün mü?

Prof. Dr. Salih Osmanoğlu, 3 güzel doçent sanatçıya birer plaket ve hediyelerini verdikten sonra yan salona geçildi.

Çok çeşitli olarak hazırlanmış, açık büfe yiyeceklerinden tadarak, akşam yemek sırasını geçiştirdik. Sayın Osmanoğlu’na, Sayın Nevzat Atlı'ya teşekkür ederek dağıldık.

Bu arada, sevgili artkadaşım Şeref Uğuriş, memleketi olan İneboludan getirdiği  gül reçeli ile tahin helvasını vererek, Şevval'e vermemi istedi.

Şeref Uğuriş, geçen sene bu tarihlerde, eşi olan İngilizce   öğretmeni Perihan Uğuriş’i    kaybetti. Şeref hala olayın etkisinden kurtulamamış. Kendisini bitkin, ama yaşama tutunma azmi içinde gördüm. Nüktedan, neşeli, azimli, samimi ve güleryüzlü Şeref durulmuştu. 17 yıldır beslediği, çıtçıt adlı, kanij cinsi köpeğinin, perihan hanımı arayışına çok üzüldüğünü söylüyor.

Tanrıdan Şerf Bey’e sabır, sağlık, ve eski neşesine kavuşmasını, Perihan Hanıma da Allahtan gani gani rahmet diliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

MİLLİ BAYRAMLARIMIZ

  CUMHURİYET Burhan Bursalıoğlu Bu gün Cumhuriyetimizin 99. Yıl dönümü. 99 yıl önce bugün, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşla...