KENDİ KENDİNE “ GELİN 
GÜVEY  OLMAK.”
Hani bir laf vardır; “Kendi kendine gelin güvey olmak” 
Günlük yaşamımızda  “
Kendi kendine gelin güvey olan” birçok vatandaşımız, yöneticimiz, kısaca
insanımız var.
Bunların bir kısmı, yaşadığımız süreç içinde  yaptıklarıyla dikkat çekiyorlar. Bunlar kendi
başlarına birilerine şirin görünmek için veya kendilerini diğerlerinden farklı
göstermek için akıllarına gelen, topluma aykırı, gelenek ve göreneklere  ters düşen, davranışlarda, uygulamada
bulunmaktadırlar. Yapılanlara tepki gelip rahatsız olunca, pişkinliğe vurup ,
ya yanlış anlaşıldığını veya  hiç ses
çıkarmadan yapılanı geri almayı yeğliyorlar .
Ne zamana kadar? Yaptığı işin , hedefine  varıncaya kadar.
Onlar için  önemli olan kendilerinin de var olduğunu hissettirmeleridir.   Mesaj yerine varana kadardır eylem. Gerisi
fasa fiso.  Yeter ki ses getirsin. Veya
yorumlar yapılsın tartışılsın.
Zamanımızda, kendi kendine gelin güvey olanların çoğu, bir
üst basamağa çıkmaya çalışan yönetici ve alt kademede çalışan üst düzey memurlar,
 yönetici ve çalışanlardır. Menfaat ön
sıradadır.  Bu tip insanlar,
eleştirilmekten, konuşulmaktan asla çekinmezler. Mutlu olurlar. Onlara göre
doğrudan vazgeçmek, doğruların tepkisi, kendilerinin  itibarıdır. Böyle düşünürler.  Plan yaparlar. “Ne yapsam, kimi ele alsam,
kime çamur atsam, kim ve kimlerle uğraştığımı belirtsem de üslerimin gözüne
girsem” diye günlerce düşünür, planlarını hazırlar ve harekete geçerler.
Toplumun sevdiği, saygı duyduğu  Atatürk. 
"O halde, Onunla ilgili bir şeyler yapayım"   derler.
Atatürk aleyhine, saçma, ipe sapa gelmez, uydurma  sözler söyleyerek  , karşı  taraftan olduklarını alenen belli  edenler. 
 Bu insanlar aslında
söylediklerine, yaptıklarına  kendileri  de inanmazlar. Tepki aldıklarında, kahvelerini
yudumlarlarken , kıs kıs da gülerler. 
Dedik ya, bu insanların hedeflerinde Atatürk var. Atatürk’ü,
bu  milletten soğutmak. O’nu unutturmak.
O’nun eserlerini göz önünden uzaklaştırmak; kitaplardan kaldırmak,
heykellerini  yok etmek, küçük düşürmek.
Hemen birkaç tane olaya bakalım.
Bazı  illerde, Devlet
dairelerde, işgüzar müdürler , dairenin, kuruluşunun internet sitelerinde, ilk
sayfalara konmuş olan Atatürk fotoğraflarını kaldırıyorlar. Tepkiyi görünce,
uyduruk bir gerekçe ile resimler yerlerine konuyor. Buyurun Size, “Kendi
kendine gelin güvey “olan  Mülki amir
ve  müdürler.
Ders kitaplarından, Atatürk’ün kimi resimlerini, söylevlerini
kaldırıyor, hakkındaki bilgiler, ya yanlış veya çok kısa yazılıyor. Tepki
karşısında kısmi düzeltmeler yapılıyor.
Genel Kurmay, Astsubayların özlük  hakları hakkında doğru olmayan haber ve
yorumlar hakkında, internet sitesinde, aşağıdaki basın açıklamasını yapıyor  ve o açıklama  siteden kaldırılıyor.
“Kıyaslanmayacak personelin haklarının eşitsizlik  olarak nitelendirilmesi kuruluşların doğasına  aykırıdır.” Denmişti.
THY  Genel Müdürü
Temel   Kotil, Atatürk rozetinin takılmaması için
koyduğu yasağa uıymayan yardımcı pilot M.G. yı görevden alıyor.
                                                 Afyon Valisi  İrfan Balkanoğlu        
Afyon Valiliği içkiyi yasaklıyor...
İçki yasaklanacaksa tüm Türkiye’de , gerekli mercilerin
genelgesi ile topluca yasaklanır. Afyon ayrı , kendi başına  bir eyalet mi, yasalar orada  başka mı uygulanıyor da, Valilik kendi  yetkilerine dayanarak içkiyi yasaklıyor. 
24 Nisan’da  Afyon
Valiliğinin genelgesinde, özet olarak, “ Kamunun istifadesine açık park, bahçe
üzerinde, tesis bulunmayan açık alanlarda, 
İl ve ilçe sınırları içerisinde veya meskün mahallerde  , kara yollarında, umuma mahsur yerlerde,
park ve bahçelerde, piknik ve ören yeri gibi alanlarda, her çeşit taşıma
araçlarının içinde, gar, otogar, meydan, cadde, sokak, tarihi kültürel
mekanlarda,  ibadethane, terk edilmiş  yapı, inşaat, banka ATM  leri, köprü altları, mezarlıklar, gezinti
yerleri, içerisinde iş yerleri olan 24 saat açık iş hanı, merdiven boşlukları
ve boş alanlarında alkollü içeceklerin 
içilmesi yasaklanmıştır.”
Yukarıda yasaklanmış olan yerlerde zaten  inanç ve saygı nedeniyle kimse içki içmez.
İçkinin de bir içiş  yeri , adabı ve  yordamı 
vardır. Yasaklanan yerlerde içki içen ya delidir ya tinerci ya da
hapçıdır. O tür içiciler zaten yasak , masak dinlemezler. Nitekim, ilk 
günde, 25 kişiye,” Kabahatlar “ yasasına göre 169 ar lira ceza kesilmiş.
Diyeceksiniz ki “Bunda ne var”. Haklısınız.  Bunda olan: 
“Her Vali bu yasağı koyma yetkisine haiz iken  Afyon’un acelesi mi  varmış? 
Gerçi Afyondan başka içki yasağı koyan Kayseri, Ordu Eskişehir ve
Bilecik illeri de var. 81 ilden 5 il yasak koyuyor. 
Ordu’nun  Akkise
köyünde, geçtiğimiz Cuma günü, Köy imamı Fazıl Şahin, yakasında Atatürk rozeti
olan  Yalçın Kılıçkaya adında emekli bir
öğretmeni, yakasında bulunan  Atatürk
rozeti nedeniyle Cuma Namazında, camiye almıyor.  Rozetle namaz kılınırsa, hem kendinin , hem
de cemaatın namazı sayılmaz mış. Uzun münakaşalardan sonra,  namazını 
kılmak isteyen öğretmen, rozeti çıkarıp cebine koyunca camiye
girebiliyor. 
İmamın gerekçesine bakın.”Namaz , namazdan sayılmaz “ mış.
Bunları nereden uyduruyorlar?  Bunlar
İmam Hatip’ten mezun olmadılar mı? Orada Atatürk düşmanlığı mı aşılıyorlar da
bu tür vakalar  hemen hemen her gün
karşımıza çıkıyor? İmamın görevi kapıda durup, camiye  gelenler içinde, kafasındaki kriterlere göre
adam mı seçmektir.
“ Sen Allahın Evine nasıl ibadet için adam almazsın?  Sen kimsin? 
Sana verilen görev ne ise onu yapmakla 
mükellefsin. Kendin başına gelin güvey olmanın  daniskası.”
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve spor Bayramında
yapılan etkinliklerden. Spor bakanlığının , Ankara, Atatürk  Kültür 
merkezinde, Spor Bakanlığının standlarında sergilenen yağlı boya
resimlerden,  Recep  Tayyip Erdoğan’nın resmi, Atatürk’ün  yağlı boya ile yapılmış resminden daha
yukarıda  asılmış.  Halk tepki göstermiş ama  resmi indirmemişler.
Eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çerlik “ Bu ülkenin yurt
dışındaki itibarı, pasaportunun gördüğü 
itibar kadardır” demiş.
Doğru söylemiş!.. 
                                                                    Arif  Sağ
Yeşil pasaportlu, eski Milletvekili, sanatçı Arif Sağ,
Hollanda’da, Amsterdam hava alanında tutulmuş, sorguya çekilmiş, konser için
geldiğini,  gerekli evrakları da gösterdiği halde,  Hollanda polisi Arif Sağ’a inanmamışlar.
Bunun üzerine Arif Sağ kızarak Türkiye’ye havaalanından dönüş yapıyor.
İşte Türkiye’nin, Hüseyi n 
Çelik’lerin sayesinde ki  itibarı!.. Kendi kendine gelin güvey olup,
halkı  aldatmak için bu tur lafları
söylerken,  daha dikkatli olunmalıdır.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı bitti. 
Türk Silahlı Kuvvetlerinin,  Hükümet Erkanının, gençliğin katılmadığı   Anıtkabir  töreni, Atatürk büst ve heykellerine
koydurtulmayan çelenk ve çiçekler, sokaklarda 
yapılan yarışlar, kızla erkeğin yaptıkları güreş  bayrama damgasını vuran  olaylardı. 
92 yıldır kutlanan, demir perde ülkelerinde  uygulanan törenlermiş. Geçmişteki törenler, disiplinli, ciddi, saygın ve tüm Ulusun bireylerinin katıldığı törenlerdi.  Yeni gösteriler,  Uzakdoğu oyunları, yarışmalar, çelenksiz, çiçeksiz, geçitsiz, laubalice davranışlar ve kızla erkeğin güreş tutabildiği, geniş özgürlüklü bir uygulama.
Bakalım ileriki günlerde başka hangi yenilikleri göreceğiz.!...



 
 








.jpg)















 
 
 
