16 Eylül 2013 Pazartesi

DEĞİŞEN EĞİTİMİMİZ




                             SBS  GİTTİ,  TEOGS  GELDİ

 Burhan Bursalıoğlu

Son hafta, Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı tarafından değiştirildiğini açıkladığı  Seviye Belirleme Sınavı ( SBS )hakkında , sanki tüm milletin beklediği acil bir şeymiş gibi “Reform yaptık”  diyerek yeni SBS  nin yerine konan "Temel Eğitimden Orta Öğretime Geçiş Sınavı  (TEOGS) hakkında bilgi verdi.

 Neresi, reform, bir türlü anlamış değilim. Açıkladığı sınav sistemi daha önce de vardı.  Uygulamaya çıkarma, ekleme yapmak reform  mu oluyor?  Önce (LGS) liselere giriş sistemi, sonra, Hüseyin Çelik zamanında (ÖKS)  Ortaöğretim kurumları sınavı, Nimet Baş zamanında da (SBS) Seviye Belirleme Sınavı , bu gün de, Bakan Nabi Avcı’ nın reform olarak nitelediği ( TEOGS )  yani,  Temel Eğitimden  Orta Öğretime Geçiş  Sistemi  olarak karşımıza çıktı.

Yukarıda saydığımız sınavlar genellikle , bölgesel başarıyı  belirlemek için yapılırdı. İl, ilçe ve köylerdeki farklılıkları belirlemek amacıyla merkezden sorular hazırlanır, her il kendisi sınavı yapardı. Bu sınav  öğrenci yerleştirme ile ilgili değildi.

Son 10 yıldır her gelen bakan , yenilik yapıyorum, reform yapıyorum diyerek  Milli Eğitimi yaz-boza çevirdiler.

Son olarak SBS  nda değişiklikler yapıldı.. Yukarıda da söylediğim gibi ufak bir değişiklik onlar için reform sayılıyor.

Örneğin, bu sistemle düz liseleri kaldırdılar. Anadolu liseleri ile meslek liseleri kaldı.

Seviye belirleme sınavı sonunda, yüksek puan alanlar tercih ettikleri 10 okuldan birine kayıt yapabiliyor. Ya puanı tutmayan 8. Sınıf öğrencisi ne yapacak. ? Meslek okullarından birine gitme mecburiyetinde kalacak.  Genelde İmam Hatip Lisesine gitmeyi sağlayan bu oyun nedeniyle öğrenciler, mecburen o tarafa meyledecek. Az bir kısmı da diğer  meslek okullarını tercih edecektir.  Öğrencinin hiç birini tercih etmeme gibi bir hakkı yok. Düz lise olsa idi, oraya kaydını yaptırıp eğitimine huzur içinde devam ederdi.  

SBS , okullar arasındaki farkları da ortaya çıkarıyor. Puanları yüksek okul iyi okul, azı kötü okul, başarılı okul, başarısız okul,  uzak okul, yakın okul ayırımı, öğrencilere  negatif etki yapmaktadır.   Velileri de sıkıntıya sokuyor. Yemek , servis, okula yardım  vs. ücretleri nedeniyle.

Önceki  SBS   de, her dersten sorular çıkardı. Çünkü bütün derslere   değer  verilirdi. Bakan’ın açıkladığı “ Temel Eğitimden Orta öğretime Geçiş “ sistemi sınavı soruları sadece 6 dersten çıkacakmış. Peki diğer, özellikle seçime tabi tutulan dersler çok mu ehemmiyetsiz de onlardan soru çıkmıyor? Önemsiz derslerse neden müfredata konuyor? 

Senede 6 dersten 12 sınav yapılacak. Demek ki her iki ayda bir 3 sınav yapılacak. Ders öğretmenlerinin yapacağı not sınavları hariç.

Sistem ayrıca, sınavlarda üç yanlış bir doğruyu götürmeyecek. Ü yanlış bir doğruyu götüren sistemde öğrenci tereddüt ettiği soruyu geçerdi, boş bırakırdı. Bu sistemde, tereddüt ettiği veya bilemediği sorunun şıklarından birini kura çekmiş gibi işaretleyecektir.  Diyelim ki, 100 soruda bilemediği  20 soru çıktı. Bu soruların cevaplarını kafadan atarak işaretledi. Sonuçta, bilmeden işaretlediği sorulardan yarısı tuttu. Yani bu çocuk bilmeden  bildiği 10 sorudan 50 puan kafadan kazandı sayılır.  Diğer bir çocuk ise hiç isabet ettiremedi. Sadece bildiklerinden puan aldı. Şimdi bu haksızlık değil mi?  Bu olayın diğer bir kaçamak yanı, Şimdiye kadar ki sınavlarda binlerce sıfır çekenler oluyordu. Bu da Eğitimin ne durumda olduğunu gösteriyordu.  Yeni sistemde sıfır alan çıkmayacağı için Bakanlık , “eğitim iyi gidiyor” diyebilecek. Bir çeşit kamuflaj yapılmış oluyor.

Getirilen  yeniliklerden biri de sınavların , öğrencilerin okuduğu okullarda olması.  Ama, aynı okulun öğretmenleri değil, başka okullardan gelecek öğretmenler sınavı yapacak.
Bana göre galiba Bakanlık öğretmenine itimat etmiyor.

Bakan Sayın Nabi Avcı’nın ifadesine göre, öğrencinin devamsızlığı 20 günden 10 güne , ders saatleri 40 dakikaya inmiş. Dinlenme saatleri ise okul idaresi tarafından belirlenecek miş. Bu sistem gereği, dershaneler azalacakmış, sınav kaygısını sütrece yayarak azaltılacakmış, öğretmenin mesleki performansı   artırılacak miş, okul dışı eğitim kurumlarına yönelik ihtiyaç azaltılacak mış, telafi imkanı sağlayarak tek sınavdan kaynaklanan olumsuzluklar azaltılacak mış, öğrenci devamsızlığı en aza indirilecek  miş, Ülke çapında müfredatın eş zamanlı uygulanması sağlanacak mış.

Bu güne kadar  Milli Eğitimde yapılan şahsi değişiklikler nedeniyle, Milli Eğitim’in “Milliği “ kalmadı. Gelen Bakanların şahsi düşüncelerinden oluşan değişik yasa ve yönetmelikler kısa zamanda değişerek, Eğitimi  çocuk oyununa çevirdiler. 

1739 sayılı, Milli Eğitim Temel Kanunu ve 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunlarında yapılan pek çok değişiklikler, bu temel kanunları güdük haline getirmiştir. Sık sık çıkarılan yönetmelikler de, Eğitimimizi çağ gerisine götürmektedir.

Yukarıda bahsettiğimiz SBS nin değiştirilmişi olan TEOGS  nin içinde bulunduğu, 832 maddeden oluşan yönetmelikte dikkati çeken bazı değişikliklere de bir göz atalım.

Öğrencilere, yıl  içinde ödev ile sözlüde verilen  notlar geçerli olmayacak. Bunların yerine, daha önceki yıllarda da uygulanan proje ve performans  çalışmalarından verilen notlar geçerlilik kazanacak.

Sorumlu sınıf  geçme 3 derse çıkarıldı. Hatta, bir önceki sınıftan 3 dersten sorunlu olsa da, 3 de yeni sınıfından, toplam 6 dersten sorunlu olarak sınıf yükseltebilecek. Bunun da açıklaması kısaca, “Diplomalı bilgisiz öğrenci “ yetiştirmektir.

Üniversitelerde serbest bırakılan türban, okullarda öğretmenlerin türban takmalarına izin verildi.  Kısa bir süre sonra da , tüm okullardaki kızların türban takmalarına da izin çıkabilir.

Sayın Başbakan Rize’yi ziyaretinde, iki havuzun yapılmasını, birinin kız, ötekinin de erkek havuzu olacağını belirtti. Kız erkek ayırımı havuzdan başlatılıyorsa, yakında lise ve diğer okullara da gelir.

Aynı  yönetmelikte tüm ilk ve ortaöğretim okullarında mescit açılması öneriliyor. Okul müdürleri  isterse okulunda mescit açıp çocukların namaz kılmaları sağlanacak. İlköğretim okulları ve liselerin, İmam Hatip okullarından ne farkı kaldı?  Türbanı var, mescidi var, kız erkek ayrı, daha ne olsun. Okul isimleri de değişti mi  iş bitmiştir. O zaman ne SBS ye, ne de TEOGS ye ihtiyaç duyulmaz.

Değişen yönetmelikte, iki dönem ortalaması en az 45 puan alan  başarılı sayılırken, yeni yönetmelikte bu 50 puana çıkarıldı. Bu değişiklik öğrencinin aleyhine görülüyor. Ama, başka  fıkrada, birinci dönem ders ortalaması ne kadar düşük olursa olsun. İkinci dönemde sınıf geçe bilmesi için o dersten en az 70 puan alması gerekli.

Bir öğrenci, sınıf geçme notunu yükseltmek için  talepte bulunabiliyordu. Öğrencinin bu  hakkı kaldırıldı. Not yükseltme  olmayacak.

Bu okumuş  insanlar, eğitim ve öğretimin can alacak yönlerini değiştirmeye  kalkınca   bir süre tanımalılar. En az bir yıl deneme  yapılmalıdır. Bir şey denendikçe mükemmelleşir. Ayrıca, yeni oluşturulacak sistemler için de alt yapı hazırlanması lazımdır.  Bunların hiç biri son on senedir yapılmadı. Onun içindir ki daima sistem değişime uğramaktadır. Böyle yapılan uygulamalar, öğrenciye,  veliye, öğretmene ve tüm ulusa zarar vermektedir.

İleriye gidelim derken gerilediğimiz açıkça görülüyor.

Bugün açılacak olan okullarda okuyacak öğrencilere Tanrıdan kolaylık diliyorum. Velilere sabır, öğretmenlere de başarılar diliyorum.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

MİLLİ BAYRAMLARIMIZ